English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ F ] / Ferraro

Ferraro traducir francés

77 traducción paralela
Ferraro yardım edebilir. Otelin sahibidir.
M. Ferrero, le patron de l'hôtel, pourrait nous aider.
Bay Ferraro ve karısı bulmamıza yardım edecek.
M. Ferrero et sa femme nous aideront bien à le trouver.
En azından Ferraro'ları tanık gösterebiliriz.
Le témoignage des Ferrero nous sera utile.
Yürü, geçer, Ferraro. Yürü geçer!
Marche un peu, Ferraro.
Sen, Geraldine Ferraro gibisin tabii ondan farkın senin kazanmış olman.
Tu es comme Géraldine Ferraro, à la différence que tu as gagné, alors qu'elle a perdu misérablement.
Bu sabah kalkıp telefondaki üç mesaja baktığımda..... Levazımdan Buddy Ferraro'nun aradığını gördüm.
En arrivant ce matin, j'ai trois messages sur mon répondeur venant de Buddy Ferraro, des travaux publics.
Mondale and Ferraro. Mondale and Ferraro, eşitliğe yol.
Mondale et Ferraro, le chemin vers l'égalité.
Eğer bir broşür okuyucusu değilsen, kahve içmeye götürür ve neden Mondale ve Ferraro'nun kaybedeceğini anlatırım.
Tu sais, si tu n'es pas une lectrice de tracts, je... pourrais t'offrir un café. et te dire pourquoi Mondale et Ferraro vont perdre.
Evin altını üstünü getirdim. Eğer Walter Mondale ve Geraldine Ferraro için olmasaydı Seth Cohen diye biri olamazdı.
Si je n'avais pas été pour Walter Mondale et Geraldine Ferraro, il n'y aurait jamais eu de Seth Cohen.
Bu Deniz Albayı Ryan Ferraro, birimin manga komutanı.
Capitaine Ryan Ferraro, leur chef d'escouade.
Porter Ferraro'nun ifşasına sebep olan kişiydi.
C'est Porter qui a dénoncé Ferraro.
Ferraro onunla temasa geçmiş gibi görünüyor.
Ferraro l'a déjà contacté, on dirait.
Ferraro kaçmak için sahte kalp krizi geçirmiş.
Ferraro a feint une crise cardiaque pour sortir.
İlaçları gizlice Ferraro'ya biri verdi yani.
Quelqu'un les a introduits dans la prison.
- Yani diyorsun ki Ferraro ve Porter belli şekillerde davranmaya eğitildiyse sonraki hamlelerini belki önceden bilebiliriz.
- Alors tu penses que s'ils sont entraînés d'une certaine façon, on peut anticiper leurs actions futures?
Ferraro temas kuruyor gibi.
Ferraro a essayé de le joindre.
Ferraro'nun kuzeye ilerlediğini Porter'un da takip ettiğini öğrendik..
Ferraro se déplace vers le nord, suivi par Porter.
Bunlar son 14 saatte Ferraro ve Porter'in içinden geçtiği baz istasyonu kapsama alanları.
Voici les zones des tours-relais où Ferraro et Porter sont passés, ces dernières 14 h.
Ferraro'nunki mavi, kırmızı Porter.
Ferraro en bleu, Porter en rouge.
Açık ki Ferraro rehineleri yem olarak kullanan avcımız.
Ferraro est clairement le chasseur. Les otages lui servent d'appât.
Porter'ın patlaması yakın ama Ferraro'nun ekibinin kaçmasına yardım eden pilotun kimliğini saptadık.
Porter est dans la nature, mais on a identifié le pilote de l'hélicoptère.
Eski Denizci, Ferraro ile hizmet etmiş.
Ancien marine, il a servi avec Ferraro.
Telefon kayıtları Ferraro'nun karısının hapisten kaçışın arifesinde Renner'i aradığını gösteriyor.
D'après nos listes, la femme de Ferraro l'a appelé la veille de l'évasion.
Ayrıca Ferraro'nun bir emlak ofisine yaptığı çağrılar keşfettik.
Il y a aussi des appels de Ferraro à une agence immobilière.
Şunu dinle, o ofis Ferraro'nun karısının telefonlara baktığı ofis.
En fait, c'est l'agence où la femme de Ferraro travaille à mi-temps.
Ferraro'nın karısı, Renner'in firardan sonra daha fazla para tırtıklamaya çalıştığını söyledi.
La femme de Ferraro dit que Renner a réclamé plus d'argent après l'évasion.
İhtimaller Ferraro'nun şimdiye hamlesini yapmış olacağını söylüyor öcünü almak için Porter'ı bir vuruş alanına çektiğini.
Ferraro aurait déjà dû passer à l'action, et donner rendez-vous à Porter pour se venger.
Porter veya Ferraro ile rehinelerden hâlâ iz yok.
Toujours aucun signe de Porter, de Ferraro ou des otages.
Ferraro'ya ilaçları aktaran doktoru tutukladık ama konuşmuyor.
On a arrêté le médecin qui a aidé Ferraro, mais il ne parle pas.
Evet, ben de Ferraro ve Porter arasındaki anlaşmazlık parametrelerinin kurulu ve belli olduğunu varsayıyorum.
Alors... J'avais pris pour hypothèse que les paramètres du conflit entre Ferraro et Porter étaient établis et clairs.
Biz Ferraro'nun Porter'u öldürmek istediğini varsayıyoruz.
On a pris pour hypothèse que Ferraro voulait tuer Porter.
Renner ve Ferraro Irak'ta beraberdi.
Il a servi avec Ferraro en Irak.
Yani Renner hapis firarının içindeyse Ferraro'nun Irak'taki icraatlarının da içindedir diyorsun.
Tu penses que si Renner était impliqué dans l'évasion, il était impliqué dans les magouilles de Ferraro en Irak.
Pentagon'daki arkadaşımla konuştum Ferraro'nun Iraklı tutsak cinayetinin soruşturmasını sordum.
J'ai demandé à mon pote du Pentagone des détails sur l'enquête du meurtre du détenu irakien par Ferraro.
Ferraro'nun tutsağı tutukladıklarında üzerinde bulduğu para.
L'argent que Ferraro a trouvé sur lui lors d'une rafle.
- Ferraro bu adama iki gün arasız işkence etmiş, paranın kalanının yerini öğrenmek için.
- Ferraro a torturé ce type deux jours d'affilée, pour savoir où il avait caché le reste.
Öyleyse Ferraro Iraklı'nın paranın yerini Porter'a söylemiş olabileceğini düşünüyor.
Ça veut dire que Ferraro pense que l'Irakien a dit à Porter où se trouvait le fric.
Ondan hiç haberim yoktu, ta ki Ferraro beni Meksiko'dayken arayana kadar.
Je ne savais rien, jusqu'à ce que Ferraro m'appelle au Mexique.
Ferraro burayı ıssız olduğu için seçti.
Ferraro a choisi cet endroit, car c'est isolé.
Ferraro'nun göreceği ilk yüz olmama izin ver.
Ce sera moi que Ferraro verra en premier.
Adamın adı Ferraro. Bu insan dövüşlerini salonunun dışında bir yerde yapıyor.
Un type appelé Ferraro organise des combats d'humains.
Peki bu Ferraro. Karanlık Fae mi?
Ferraro est de l'Ombre?
Bu yüzden Ferraro gizlice bu korkutucu Ogre'yi getirdi.
Donc Ferraro l'oppose secrètement à un Ogre.
Salvatore Feraro'nun bu işle bir alakası yok, Bo.
Salvatore Ferraro a rien à se reprocher.
Bu, Ferraro gibi bir adam için, el şaklatmak gibi bir şey.
Pour un type comme Ferraro c'est une chiquenaude.
Eğer, bak eğer diyorum, Ferraro insanlara bir şekilde Fae gücü veriyorsa o zaman evet, bu ciddi bir suç demektir.
Si, et seulement si, Ferraro a donné des pouvoirs Fae à l'humain, ça devient grave.
Eğer Ferraro gerçekten de o insanı bir ölüm makinesine dönüştürmüşse bana haber ver, tamam mı?
Si Ferraro transforme cet humain en machine à tuer, fais-le-moi savoir.
Ferraro sana doping mi veriyor?
Est-ce que Ferraro te dope?
Ferraro bunu içmeni söyledi.
Ferraro a dit de boire ça.
- Ferraro'nun cevabı kafaya bir kurşun.
La réponse de Ferraro a été une balle dans la tête.
Geraldine Ferraro Amerika'nın İlk Kadın Başkan Yardımcısı
Equal Rights Amendment )

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]