Fairfax traducir francés
307 traducción paralela
- Bayan Fairfax'e geldiğinizi söyleyeyim.
- Je vais prévenir Mme Fairfax. - Merci.
Ben Bayan Fairfax.
Je suis Mme Fairfax. Mais votre main est glacée!
Bu gece küçük Bayan Fairfax'i görme zevkine kavuşacak mıyım?
Aurai-je le plaisir de voir Miss Fairfax ce soir?
- İlan vermiştim, Bayan Fairfax de yanıt verdi.
- J'ai passé une annonce, et Mme Fairfax y a répondu.
İyi geceler Bayan Fairfax.
Bonne nuit, Mme Fairfax.
- Bayan Fairfax.
- Mme Fairfax...
Küçük budala Adèle ile şu ihtiyar ve saf Fairfax'e... çok bağlandın, değil mi?
Vous vous êtes attachée à cette petite folle d'Adèle, et à cette brave Mme Fairfax.
Evlenmenizi daha çok istediğim biri yok.
Vous n'auriez pu choisir mieux, pas même Mme Fairfax.
- Bayan Fairfax?
- Mme Fairfax?
Yıllar önce, bir akşam Fairfax Caddesinde yürüyordum.
Un soir, il y a des années de cela... je descendais la rue Fairfax, en début de soirée.
Mucizeler 18. cadde ve Fairfax'deki elektrik direğine dayanmış beklerken, incir çekirdeğini doldurmayan şeylerle uğraştım.
J'ai consacré mon temps à des broutilles... pendant que des miracles avaient lieu entre la 18e rue et la rue Fairfax.
Değil mi? - Oldukça mükemmelsiniz Bayan Fairfax. - Umarım değilimdir Bay Worthing.
Si je l'occupe pendant dix minutes, tu auras la possibilité de faire ta demande à Gwendoline.
Bir kadının bu kadar değiştiğini hiç görmemiştik.
Lady Bracknell et Miss Fairfax.
- Salatalık yoktu? - Peşin paraya bile yoktu. - Tamam Lane.
Vous êtes absolument parfaite, Miss Fairfax.
Bayan Fairfax, sizinle tanıştığımzdan beri, sizi her bayandan daha çok beğeniyorum... şeyden beri...
Je parlerai à Bunbury, tante Augusta, s'il a toute sa conscience et je peux vous promettre qu'il sera tout à fait bien samedi. Naturellement, organiser une soirée n'est pas facile.
Algy'nin bana Ernest adında bir arkadaşı olduğundan bahsettiği ilk andan itibaren, sizi sevmenin kaderim olduğunu biliyordum.
Quelle belle journée, Miss Fairfax. S'il vous plaît, M. Worthing, ne parlez pas du temps.
Şey, bu tam anlamıyla bir metafizik spekülasyonu, ve metafiziksel spekülasyonların çoğunda olduğu gibi, hayatın gerçekleriyle pek alakası yok.
Et j'ai souvent dû le lui faire remarquer. Miss Fairfax, depuis que je vous ai vue, je vous ai admirée plus que toutes femmes que j'avais vues avant... de vous avoir vue, vous. Oui, j'ai très bien remarqué ça.
Benim seni sevdiğimi biliyorsun, ve şimdi de Bayan Fairfax, sizin de bana karşı tamamen kayıtsız olmadığınıza beni inandırdınız.
Mon Constant à moi! Mais ne m'aimerais-tu point si je ne m'appelais pas Constant? Mais ton nom est Constant.
Woolton Malikanesi...
Miss Fairfax. Algy, retourne-toi. j'ai quelque chose de confidentiel à dire à M. Worthing.
Bayan Fairfax'ın belirttiğine göre çok önemli bir konuymuş. Bay Worthing az sonra dışarıya çıkar. Siz lütfen biraz çay ikram edin.
Des jumeaux nés sur votre propriété, du pauvre Jenkins le charretier, quel forcené!
Bayan Fairfax, size kendimi tanıtayım.
17 h 30? Excellent!
Hayır, annem ya da akrabam yok. Sevgili vasim, bana bakma görevini üstlendi.
Une certaine Miss Fairfax demande à voir M. Worthing.
sizin, şey... göründüğünüzden biraz daha yaşlı olmanızı ve bu kadar cezbedici olmamanızı dilerdim.
Certainement une de ces bienfaitrices londoniennes âgées qui prêtent main forte à oncle Jack dans son travail philanthropique. Miss Fairfax!
Evet, çok açık konuşmak gerekirse Cecily, senin 42 yaşında olmanı ve yaşına göre sıradan görünmeni dilerdim.
Miss Fairfax... Permettez-moi de me présenter. Je suis Cécilia Cardew.
Size çay ikram edebilir miyim Bayan Fairfax? Teşekkür ederim Bayan Cardew. Şeker?
Je vais parler à coeur ouvert, Cécilia, j'aurais préféré que vous ayez 42 ans et que vous soyez bien laide, même pour votre âge.
- Gwendolen, sevgilim! Bir yanlış anlama olduğunu biliyordum Bayan Fairfax. Elini belinize dolamış olan beyefendi benim vasim, Bay John Worthing.
Je serais très chagrinée, très chère Gwendoline, de vous contrarier physiquement ou psychologiquement, mais je me dois de souligner que malgré sa demande d'hier,
Hayır. Erkekler ne kadar ödlek değil mi?
Et vous, Miss Fairfax, suggérez-vous que j'ai piégé Constant?
Bu çok farklı bir şey. Olabilir ama kek aynı kek!
Les fleurs sont banales ici, miss Fairfax, comme les gens à Londres.
- Onları affetmeli miyiz sence?
Et comment défendre le fait d'avoir mystifié une jeune Lady brillante et intelligente comme miss Fairfax?
Fairfax.
Fairfax.
Fairfax!
Fairfax!
Carter, Brewster, Fairfax.
Carter, Brewster, Fairfax.
Fairfax'i bekleyeceğim.
J'attends Fairfax.
Peki ya Fairfax?
Et Fairfax?
Fairfax çekleri imzalayan kişidir.
Fairfax signe les chèques.
İşi bitti. Fairfax ölü, ama henüz bunu bilmiyor.
Il est mort, mais il l'ignore encore.
Bana Bay Fairfax'i bulun, tamam mı?
Appelez-moi M. Fairfax.
Brewster senin için ne kadar değerli, Fairfax?
Combien vaut Brewster pour vous, Fairfax?
Fairfax, sanırım tabancasını ateşlemeye hazırlanıyor.
Il va tirer.
Peki ya arkadaşın, Fairfax?
Et votre ami Fairfax?
Fairfax öldü. Ya da yarın ölmüş olacak.
Fairfax est mort ou le sera demain.
- Şunu 40 altın yap senin olsunlar. Acaba burada Bayan Fairfax'ı temsilen Thornfield Konağından biri var mı?
Y a-t-il quelqu'un envoyé par Mme Fairfax, de Thorfield?
Küçük Bayan Fairfax mi?
Miss Fairfax?
Bayan Fairfax'i çağırayım mı?
J'appelle Mme Fairfax?
Bayan Fairfax'i bile istemem. - Bir parça bu ve kırmızıdan.
- Et ceci, et ce tissu écarlate...
Lady Bracknell ve Bayan Fairfax.
Elle adore les tartines beurrées.
Bayan Fairfax, Bay Worthing'i görmek istediğini söyledi.
j'ai deux baptêmes à célébrer à cette heure-là!
Bana öyle geliyor ki Bayan Fairfax, çok kıymetli zamanınızı çalıyorum.
Notre petit journal régional en parlera la semaine prochaine.
Senin de Bayan Fairfax ile birleşme şansın pek yok Jack!
Sucre?
Gerçek şu ki doktor, ben kendimi vaftiz ettirmek istiyorum.
Donnez ça à miss Fairfax.
Bundan şüpheniz mi var Bayan Fairfax?
Le meilleur bunburisme de toute ma vie.