Fagin traducir francés
134 traducción paralela
İşte bu Fagin. Arkadaşım Oliver Twist.
Fagin, voici mon ami Oliver Twist.
İhtiyar Fagin'e hiç havlamadı.
Et pas de mouchards!
Fagin ne der?
Gare à Fagin!
Neler oluyor Fagin?
Pourquoi ce raffut?
Neler oluyor, Fagin?
Qu'est-ce que t'as?
Başın dertte, Fagin.
Un sale coup pour toi.
Birisi gitmeli, Fagin.
Faut aller voir, Fagin!
Bu işe yaramaz, Fagin, boşuna deneme.
Ça ne me dit rien. Vous fatiguez pas.
Gidecek, Fagin.
- Elle ira, Fagin.
Gitmeyecek, Fagin.
- Non, elle n'ira pas, Fagin!
Evet gidecek, Fagin.
Elle ira, Fagin!
Başımızı kesin belaya sokacak, Fagin.
Il va nous moucharder, j'en suis sûre.
- O benim, Fagin. - Hayır, hayır.
- Ça me revient.
Hayır, Fagin, hayır.
Ce n'est pas vrai.
- Seni yakında adam ederiz. - Hayır, Fagin, yapamazsın!
On te guérira de ça!
Öyle mi? Öyleyse dikkat et de abartmayayım. Eğer yaparsam çok daha kötü olursun Fagin, eğer yaparsam.
Prends garde que je ne le joue jusqu'au bout.
Niye bize katılmıyorsunuz, Bay Fagin? Çok memnun olurduk.
Joignez-vous donc à nous, M. Fagin.
Devam et, Fagin. Oliver'dan bahset.
Tu parles d'Oliver?
Düşün, Fagin. Benim işle ilgim yok.
Ça ne me concerne pas.
Fagin'in mi?
Un des gamins de Fagin?
Fagin yalan söyledi, Bill.
Il a menti.
Bu işte beraberiz, Fagin.
T'es dans le coup aussi, Fagin.
Fagin'i yakaladılar!
Ils ont eu Fagin!
Fagin, yeni bir arkadaş getirdim.
Hé, Fagin, j'ai amené mon nouveau camarade.
Evet Fagin!
- Oh, oui, Fagin! - Oui, Fagin!
- Evet, eğer öğretirseniz.
Oui, M. Fagin, si vous m'enseignez.
Bill Sikes kimdir Bay Fagin?
Qui est Bill Sikes, M. Fagin?
Evet Bay Fagin.
Oui, M. Fagin. Regardez!
- Fagin'e gidip parayı al. - Tamam.
Va voir Fagin et récupère l'argent.
O yemek benim Fagin.
C'est pour moi, ça, hein, Fagin?
Fagin, bekliyorum.
Fagin, j'attends.
Fagin, Oliver da Charlie ve benimle gelmek istiyor.
- Au revoir! Hé, Fagin. Oliver veut venir marauder avec Charlie et moi.
seni hiç merakta bırakır mıyız?
Peut-on laisser Ce bon vieux Fagin s'inquiéter?
Her şey olabilir Fagin.
Probable, Fagin.
Başının çaresine bakman gerekmez.
Tu n'auras pas à prendre soin de toi, Fagin.
- Gidecek, Fagin.
- Elle ira, Fagin.
Evet, gideceksin!
Si, elle ira, Fagin!
- O benim, Fagin.
- C'est à moi, Fagin.
Dikkatli olun, yoksa hepinizi ispiyonlarım, anlaşıldı mı? Asılsam da umurumda değil.
Attention, je n'exagère pas, Fagin, je vais tous vous dénoncer peu importe si je suis pendue!
Daha değil Fagin, daha değil.
Pas encore, Fagin. Pas encore.
- Viyaklarlar Fagin, viyaklarlar.
Il braille, Fagin. Il braille.
Dediklerimi düşün Fagin.
Réfléchis bien, Fagin.
- Hayır değil, Fagin.
- Non, Fagin.
- Önden buyur Fagin.
- Après toi, Fagin. - Après toi, Renard.
- Ne yapacağım?
Fagin, qu'est-ce que je dois faire?
Atölyede olmamız veya Fagan için fiyat yükseltmemiz lazım.
On devrait être dans un entrepot, ou en train de voler pour Fagin.
Bu o, Fagin.
C'est lui, Fagin.
- Oyun mu oynuyoruz, Fagin?
- Alors on s'amuse, hein, Fagin?
Çalıntı mallar bulunduran ve Fagin adıyla tanınan adam çocuk kaçırma suçundan aranmaktadır.
Recherché pour enlèvement
Fagin'i göz ardı ederseniz hayat güzeldir... fareler hastalık bulaştırabilir ama hayat güzeldir... komşunun kazı hep daha besili olsa da... bizim de başımız kel değil ya payımızı alırız, hem de gani gani... eğer bunu dert etmezseniz hayat güzeldir... çay ve bisküvimiz olmasa da hayat güzeldir... hayat çok güzeldir...
Du moment qu'on travaille avec Fagin C'est la belle vie! C'est la belle vie!
Ne oluyor, Fagin?
Et vous, Fagin?