Etmelisin traducir francés
6,304 traducción paralela
İnsanlara yaşaması için yardım etmelisin.
Tu devrais aider les gens pour gagner ta vie.
Bickman'ın ideal erkek mi yoksa klinik olarak kanıtlanmış bir psikopat mı olduğunu öğrenmek istiyorsan, onu test etmelisin.
Si vous voulez savoir si Bickman est un héros ou un psychopathe dérangé, vous devriez le tester.
Bence bu partiyi iptal etmelisin.
Je pense que tu devrais annuler la fête.
Fikirlerini değiştirmeden önce anlaşmayı kabul etmelisin.
Acceptez le marché avant qu'ils ne changent d'avis.
Bence Bruce ile devam etmelisin, cıvıldamalar falan.
Je pense que tu devrais garder Bruce malgré ses problèmes.
Yarınki bu toplantı onu iptal etmelisin.
Ce regroupement demain soir, vous devez l'annuler.
"Diğerlerini kontrol etmek istiyorsan..." ... "önce kendini kontrol etmelisin."
"Si vous voulez contrôler les autres vous devez d'abord vous contrôler".
Onlar çürümüştü Bana teşekkür etmelisin.
Elles étaient pourries. Tu devrais me remercier.
Yani itiraf etmelisin, acayip radikal bir hareketti.
Je veux dire, tu dois admettre que c'était vraiment génial.
Dr. Whitmore döndü. Acele etmelisin.
Dr Whitmore est de retour.
Evi kontrol etmelisin.
" Tu dois vérifier la maison.
Belki de anlaşmayı kabul etmelisin.
Peut-être que vous devriez accepter l'offre.
O ırkçı kadını terk etmelisin.
Tu dois balancer ce minou raciste.
Ama başını eğip yerleri silmeye devam etmelisin.
Mais il faut pencher la tête et bien frotter les planchers.
Onu akşam yemeği için ikna etmelisin.
Tu devrais l'inviter à souper.
Kadını kraliçe gibi tedavi etmelisin.
Une femme doit être traitée en reine.
Belki de yeniden transfer edilmeyi talep etmelisin.
Tu devrais peut-être redemander à être transférée.
Kendine dikkat etmelisin birtanem.
Sois prudente, ma chérie.
Kiminle konuştuğuna dikkat etmelisin.
Tu dois faire attention à qui tu parles.
Bunu kabul etmelisin George.
Vous devriez la goûter, George.
Ama kuzenimin kalbini kırmayacağına yemin etmelisin.
Mais j'ai besoin de savoir que tu ne briseras pas le coeur de ma cousine.
Bana yardım etmelisin.
Tu dois m'aider.
Sanırım Edith'in Meksika'ya nasıl geldiğini biliyorum ama telefonumu takip etmelisin.
Je pense que je sais comment Edith est arriver au Mexique, mais j'ai besoin que vous traciez mon téléphone.
Eğer çiftçiliği seviyorsan gelip bizi ziyaret etmelisin, bir bakarsın.
Vous savez, si, euh... Si c'est cultiver que vous aimez, vous devriez venir visiter notre ferme, venir y jeter un oeil.
Kızına dikkat etmelisin.
Vous devriez surveiller votre fille.
Gitmeden önce ona veda etmelisin.
Tu dois lui dire au revoir avant de partir.
Postadaki ısıyı kaybetmeden önce havalandırma sistemine girip onu takip etmelisin.
Tu dois passer par le système de ventilation pour pister le courrier avant qu'on en perde la trace.
Bize yardım etmelisin.
Tu dois nous aider.
Demek istediğim, eğer bunlar gerçekse beni de dahil etmelisin.
Si ça réel, tu dois me laisser entrer
Bunları teslim ettikten sonra, şehri hemen terk etmelisin.
Après les avoir déposés, Tu devras quitter la ville immédiatement.
İptal etmelisin.
Tu dois l'annuler.
Bunun işe yaradığını kabul etmelisin.
Tu dois avouer que ça marche pour nous.
İtiraf etmelisin, harika hissettiriyor.
Tu dois l'admettre, c'est génial.
Kabul etmelisin kardeşim.
Tu dois l'admettre mon frère.
Bir zamanlar, kalbindekini geri almana yardım etmiştim Şimdi.. sen de bana yardım etmelisin.
Une fois, il y a longtemps, je t'ai rendu ton cœur. Maintenant... tu dois m'aider à retrouver le mien.
Kabul etmelisin.
Tu devrais accepter.
Sadece kiminle paylaştığına dikkat etmelisin.
Il faut juste faire attention avec qui on les partage.
Konuşmanı prova etmelisin.
Tu dois répéter ton discours.
Bize yardım etmelisin John!
Aide-nous. Aide-nous, John.
Ne zaman şüpheye düşersen klasik hareketle devam etmelisin.
En cas de doute, faire avec les classiques.
Kimden emir aldığına dikkat etmelisin, asker.
Tu as besoin d'être plus sélectif sur qui tu reçois tes ordres, soldat.
Çünkü hayatına eskisi gibi devam etmelisin, dostum.
Parce que tu dois laisser aller, mec.
Kötü şeyler iyi insanların başına gelir ama sen yine de yoluna devam etmelisin.
De sales trucs arrivent à des types biens, mais tu dois être capable de passer à travers.
Evet ama hayatına devam etmelisin, değil mi?
Non. Mais tu dois tourner la page, pas vrai?
bu yüzden sen de kabul etmelisin.
Et tu devrais aussi.
Kendi hayatına devam etmelisin.
Tu dois avancer dans ta vie.
Bence birine zarar vermeden ona güçleri konusunda yardım etmelisin.
Je pense que tu devrais l'aider avec ses pouvoirs, avant qu'il ne blesse quelqu'un.
Onu kabul etmelisin.
Tu dois l'accepter.
Bu kararımızdan onu haberdar etmelisin.
Tu dois l'informer de notre décision.
Yardım etmelisin.
J'ai besoin de ton aide.
Tatlım bence o kayıtları teslim etmelisin.
Bien, chérie, je pense que tu dois rendre ces dossiers.