Evel traducir francés
75 traducción paralela
Daha önce Evel Knievel'i duymuş muydun?
Déjà entendu parler de Evel Knievel?
Bay Evel Knievel.
C'est le roi des casse-cou.
Bırak şimdi... Kendine rekabet ediyorsun.
Evel Knievel... tu as de la concurrence.
Evel, pek gerçekçi görünmüyor.
C'était incroyable.
Elvis? Ben, Evel Knievel'ım.
Je suis en cosmonaute!
Neden Evel Knievel gibi giyinmek istiyorsun ki?
Vous êtes bien en cosmonaute.
Evel Knievel, neden roket atlayışıyla onların üzerlerinden sıçramıyorsun?
Hé le cosmonaute! Va donc faire un tour sur Apollo 13.
Hiç, Evel Knievel'i duydunuz mu?
- Tu connais le "Saut de la Mort"?
- Korkma, Evel Knievel emin ellerde.
- Il est entre de bonnes mains.
Sekizinci sınıfta Evel Knievel hakkında yazdığım oyundandı.
D'une pièce que j'ai écrite sur Knievel le cascadeur
Bu da Evel Knievel oyunundan mıydı?
Tu cites encore ta pièce?
Evet ama sana Evel Knievel gibi giyin de demedim.
Pas avec une combi de motard à paillettes façon Evel Knievel.
- Evet. 18. - Evel Knievel.
- Evel Knievel.
Eğer yirmi yıl evel bana o... şerefsiz çeki vermeseydin
Si vous ne m'aviez pas donné ce chèque déshonnorant, voilà 20 ans,
Az evel seni bok ve sidik toplarken gördüm.
Je t'ai vu dernièrement ramasser les excréments et l'urine.
- Evel Knievel, yapabilir.
- Evel Knievel le pourrait.
Yeni yazarlardan evel Kitabı daha fazla yayımlıyamayız.
Nous ne publierons plus de nouveaux auteurs
- Şey, 1992'de. Hatırlıyorum, çünkü o sene George Hamilton'la sevişmiştim.
Eh bien, c'était en 1992 et je m'en souviens car c'est l'année où j'ai couché avec Evel Knievel.
Hatta Evel Knievel gibi bir motor kullan bence. Yeter Frank.
En fait, tu devrais avoir une super moto Evel Knievel.
- 3 ay evel bana sahiptin ve bırakıp gittin.
J'étais là il y a 3 mois et tu es parti.
O Evel Knievel gösteri motorsikleti mi?
C'est une moto cascadeuse Evel Knievel?
Evel Knievel'ın çarpacağı bir şey bulalım, eğlenceli bir şey
On doit trouver un truc sur lequel doit s'exploser Evel Knievel, un truc marrant.
Baba, rahatlıkla söyleyebiliriz ki, bunların hiçbiri olmayabilirdi. Eğer sen bana küçükken Evel Knievel gösteri motorsikleti almış olsaydın.
Je pense qu'on peut sûrement dire que rien ne serait arrivé si tu m'avais juste acheté une moto cascadeuse Evel Knievel quand j'étais plus jeune.
Motoru bir tur çalıştırıyorsun, ve Evel Knievel uçuyor.
Tu remontes la moto et Evel Knievel part en volant.
Sonunda bana bir Evel Knievel gösteri motorsikleti aldın.
Tu m'as finalement acheté la moto cascadeuse Evel Knievel.
- Motosikletli polis, hayatım.
- Le cascadeur Evel Knievel.
Hey-Hey-Hey. Evel Knievel, bu ne böyle?
Evel Knievel, c'est quoi l'idée?
Evel Knievel'de de aynısından vardı.
Comme Evel Knievel.
Benim çocukluk kahramanım Evel Knievel'di.
Le héros de mon enfance était Rémy Julienne.
Araba Luke'un restoranına daldı... ve Kirk kalkıp arabadan dışarı çıktı.. ... ve tıpkı Evel Knievel tarzıyla "Ben iyiyim, Ben iyiyim" dedi.
Il a foncé droit dans le resto, puis Kirk s'est levé, il est sorti de la voiture, un peu dans le genre cascadeur qui dit :
Bu Evel Knievel'dan kalan.
Ça vient d'Evil Knievel.
Ohaa. Hadi oradan, Rod. Bu neredeyse Evel Knievel'in atlayışı kadar.
Attends, c'est presque autant que Evel Knievel.
Aslında Evel Knievel'in atlayışından bir fazla, Rico.
En fait, c'est un de plus que Evel Knievel.
Evel Knievel'in atlayışlarından önce motosikletini test etme işinde çalışmış.
II vérifiait les motos d'Evel Knievel avant chaque grand saut.
Güvende olduklarına emin olmak için atlayışları ilk o yapar ve sonra Evel gelir, bütün şöhreti kaparmış.
Il sautait en premier, pour etre sur, puis Evel récoltait les lauriers.
Evel Knievel buraya gelmiş ve o dükkandaki herkesle poz vermişti.
Evel Knievel est passé ici, il a posé avec toute la boutique.
Kendini motorcu "Evel Knievel" mi sanıyorsun?
Tu te prends pour rémi Julienne?
Evel Knievel eldivenleri!
Des gants Evel Knievel!
O tavuk az evel hapşırdı mı bana? Sonra da Mixtepec'e.
Ce poulet m'a éteruné dessus.
- Evet. Evet, Evel Knievel gibi.
Comme Chuck Norris.
Evel Knievel masalı nasıl olur?
Un truc avec des cascades?
İyi zıplamaydı, Evel Knievel.
Joli saut, Remi Julienne.
Üçüncüsü : Evel Knievel görüntülerinin kaybolması.
Numéro 3, tous les films d'Evel Knievel sont perdus. *
Evel Knievel, Snake River Kanyonu'nun kenarında, yıldızlarla bezenmiş roket-motosikletine oturduğunda sence karısı "Tatlım, in oradan aşağı" mı demiştir?
Quand Evel Knievel a enfourché sa fusée d'étoiles brillantes au bord du Snake River Canyon, tu penses que sa femme lui a dit, "Chéri, descende de là"?
Sen de kocana sahip çık. Evel Knievel az daha posta kutumu söküyordu yerinden.
Tenez votre mari, il a failli bousiller ma boîte aux lettres.
Evel Knievel.
Evel Knievel.
Onlar senle bağlantıya geçmeden evel temize çıkacaksın.
Ils vous passeront à tabac.
- Polis memuru McManus. Az evel konuştuğum kız nerede?
Où est la jeune fille?
Anladık, Evel Knievel *.
Intéressant.
Bana "korkusuz motorcu" demiştin.
Vous m'appeliez Evel Knievel.
Evel Knievel oyuncağım.
Ma figurine Evel Knievel!