Emeril traducir francés
23 traducción paralela
Bu güzelliğinizin yanında Emeril Lagasse'ın mutfak becerilerine sahip olmanızı hiç beklemiyordum.
Qui aurait pu deviner qu'une femme si belle ait le talent d'un grand chef?
Emeril, Wolfgang Puck, Gunther... ve Bobby Flay.
Emeril, Wolfgang Puck, Gunther, et Bobby Flay.
Emeril son dakikadan vazgeçince... Yemek pişirme gösterimi neredeyse yapılamayacaktı.
Quand Emeril s'est désisté, j'ai cru que l'on devrait annuler la démo culinaire.
Evet ama Emeril'de çok şöhretli bir aşçı.
Mais Emeril est une énorme célébrité.
Belki de yeniden başlamalısın. Belki de sen, Emeril'in gelip günü kurtarmasını istersin?
Vous voudriez peut-être qu'Emeril vienne et sauve la journée, hein?
Evet, ama Emeril kadar iyi değilim.
Oui, mais pas aussi bien qu'Emeril.
Belki Delinda Mistik'te de Emeril'in çalışmasını istiyordur.
Peut-être que Delinda voudrait qu'Emeril cuisine au Mystique aussi.
Zaten Vegas'ın en iyi iki lokantası onun.
Emeril a déjà deux des meilleurs restaurants de Vegas. Oui.
Onu buradan almak ister misin, EmeriI?
- Tu veux venir avec nous, Emeril? Bam!
"Sanırım Emeril'i duyabiliyorum." sen kafası karışık ne oldu...
- Chris Tucker. T'es bidon, mon vieux.
Boşver, hazır seni yakalamışken...
Emeril *. Oh, au fait, tant que je vous ais...
- Emeril ne der bilirsiniz.
- Eh bien, tu sais ce que dit Emeril- -
Emeril'e yeni bir paket lazım.
Notre chef étoilé va en avoir besoin.
Pardon, Emeril.
Pardon, M. Bocuse.
Tarifini Emeril'den aldım.
J'ai eu la recette chez Emeril.
Seninle konuşurken o bıçağı indir Emeril.
- Baissez ce couteau quand vous me parlez, Bocuse.
Pekala Emeril, bir ceset bulunmuş.
230 ) } Maïté... On a un corps.
Emeril ya da Mario Batali gibi olmak istiyor. Ama büyük mutfaklarda yapamadı, o yüzden yatırım işine girdi.
Il voulait être comme un Emeril ou Mario Batali, mais il ne pouvait pas bosser dans les grandes cuisines, alors il se tourna vers l'investissement.
Doğrusu, Bourbon Sokağı'nı görmeyi ve Emeril'in restoranında yemek yemeyi daha çok istiyordum.
Pour être honnête, je voulais plutôt voir la rue Bourbon et manger au restaurant Emeril. Le reste?
Emeril bizi şarap tatmaya davet etti de akşama.
Emeril nous a invitées à... une petite dégustation ce soir.
Kurutulmuş güveç.
Ragoût de boeuf Emeril... répugnant.
Hayır bu Emeril'di.
Non, c'est Emeril.
Bekle Emeril.
Attends un peu, Emeril.