Ezik traducir francés
2,286 traducción paralela
Seni hiç bir ezik olarak düşünmemiştim.
Tu sais, je t'ai jamais pris pour un loser.
Ben ezik değilim!
Je ne suis pas un perdant!
Siz iki ezik bile burada birini bulabilirsiniz.
Même vous deux pourriez être heureux dans le coin.
Öyle ezik durumdayken onu zerre kadar sevmediğin birine vermen gerektiğini söylerler.
Et en fonction du degré d'arcure, vous êtes sensé l'abandonner, pour pas un rond, à quelqu'un que vous n'aimez pas.
Bu çok ezik olacak ama, senin alman lazım çünkü ben meteliksizim.
Ca va sembler nul, Mais tu vas devoir la payer. Parce que je suis super fauchée
Ekibin geri kalanına kendilerini ezik hissettiriyor.
À côté, les autres sont des tapettes.
O kadar ezik değilsin!
T'es pas un ourson débile.
Ben onu durduramadım ezik hale geldi
Je n'arrive pas à l'arracher à MSNBC, qui le rend encore plus malheureux.
Altın mıknatısı çok ezik.
Gold Magnet est boiteux.
Onların bir ezik tarafından yetiştirilmesini istemiyorum.
Hors de question que leur niveau de vie baisse ou qu'un raté les élève.
Ezik.
Loser.
Bu yalnız ezik tavırlarıyla artık işim olmaz.
J'en ai fini de ces exercices solitaires de loser.
Ezik kıçlarınızı da alıp, Helicarrier'a dönün be.
Ramenez vos fesses dans le Helicarrier.
Gördüğüm kadarıyla ezik birine benziyorsun.
- On aime bien les courges, à ce que je vois.
Eğer her şey hâlâ dünkü gibi olsaydı ederdin, ezik.
Vous le pourriez si tout était comme ça l'était hier, gros nul.
Evet, ezik olduğumu düşünebilirsin ama, değilim.
Vous pensez peut-être que je suis un loser mais ce n'est pas le cas.
Evet, ezik.
Ouais, loser.
Ezik! Sen yeter!
Vous suffit!
Muhtemelen ıssız bir dağa çıkıp, ezik bir adama dönüşeceksin.
Tu vas finir seul dans la montagne à enculer les moutons.
Bu adam bu gece kocaman bir ezik. Ama o bunu kabul etmiş gibi görünmüyor.
Ce type est un outsider complet ce soir... mais il ne semble pas le reconnaà ® tre.
- Düşerken ezik gibi mi göründüm?
J'ai eu l'air minable?
Çizgi roman manyağı ezik tipler gibi mi göründüm sana?
j'ai vraiment l'air d'être un loseur fan de manga à ton avis?
* Ezik *
♪ Squish ♪
* Pop, Altı, Ezik, Cicero, Lipschitz *
♪ Pop, Six, Squish, Uh-uh, Cicero, Lipschitz ♪
* Hak etmişti * * Pop, Altı, Ezik *
♪ He had it coming ♪ ♪ Pop, Six, Squish ♪
* Ezik, Cicero, Lipschitz *
♪ Squish, Uh-uh, Cicero, Lipschitz ♪
Hayal kırıklığına uğramanı istemem. Bu ezik laflarını başkasına sakla.
Je ne voudrais pas que tu sois déçue ça te dérangerai de continuer ton discours de loser ailleurs?
Kavga mı etmek istiyor canın? Sizler 3 kişiniz, ben de 1. Yani adil bir kavga olması için 2 kişi daha bulman gerekiyor, seni ezik zavallı.
Parce que vous êtes trois et je suis seul, vous allez avoir besoin de deux gars en plus pour que ce soit équitable, loser.
( Gülme sesi ) Sahilin erkeğinini yenme şansları olmadığından, ezik erkekler, sahilin erkeği uyuyorken veya başka bir şeyle ilgilenirken haremden dişi kaçırmaya çalışırlar.
Sans espoir de battre le maître de la plage, certains, soit-disant sournois, adoptent une stratégie risquée en tentant de s'accoupler avec une des femelles du harem pendant que le dominant est endormi ou distrait.
Sahilin erkeği iş üstündeyken, ezik erkeklerden biri kız kaçırmaya gelir.
Pendant que le maître de la plage était occupé, le mâle rusé faisait sa fourberie. Narrateur : Je ne peux pas croire que tu sois venu!
Biz ezik erkekler daha iyisini hak ediyoruz. Biz yönetimde olduğumuzda dişilere daha iyi davranacağız, haremler beş dişiden daha fazla olmayacak.
Quand nous serons responsable du harem, nous traiterons ses femelles avec respect, en préservant la sensibilité du harem en plus de nous cinq.
Koca bi'ezik değilmişiz gibi davranıyoruz.
"Nous prétendons que nous ne sommes pas des gigantesques perdants."
Koca bir ezik mi olalım?
Être des gigantesques perdants?
Adı Thomas Jefferson ezik bir isim biliyorum ama bayağı akıllıdır.
Je sais, c'est nul. Mais il est très présidentiel.
Sikin, yapışık patenci şortunun içinde işe yaramaz, ezik bir halde duruyor.
Ta teub fait ratatinée et minable dans ton short de patineur.
Ezik herif!
Hé, Balki.
Şaka yapmıştım ezik seni.
J't'ai eu!
Beni ezik gibi gösteriyor
C'est juste qu'on dirait que je suis un cas désespéré.
Sayende daha ezik görünemezdim.
Oh, mon Dieu, merci beaucoup. Merci à toi, je ne pouvais pas ressembler à un tel looser.
Ezik, kendisi hakkında konuşmamızı istiyor.
La looser veut qu'on parle d'elle.
Tam bir ezik.
C'est un loser.
Güzel gömlek, ezik.
Sympa la chemise, loser.
- Ezik. Sakince durursanız iyi olur.
Arrêtez de gigoter.
Ezik misiniz lan?
Allô les nazes, ici la Terre.
İş arkadaşlarımın benim ezik, kaba ve ayyaş olduğumu düşünmesi nasıl kötü olmuyor?
Comment le fait que mes collègues pensent que je suis une ratée, malpolie et soûle, pourrait être une bonne chose?
Oldukça ezik di mi?
Plutôt nul, hein?
Ezik anlamında kullandım.
Pour dire "nazes".
Neden direkt ezik demedin o zaman?
Tu aurais pu dire "nazes".
Bridget, İsimsiz Alkolikler'deki ezik Charlie ile tanışınca işler karışmaya başladı.
Tout a dérapé quand Bridget a rencontré cette crapule de Charlie.
"Ezik" derken ağzının kenarı şöyle oluyor.
"Nul", ta bouche part de côté.
Lan ezik!
T'es nul!