Erkek traducir francés
46,802 traducción paralela
Aly'nin erkek arkadaşı ve onun vazgeçmeyen götü hakkında konuşup durmasını dinleyemem, tamam mı?
Je ne peux plus entendre parler du petit-ami d'Aly et de son cul qui ne s'en va pas, d'accord?
35 yaşındaki erkek hasta için konsültasyon istedi. Sol pelvisinde, bel omurgasında ve kuyruk sokumunda osteosarkom olan bir hasta.
Une consultation est demandée pour un patient de 35 ans avec un ostéosarcome qui touche le bassin gauche, la colonne lombaire et le sacrum.
Askeriyedeki adamı ara ve kendine bir erkek arkadaş edin.
Rappelez votre militaire et trouvez-vous votre propre mec.
36 yaşında erkek, Omar Singh. Emniyet kemeri takılı olmayan yolcu. Hemodinamik olarak kötü durumda.
Homme de 36 ans, Omar, Singh, passager sans ceinture, hémodynamiquement instable.
İki kadın ve bir erkek evlerinde öldürülmüştü.
Deux femmes, un homme, tués chez eux.
Keşke daha çok erkek sen gibi olsa.
J'aimerais que plus d'hommes le soient.
Claire'in bir erkek arkadaşı var.
Clair a un petit ami.
Claire Stevens'ın erkek arkadaşı mısın?
Êtes-vous le petit ami de Clair Stevens?
Erkek arkadaşım ve...
De mon petit ami et de ne pas me laisser...
Pencereden kaçtı ve erkek arkadaşıyla partiye gitti.
Elle s'est sauvée par la fenêtre et a été à une fête avec le petit ami.
Erkek arkadaşı olması için çok küçük olduğunu düşünürdü.
Elle pensait qu'elle était trop jeune pour avoir un petit ami.
Benim yaşımdaki herkesin erkek arkadaşı var.
À mon age tout le monde a un petit ami.
Bu yüzden mi erkek arkadaşına annenden...
C'est pour ça que vous avez envoyé par SMS à votre ami
Claire ayrıldıktan sonra nerede olduğu haricinde erkek arkadaşının söylediği her şeyi teyit ettik.
Nous avons vérifié tout ce que le petit ami nous a dit à l'exception de ce qu'il est devenu après le départ de Clair.
Partiyi yapan çocuk, erkek arkadaşın misafir odasına gittiğini söyledi ama ertesi sabaha kadar onu tekrar görmemiş.
Le gars qui recevait la fête dit que le petit ami a été dans une chambre d'ami, mais il ne l'a pas revu
- Ne Claire'in, ne de erkek arkadaşının başı şimdiye kadar polisle belaya girmedi.
- Ni Clair ni son copain n'ont jamais eu d'ennuis avec la police.
Erkek arkadaşı, saat 2 civarında uyurken görmüş, bu yüzden onu listeden çıkartabiliriz.
Il a vu le petit-ami endormi dans une chambre d'amis vers 2h du matin, don on peut le rayer de la liste.
Erkek arkadaşları yeterince iyi değillerdi.
Ses petits-copains n'étaient jamais assez bien.
Sonra eve geldim ve Claire'i erkek arkadaşıyla partiye gönderdim, böylece bir mazereti olacaktı.
Puis je suis rentré à la maison et... et j'ai envoyé Clair à la fête avec son petit-ami pour qu'elle ait un alibi.
Eğer onun minik erkek arkadaşı da buralarda gözükürse ona da bir güzel sokarım.
Regarde autour de toi.
Arkadaşlarım zamanla erkek arkadaşım oldular.
Il essayait de me violer.
Erkekler de erkek muhabbeti.
Et les mecs peuvent parler de trucs de mecs.
Kostüm partilerine giden sıradan her erkek ve kadın adeta kendine bunu görev edinir.
Issu d'une sous-culture d'hommes et femmes ordinaires qui revêtent des costumes pour rendre service.
Erkek kardeşim tam bir inekti, hatırladın mı?
Mon frère était un geek.
Az önce erkek arkadaşını öldürdü.
Elle a juste assassiné son petit ami.
Yanlış numara erkek arkadaşın Adam mı?
Mauvais numéro petit-ami, Adam?
Erkek arkadaşım değil.
Pas petit-ami.
Lisedeyken erkek arkadaşımın, camdan bir gözü vardı.
Quand j'étais au lycée, mon copain avait un oeil de verre.
Yeni erkek arkadaşının aldatan bir it olduğunu söylemem.
Je lui dirais pas que son nouveau copain est infidèle.
Artık sevdiğim işte çalışamıyordum... ve sanırım ben hala bir erkek olduğumu kendime kanıtlamam gerektiğini hissettim.
Je ne pouvais plus travailler à ce travail que j'adorais... et je sais pas... j'avais besoin de me prouver que j'étais toujours un homme.
Erkek arkadaşım birazdan burada olacak.
Mon petit ami va arriver.
Erkek arkadaşın arabalardan anlıyor mu?
Ton petit ami s'y connaît en voitures?
Yani, erkek arkadaşım yok.
Enfin, j'ai pas de petit ami.
Erkek rol modeline ihtiyaç duymadığını bilmek iyi oldu.
Je suis content d'apprendre que tu manques pas de modèles masculins.
- Yani bir erkek bebek kardeşim olabilir mi?
Que j'ai un nouveau petit frère?
O erkek.
Non, c'est un garçon.
Erkek şeklindeydi.
Ça avait la forme d'un homme.
Kadın mı erkek mi?
C'était un homme ou une femme?
Elindeki o kadın düşmanı, erkek merkezli pis şeyin aksine bu kadınlar son derece akıllı, başarılı ve bildiğimiz kadarıyla el değmemiş oldukları için seksiler.
Mais contrairement à cette merde misogyne pour homme que tu lis, ces femmes sont sexy car elles sont hautement intelligentes, accomplies, et à ce qu'on sache, non molestées.
Erkek giyimi açısından skala olsa 1'den 10'a kadar... 10 James Bond, 1 ise "Big Lebowski"...
Sur l'échelle de garde-robe de 1 à 10... 10 étant James Bond, 1 étant "Big Lebowski"...
Tek söyledikleri "ölü bir erkek"
Ils m'ont juste dit : "victime de sexe masculin".
Birkaç da erkek arkadaşım.
Quelques petits amis.
Beni öldürmek isteyen ilk erkek olduğunu mu sanıyorsun?
Tu crois être le premier homme à avoir tenté de me tuer?
Ben iki erkek kardeşle büyüdüm.
J'ai grandi avec deux frères.
34 yaşında bir erkek olduğun halde, 18 yaşından beri... ciddi bir kız arkadaşın olmadığı gerçeğinden söz ediyorum.
Mais tu es un mec de 34 ans qui n'a pas eu de relation sérieuse depuis ses 18 ans.
Sen çok özel bir kızsın ve eminim... konvoylarca harika erkek bulursun.
Tu es une fille géniale, je suis sûr que tu trouveras un... cortège de gars super.
Hangi erkek bunu duymak istemez ki?
Tous les hommes rêvent d'entendre ça.
Nihayet o aşağılık erkek arkadaşından kurtuldu.
Elle s'est enfin débarrassée de son connard de mec.
Erkek kardeşlerim polis.
Mes frères sont policiers.
Bay Walsh, erkek arkadaşınızı arayın, ve ondan Toby'nin telefon ve bilgisayarında ne varsa kontrol etmesini isteyin.
M. Walsh, appelez votre petit ami et dites lui de vérifier la moindre cavité cachée sur l'ordinateur et le portable de Toby.
Tipik erkek.
- Typique d'un garçon.