Flamenco traducir francés
87 traducción paralela
Bir yıl önce Flamenko'nun eski kulübünü satın aldım.
Le "Flamenco". Acheté il y a un an.
- Polis iki yıl süresince mühürlemişti.
Le "Flamenco" est fermé pour 2 ans.
İşte parayı bunu için kullanacağız... çalışma ruhsatı için. Sen, bu işi başarabileceğini bildiğim tek kişisin.
Toi seul, tu peux avec cet argent... obtenir la réouverture du "Flamenco".
Kulübü açmaya hazır olana kadar onu oyalayacaksın.
Tu feras traîner jusqu'à l'ouverture du "Flamenco".
La Corrida'nın Konukları Ünlü dans üçlüsü Les Cervantes ve gitaristlerini size sunmaktan gurur duyuyoruz Sevillada dans ve müzik.
La direction du cabaret "La Corrida" a le grand plaisir... de vous présenter le trio de danseurs réputés, accompagné de leurs célebres guitaristes, dans un flamenco et une danse sévillane.
Flamenco kazandı!
Flamengo a gagné
Ölüm flamencosu.
Le flamenco de la mort.
Gitano, ölüm flamenkosu.
Gitano, le flamenco de la mort.
Ve her perşembe akşamı barda berbat bir kabare şov vardır. Kısa boylu, kara kuru, 25 cm'lik kıçı olan bir Latin'le iri, şişko, saçı briyantinli, koca götlü bir karı yabancılar için Flamenco sunar.
Et tous les jeudis soir, le foutu cabaret dans le bar, avec quelques métèques efflanquées à la taille de guêpe, et aussi des grasses et bouffies, les cheveux dégoulinant de brillantine, qui font du flamenco pour touristes avec leur gros culs.
Deniz, güneş, boğa güreşi, partiler, flamenko... Kulağa nasıl geliyor?
La mer, le soleil, les corridas, les fêtes, le flamenco... ça te dit?
Flamenco-Flamingo.
Flamenco-Flamingo.
Flamenko.
Le flamenco.
Bu çocuk Bill'in kafasında bir pestile benzeyene kadar Flamenko numarası yapacaktır ve senin gözetiminde olacak.
Ce gosse va faire un numéro de flamenco sur la tête de Bill... jusqu'à ce qu'il ressemble à une tortilla... et ça va être sous ta surveillance.
Dans okulunun imkânları sınırlı.
J'en avais assez des boîtes de flamenco.
Flamenko dansçısı olmakla ilgili bir fantazim olmuştu hep.
J'ai toujours rêvé d'être danseur de flamenco.
Sence FIamenko yapılır mı?
Le flamenco, tu crois?
Yani bir bayanla buluşacaksan... "Yemek yiyip Flamenko yapabilir miyiz?" mi dersin?
On peut demander à une femme si elle est libre pour dîner-plus-flamenco?
İlk buluşmada Flamenko yapılmaz.
Pas de flamenco le premier soir!
- Biriyle buluşacağım. - Ne?
- Des classes de flamenco.
Flamenko için oleeey!
Vive le flamenco!
Flamenco derslerinle mi ilgili bu?
C'est en rapport avec tes cours de flamenco?
Flamenco da yapabiliyordur belki! Harika olurdu!
Pour un numéro de flamenco, on ne peut pas rêver mieux.
O yeni bir araba alabilir ama ben Flamenko öğrenemem
Il peut acheter une nouvelle voiture, mais je ne peux pas apprendre le flamenco.
Herkese bedava Flamenko dersi.
Cours de flamenco pour tous!
İspanyolca yalnızca "jolé." değildir. Sadece Flâmenko da değildir.
L'Espagne, c'est pas seulement "olé" pas seulement le flamenco.
Hayır, flamenco hocam.
Ma prof de flamenco. Flamenco
Paella flamenco seversin...
Tu aimes la paella, le flamenco...
Flamenko Flamingo benim.
Je suis un flamand rose flamenco.
Çünkü gerçek bir erkek Flamenko yapmayı bilir.
Ben c'est-à-dire... Les vrais hommes dansent le flamenco.
Bunlar flamenko dansçılarıydı, değil mi?
Mais attendez... ce sont vos danseurs de flamenco, ces deux types-là!
Ben gelmez diye düşünüyordum çünkü bizim İspanyol grubu gibi bir şey olduğumuzu düşünüyordu, ya da bir flamenko grubu.
Je crois qu'il ne voulait pas venir parce qu'il croyait qu'on était un groupe espagnol. Qu'on faisait du flamenco ou un truc du genre.
Böylece bir kuş oluverirler, bilirsin... yada bir flamenco adımı ve sahiplerini eğlendirirler.
Ainsi ils pouvaient être un oiseau, tu sais... ou faire des pas de flamenco et se moquer de leurs propriétaires.
Flamenko dansçısı olmaya çalışıyordu.
Elle s'entraîne à danser le flamenco.
O adamın flamenko gitar çalmayı hayal etmediğini nereden biliyorsun?
Il rêvait d'être guitariste flamenco.
Tüplü dalışta nasıl olurum? Dağ tırmanışında? Flamenko dansında?
Alors dis-moi ce que je vaux en plongée sous-marine, escalade et danse flamenco.
Tüplü dalışta kötü dağ tırmanışında iyi, Flamenko dansında rezalet olursun.
Mauvais en plongée sous-marine, bon en escalade. Flamenco : un désastre.
- Tamam söz. ne bu, flamenko mu?
- Mon Dieu! Très flamenco, non?
Programdan önceki gün * Flamenko yapmayı öğrenmiştim.
La veille de mon émission, j'avais appris à danser le Flamenco.
{ yengeç burcu } ispanya'ya flamingo kursuna gideceğim
Je vais suivre un cours de flamenco en Espagne.
Hepsi flamenko.
seulement du flamenco.
- Çünkü ben flamenkoya başladım.
Je me suis mise au flamenco. - Non?
Aynı zamanda Flamenko'nun da doğduğu yerdir.
C'est aussi là qu'est né... le flamenco!
Flamenko gibi değil, değil mi?
Pas très flamenco, tout ça.
"Kalbimiz var. Flamenkomuz var."
"du coeur, nous avons le flamenco."
Bu flamenko.
C'est du flamenco!
Dedi ki, bu renk ona İspanyol Flamenko dansı yaptırıyormuş.
Elle m'a dit que ça lui donnait envie de danser le flamenco espagnol.
Flamenco hocanı çağırdın mı?
Ta prof de flamenco, appelle-la.
Manuela, büyük bir flamenko dansçısı!
Manuela, grande danseuse de flamenco. Bonsoir.
Yo, flamenko ve Tapas olacak... ve daha pek çok şey.
Du flamenco, des tapas... - Y muchas cosas.
Şey ben...
Vous dansez le flamenco?
Para bulmak için flamenko yapıyorsunuz.
Vous dansez le flamenco pour survivre.