Fiji traducir francés
241 traducción paralela
Tahiti, Fiji Adaları, Mercan Denizi.
Ça vient de Tahiti, les îles Fidji, la mer de Corail.
Bize, görevimizi bırakıp Fiji'ye gitme talimatı verilmişti...
Nous devions fermer la Mission et aller aux îles Fidji.
Fakat siz neden buraya geldiniz hanımefendi? Yani, neden diğerleriyle Fiji'ye gitmediniz?
Mais vous, pourquoi l'avez-vous suivi... au lieu de partir aux îles Fidji?
Fiji'ye ne kadar vardır sizce, hanımefendi?
A combien sommes-nous des Fidji?
Bizim Fiji yolculuğumuz da iptal oldu, hanımefendi.
Nous ne pouvons plus partir pour les Fidji.
- Burası Fiji olabilir.
- Fidji, peut-être.
- Fiji çok mu korkunçtu? - Fiji'ye kadar gitmedik.
C'était affreux les Fidji?
Cava'dan Fiji'ye kadar her yerde aranıyor.
De Java aux îles Fidji, il est recherché pour piraterie, trafic d'esclaves, mutinerie,
Bence Fiji'deki görevi kabul etmekle en büyük yardımı yaparsın.
Vous pouvez nous aider... en prenant ce poste qu'on vous a offert à Fidji.
Bu rota bizi bu sulardaki en vahşi adaların yakınlarına götürecek. Yani yamyamlığın adeta bilimsel olarak mükemmelleştirildiği Fiji adalarına.
Cela nous rapprochera des Fidji, les îles les plus sauvages de ces eaux, où le cannibalisme est pour ainsi dire un art.
Air Fiji'de bir tane gördüğümü zannediyorum.
J'en ai vu une, vers Air Fidji.
Bakalım hatırlayabilecek miyim?
Je pense que c'est Fiji.
Fiji... Doğru mu?
Ça se peut?
"Fiji" diye bir yer var mı?
- Y a-t-il un endroit appelé Fiji?
Annenle baban "Fiji" diye bir yerde tatildeler. Sen ne yapıyorsun?
Vos parents sont aux îles Fiji et vous faites la fête.
Beni arayıp kız arkadaşınla uyuşturucu kullandığına, onun aşırı dozda aldığına, annenle babanın Acapulco'da olduğuna dair...
Tu nous fais croire que ta petite amie et toi prenez de la drogue... qu'elle a fait une overdose et que tes parents sont à Acapulco. - Fiji.
- Doğru ya, Fiji. Önemli bir ayrıntı.
Détail important.
- Yeter! - Annemle babam cidden Fiji'de.
- Mes parents sont aux îles Fiji.
Gördün mü! fijinin 500 km ötesindeki bir boğayla güreşmiyorsun! - Yavaş.
Tu n'es pas aux prises avec un sanglier à 300 miles nautiques au sud sud ouest des Fiji
32 gün önce Papeete'den yola çıktım. Fiji'ye gidiyordum.
J'ai quitté Papeete il y a 32 jours, pour les îles Fidji.
Thor Heyerdahl * gibi Fiji'ye sal ile gitmek zorunda kalacağız.
On devra aller à Fiji en radeau comme Thor Heyerdahl.
Fiji hakkında ne biliyorsun ki?
Que savais-tu sur Fiji?
Bir haftayla seni Fiji'de elimden kaçırdım.
Je t'ai raté d'une semaine à Fidji.
Fiji'nin son direnişi mi?
Baroud d'honneur aux îles Fidji?
Fiji " de... fosforlu yosunlar yılda bir kez suyun yüzeyine çıkıp... böyle görünürler.
Aux Fidji, il y a des algues iridescentes qui apparaissent une fois par an. Voilá á quoi ça ressemble.
O, Fiji Denizkızı.
La sirène des Fidji.
- Fiji Denizkızı da nedir?
- Et c'est quoi?
Fiji Denizkızı. Fiji Denizkızı işte!
La sirène des Fidji, c'est la sirène des Fidji.
Birden ortaya çıkıverdi, ve bu Fiji Denizkızının tamamen bir uydurmaca olduğunu söyledi.
"La sirène des Fidji n'est qu'une grosse supercherie."
Fiji Denizkızı gerçekti.
La sirène était réelle.
O izlerin Fiji Denizkızı tarafından yapıldığını söylemeyeceksiniz, değil mi?
Ces traces seraient celles de la sirène des Fidji?
Fiji Denizkızı ısırıkları.
Sirènes des Fidji.
Evet, doğru. Fiji Denizkızı ısırıkları. Doğru.
C'est ça, les sirènes des Fidji.
Mulder, bu Fiji Denizkızı da neyin nesi?
C'est quoi, cette histoire de sirène?
Fiji Denizkızı gibi bir şey mi yani?
Comme la sirène des Fidji?
Belki de Fiji Denizkızı'dır ve nehre atlayıp, Fiji'ye doğru yola koyulmuştur.
C'était pas la sirène des Fidji qui a sauté dans l'eau pour retourner aux Fidji?
- Güzel. - Birisi, bir dalgıç, şu anda... Fiji adalarındaki mercan kayalıklarında Frank Baron'un çok özel balığını arıyor.
Imagine, il y aurait un plongeur aux Fidji qui sillonne les coraux pour trouver le poisson de Frank Barone.
Fiji için rehber yardımı alabilir miyim, lütfen?
Je cherche un numéro aux Fidji.
Fiji Adaları.
Les Fidji.
Alo? Evet. Fiji, lütfen.
Oui, les Fidji.
Ve buradan doğru gidince Fiji.
Là, c'est nous... et complétement de l'autre côté... les Fidji.
Biliyor musun Fiji'de, hâlâ insanların ayak basmadığı adalar varmış.
Il y a des îles, aux Fidji, où personne n'a jamais mis les pieds.
Fiji. Fiji'ye taşınıyoruz.
On part aux Fidji.
Fiji?
Aux Fidji?
Birini tanıyorum Fiji'de bir çiftliğin müdürü.
C'est le directeur d'une plantation, à Fiji.
- Fiji...
- Fiji.
Buradan yaklaşık 500 km uzakta fiji adasının batısında.
A 300 miles nautiques au sud sud-ouest des Fiji
Fiji.
Aux Fidji.
Fiji de hangi cehennemde?
C'est où?
Fiji'ye gidiyoruz.
- Ne craignez rien.
Neden onun peşinden Fiji'ye gitmemişti?
Pourquoi il l'a pas suivie aux Fidji?