Emil traducir francés
389 traducción paralela
Kayıt numarası kaç? 3-7-95. Emil Dustermann.
3-7-95, Emil Dustermann.
3-7-95. Du-ster-mann,
3-7-95, Dustermann, Emil.
Pekala, Emil.
Voilà, Emil.
Yukarı çık, Emil'in yardıma ihtiyacı var.
Montez et rejoignez Emile. Il a besoin d'aide.
Max, Ludwig, Emil!
Max, Ludwig, Emil!
Emil Javert.
Emile Javert.
Emil Javert, 4 yıl, Landrecy Bölgesi.
Emile Javert, quatre ans, au District de Landrecy.
Yerinize geçin.
- Emil Von Hallor. Asseyez-vous.
- Emil yeni raflar koydu. 60 dolara patladı. - 20 yıldır buradayım.
J'habite ici depuis 20 ans...
Emil, kaçak avında iyi bir öyküm var.
J'en ai une bonne sur la chasse à l'homme.
Ne var Emil?
Pardon?
Bana Emil'i ver.
Passez-moi Émil!
Unut gitsin, Emil. Her zaman hata yapılır.
Du calme, ça peut arriver à tout le monde.
Emil, lütfen, en iyi şampanyayı gönder.
Émile, du champagne et le meilleur!
Güzel! Bir kural yıkılıyor. Emil?
Un événement sans précédent!
- Tamam, Emil. - Emil! Amcam Mr. Dedic ile tanışmanı istiyorum, Kladno'dan yeni geldi.
Mon oncle, M. Dedic, qui arrive de Kladno.
- Evet, tabii. - Emil, elinin altında kalem var mı?
Vous avez un stylo?
- Beauclere'le Emil kaçtı.
- Pas Beauclerc et Émile.
- Emil size gösterir.
- Émile vous les indiquera.
- Emil gelmeyecek. - Neden?
Il ne sera pas là.
EmiI Hupka.
Emil Hupka.
Baylar, korkarım Emil için birşeyler yapılmalı.
Nous devons nous occuper d'Emil.
Bir zorluk yaşamayacağımdan eminim... Emil'i beni arabasına almaya ikna ederken.
Il me sera facile de demander à Emil de me conduire.
Sanırım burda alacağız, Emil.
Nous prendrons le café ici.
Belkide, Emil, seninle gelmem çok daha doğru olur.
Il vaut peut-être mieux que je vous accompagne.
Haydi, Emil.
Venez, Emil.
Umarım yarın sabah kendini daha iyi hissedersin, Emil.
J'espère que vous irez mieux demain, Emil.
- Emil Hupka, duydun mu? - Hayır.
Emil Hupka, vous connaissez?
Emil, hiçbirşey yapmamıştı.
Emil n'avait rien fait.
Bilselerdi onu öldürürlerdi. Emil'i öldürdüler.
Ils le tueraient, s'ils le savaient.
Anton, Emil, Fritz, Gottfried, Waldemar...
Anton, Emil, Fritz, Gottfried, Waldemar...
Çavuş Emil Klinger.
L'agent Emil Klinger.
Anlamadım, Emil.
Je ne te comprends pas, Emile,
Aslında, Emil, bir eşim var.
En fait, Emile, j'ai un mari,
Emil Sand ile ne sorunun var?
Tu as des ennuis avec Emil Sand? - Qui est Emil Sand?
- Emil Sand kim?
- Le marchand.
Neyse, ben kilisede ışıklar gördüm insanlar girip çıkıyorlar, onlardan biri de Emil.
J'ai vu de la lumière dans la vieille église et des gens qui circulaient. L'un d'eux était Emil et une idée m'est venue.
Emil'in deposunda bir şey bulamadılar.
Et il n'en a pas trouvé dans l'entrepôt d'Emil.
- Fazlasıyla. Ve o... Emil?
- Et cet Emil, il est de son bord?
Hey Davy, mahzende cephaneyi saklayan Emil'i nasıl hakladın?
Davy, est-ce vrai que tu t'es battu avec Mike Fink pendant quatre jours?
EMIL JANNINGS Reji : F. W. MURNAU
Mais sais-tu de quoi demain sera fait?
- Emil.
- Emil.
Dr Emil Von Hallor'ı çağırıyorum.
Emil Von Hallor... s'il veut bien nous donner son opinion.
- Adınız? - Emil Von Hallor.
- Déclinez votre nom, s'il vous plaît.
"Almanya'ya, özellikle memleketim Berlin'e geri döndüğüm için çok memnunum."
Un hommage fut rendu au juif Emil Ludwig Cohn en tant qu'écrivain allemand.
Emil, insanların böyle şeyler söylediğini nerede duydun? Tüm Prag'da.
Emil, où as-tu entendu ça?
Büyük biracı, Czaka, Emil Czaka.
C'est le brasseur Emil Czaka.
Cafe Kramer.
M. Emil!
Bak Emil Hupka'ya ne yaptılar.
Regarde ce qu'ils ont fait à Hupka.
Emil'e yaptıklarını henüz unutmadın değil mi Sebastian?
Rappelez-vous ce qu'ils ont fait à Emil.
- Evet, Emil?
- Oui, Emile?