Exclusive traducir francés
413 traducción paralela
Katılabilmesi kimonoya bağlı.
C'est une manifestation très exclusive...
Şehirdeki her gazeteye özel bir hikaye verdim.
J'ai donné une interview z exclusive à tous les journaux.
Bu özel gösteri için sadece üç şeye ihtiyaç var :
En clair, pour cette attraction exclusive, trois choses seulement sont nécessaires :
Görünüşe göre tavuklar İhtiyar Önder'in... "Yumurtalar asla alınmamalı" dediğini anımsıyorlardı.
Les poules se souvenaient bien des paroles de Sage l'Ancien... leur affirmant que les œufs étaient leur propriété exclusive.
Babam bu binayı kasabaya bağışladı, ve ben de tüm boruların ya da tesisatın maliyetini karşılayacağım ya da başka her ne gerekliyse.
Mon père en a fait don a la ville. Tous les travaux nécessaires seront a ma charge exclusive.
Çok mu özel biri?
Elle est si exclusive?
Ben çok sahipleniciyim. Yokluğuna dayanamam.
Moi, je dois être trop exclusive, je ne supporte pas l'absence.
Çevresindeki en talepkar kadını kaybetmişti.
Claude était orphelin, mais avec Ia mort de sa mêre, iI venait de perdre, en vérité, Ia plus exclusive de toutes ses femmes.
Vurulan hademeyle yapılmış özel bir röportaj.
Une entrevue exclusive avec le concierge qui a été blessé.
Katharina bir saat önce Tötges'i aradı. Ona özel görüşme teklif etmek için.
Elle a appelé Tötges il y a une heure et lui a offert une interview exclusive.
Önce, haftalık bir dergi için özel görüşme.
D'abord une histoire exclusive pour le magazine.
- Bayan Hoffman? Bayan Hoffman?
Une interview exclusive.
Hazine bizimdir! Ve yalnız cücelere ait!
Ce trésor est la propriété exclusive des nains!
GECEYİ SÜPERMENLE GEÇİRDİM Lois Lane'in Röportajı
MA NUIT AVEC SUPERMAN Interview exclusive par Loïs Lane
YOL HAYATI Ordunun Yiğidi
INTERVIEW EXCLUSIVE Le casse-cou de l'armée
Endonezya Komünist Partisi'nin Lideriyle Özel Röportaj.
Une interview exclusive avec le chef du parti communiste indonésien.
Ve bayanlar için, tüm renk ve modelde kendi imalatımız kaftanlar, elbiseler.
Pour les dames : Caftans, robes style hawaïïen... et notre "tente" exclusive... dans tous les motifs et couleurs.
Sizinle bir röportaj yapmaya hazırım.
Je vous accorde une interview exclusive.
Ayrıcalıklı bir röportaj.
Une interview exclusive.
Ne var? Elebaşıyla özel bir röportaj yapabileceğim söyleniyor.
On me dit à l'instant que le leader nous accorde une interview exclusive.
Ve şimdi Kutsal Papa John Paul I`la özel bir röportajımız var.
Maintenant, mon interview exclusive de Sa Sainteté le Pape Jean Paul II.
Pekala, sizi gözetimime alacağım.
Je demanderai la garde exclusive!
Ancak şu anda, bay Hillard'ın yaşayacak bir evi ve bir işi olmadığından mahkeme, velayetin bayan Hillard'a verilmesine karar vermiştir.
Cependant, attendu que M. Hillard est actuellement sans foyer et sans emploi, il est de notre devoir d'accorder la garde exclusive à Mme Hillard.
Eğer Wayne Gale'e ayrıcalık tanırsan bir medya olayı patlatırız. Süper Kupa sırasında tanıtım.
Mais si tu donnes une interview exclusive à Wayne Gale, ça va être un évènement médiatique, avec des annonces pendant le Super Bowl.
Siz kaba herifler pençelerinizi üzerime atmadan önce sizi yeni ortağım Charles Baxter'la tanıştırayım multi milyon dolarlık Wacko Oyuncak Şirketi'nin başkanı ve benim Riddler karakterimin ve de yeni nesil oyuncaklarında kullanacağı benim yeni seçkin bulmaca teknolojimin lisanslı sahibi.
Avant de recevoir vos coups de poing, j'aimerais vous présenter mon nouvel associé, Charles Baxter, président de la multinationale des jouets Wacko et acheteur des droits exclusifs de l'image du Sphinx et de ma technologie exclusive de puzzle pour sa nouvelle ligne de jouets.
Birazdan sıcak bir ropörtajla karşınızda olacağız...
Maintenant voici une interview exclusive...
Şimdiki sahnede, Homer arasının açık olduğu oğlu ile barışma teşebbüsünde bulunacak.
Dans cette scène coupée exclusive, Homer tente une réconciliation avec son fils. "L'héritier de Burns"
Her şeyi, hemen sonuca bağlamamalısın, Scully.
Tu devrais essayer de ne pas être si exclusive.
O Evangelion Unit 00 a dizayn edilmiş pilot.
La pilote exclusive du prototype de l'Evangelion : Eva-00.
Yani Warner Bros'un malı ve tescilli markası.
Et... propriété exclusive et déposée de Warner Bros., Inc.
Politbüro, Dünya dışındaki kolonilerin güvenliğinden sadece Gece Bekçileri personelinin sorumlu olduğunu ilan etti.
Le Bureau Politique a confié la responsabilité... exclusive de la Sécurité à la Garde de nuit.
Politbüro, Dünya dışındaki kolonilerin güvenliğinden sadece Gece Bekçileri pers- -
Le Bureau Politique a confié la responsabilité exclusive... de la sécurité extra-mondiale...
Özel bir şey olduğunu asla söylemedim.
- Ce n'était pas une relation exclusive.
Harika.
PROPRIÉTÉ EXCLUSIVE DU FBI Parfait.
Diğeri çok idealistik ve sana âşık olabilir. Birlikte olmadan önce sana kendini adamak isteyebilir çünkü seninle bir ömür boyu birlikte olmak istiyordur.
Ou alors un idéaliste qui est si amoureux de toi... qu'il ne va pas s'arrêter à ça... parce que son rêve est d'être avec toi pour toujours... de manière exclusive.
Emily'e bir şey diyemeyeceğim ama Susan beni seviyor ve bana bağlı.
Je sais pas pour Emily, mais Susan est exclusive en amour.
Birbirimizden başka kimseyle görüşmemeye ne dersin?
Ça te dirait qu'on soit dans une relation exclusive?
Yani, altı saat sonra benden ciddi bir... ilişki mi bekliyorsun?
Tu veux une relation exclusive... après six heures?
Aa, size görgü tanıklarından özel bir kaset getirdim efendim.
On a une vidéo exclusive pour vous.
Ve bu kez velayeti Sam'in annesine vermekten başka çarem yok.
Je me vois donc contrainte... d'accorder la garde exclusive de Sam à sa mère...
Bütün bilim adamlarının ve öğrencilerin kullanımına sunulan... bu koleksiyon, bilim ve eğitim açısından büyük bir değer taşır.
Cette galerie est à la disposition exclusive de tous les chercheurs et des étudiants.
Zermgarde Skrudlind ile Tina Menzhal Japon holdingi Nakashimi ile yaptıkları yeni seçkin ortaklıklarını kutlamak için oradaydılar. Tesadüfen, Nakashimi'nin bugün gösterdiği 4,5 puanlık artış güzellik ve zenginliğin ezici gücünü yine doğruluyor.
Les super-modèles lrmgard et Tina étaient venues célébrer leur alliance exclusive avec le holding japonais Nakashimi... dont les actions ont monté de 4 points, corroborant une fois de plus le mariage de la beauté et de l'argent.
ED'den Karhy Lopez, bu ön gösterimi sundu.
Cathy Lopez nous en donne une avant-première exclusive.
Ama anlaşma yapıp, birbirlerine Sadık kalma sözü verdiler,... her gün konuşup, ayrıcalıklı Bir ilişki sürdüreceklerdi.
Mais ils ont fait un pacte, la promesse de rester fidèles, de se parler tous les jours et de maintenir une relation exclusive.
Quahog News 5 Exclusive'de, küçük yabancımızı, asyalıya benzeyen Tricia Takanawa yı, bizi nazikçe karşılayan first lady Lois Griffin in evine yolladık. Tricia.
Et, en exclusivité, on a envoyé notre journaliste, Trisha Takanawa à Pétoria, où la première dame, Loïs Griffin a accepté de nous faire visiter son pays.
- Çünkü ben çok düşündüm. Bu kez ilişkimizin yürüyüp yürümeyeceğini görmek istiyorsak en azından cok özel olma bağlılığını göstermeliyiz.
Je crois que si on veut vraiment voir si ça peut marcher entre nous, cette fois, on doit s'engager de manière exclusive.
Büyük kalp hırsızı Leonardo DiCaprio özel bir E.T. röportajında bana, Tracey Kimberly'ye yazın en çok izlenen filmi Titanik'in ikincisini çekmek için şu anda stüdyoyla görüşmekte olduğunu söyledi.
La star de Titanic Leonardo DiCaprio m'a confié, lors de l'interview exclusive qu'il m'a accordée, qu'il négociait le tournage d'une suite de cette superproduction : Elle s'intitulera Titanic 2.
Belki özel bir röportajda.
Peut-être lors d'une interview exclusive.
Bununla ilgili görüntülerimiz var.
des vols audacieux qui ont fait d'eux des voleurs si connus. 24 heures plus tard, Blake et Collins étaient morts, et nous avons une entrevue exclusive. On recommence.
Kostümleri getirebilir miyiz?
Exclusive.
Mahkeme çocukların velayetini bayan... -...
La cour accorde à Mme Hillard la garde exclusive des enfants.