Flick traducir francés
48 traducción paralela
Flick, şekerci dükkânının orada boz ayılar görmüş.
Flick a vu des ours grizzly près du marchand de bonbons.
Flick'e bile onlardan alıyorlar.
Mais Flick va en avoir une.
Hey, Flick! Beni bekle.
Flick, attends!
Flick, az bekle burada.
Attends-moi, Flick.
Flick'in omurgası kaskatı kesilmiş ama dilini cesurca uzatmıştı.
Le dos de Flick se raidit, ses lèvres firent une moue de défi.
Flick nerede?
Où est Flick?
Flick'i gören oldu mu?
Personne n'a vu Flick?
Flick mi? Flick de kim?
Flick comment?
Ralphie. Flick nerede, biliyor musun?
Ralphie, sais-tu où est Flick?
Size Flick'i gören oldu mu diye sordum!
Je répète, est-ce que quelqu'un a vu Flick?
Aranızdan birilerinin bunu Flick'e yaptırmaya zorladığını biliyorum.
Bon, je sais que certains d'entre vous ont poussé Flick à faire ça.
Zavallı Flick hakkında söyleyeceklerim bu kadar.
C'est tout ce que je dirai à propos de ce pauvre Flick.
Acıdı mı, Flick? Yo!
- Ça t'a fait mal?
Flick'i resmen ölüme terk etmiştim.
J'abandonnai Flick à son triste sort.
Tek umudum Flick'in ağzını sıkı tutmasıydı.
Pourvu que Flick ne les aperçoive pas.
- Herr Flick bu.
C'est Herr FLICK.
René sizin için hazırlamıştı, Herr Flick.
René l'a réservé pour vous, Herr FLICK.
Burası özel odamız, Herr Flick.
C'est votre salle privée, Herr FLICK.
- Elbette, Herr Flick.
Bien sûr, Herr FLICK!
Mösyö René, Otto Flick arka odada.
Monsieur René, Otto FLICK est dans l'arrière salle.
Oradan da çıkamazlar, Herr Flick orada yemek yiyor.
Ils ne peuvent pas sortir par-là, Herr FLICK est en train de diner dedans.
- Etmem, Herr Flick.
Non, Herr FLICK.
- Benim için sürpriz değil, Herr Flick.
Je n'en suis pas surprise, Herr FLICK.
Hayallerimi mahvetmeyin, Herr Flick.
Ne brisez pas mes illusions, Herr FLICK.
Şarap için doğru söylüyorsunuz, Herr Flick. Bir anda her yerimi ateş bastı.
Vous avez raison pour le vin, Herr FLICK.
Gırtlağına kadar dolmuşsun, Herr Flick.
Vous semblez très préoccupé, Herr FLICK.
Oh, Flick'ler olmalı.
Oh, voilà le fou.
Yıllar boyunca bir sürü "ihtiraslı öğrenci gördüm," "ama Tracy Flick" özel bir durumdu.
Tracy Flick. Tracy Flick. J'avais vu beaucoup d'étudiants ambitieux aller et venir au fil des ans, mais Tracy Flick était un cas particulier.
Ben, Tracy Flick.
C'était Tracy Flick.
Tracy şimdide öğrenci heyetinin başkanlık seçimine girişti.
Maintenant Tracy Flick était sur le point de gagner la présidence du corps étudiant.
- Bu, Tracy Flick'in işi.
Je veux dire, d'ailleurs, c'est pour Tracy Flick.
Alfabetik sıraya göre önce Tracy Flick.
Le premier, par ordre alphabétique, est Tracy Flick. Tracy?
Tracy Flick'e oy verince, yalnız bana oy vermiş olmuyorsunuz.
Lorsque vous voterez pour Tracy Flick lac semaine prochaine, vous ne voterez pas seulement pour moi.
- Tracy Enid Flick.
Tracy Enid Flick. Je sais.
Tracy Enid Flick.
Tracy Enid Flick.
Tracy'i tekrar görüp görmediğimi merak ediyorsanız, sadece bir kere.
Vous pourriez vous demander si je n'avais jamais revu Tracy Flick. Eh bien en fait, si. Juste une fois.
Sanırım bizim kadar çirkin ağlayan bir kız herkesin ilgisini çekmiyor.
Tu ne penses pas que ça fait un peu "Tracey Flick"? Il ne te connaît même pas. Mais si!
Huhuh, Tamam Bayan Jones, heh, ben ve Doktor... Flick vajinanıza göz atmak durumundayız.
Mlle Jones, moi et le Dr Flick, on va ausculter votre vagin.
İskandinav Dönüşü işe yaramadı.
Le scandinavian flick n'a pas marché.
Jimmy Metropolis'e transfer oldu ve Chick Flick'den hoşlandığını sanmıyorum.
Jimmy a été transféré à Métropolis, et il n'aime pas trop les films à l'eau de rose.
Flick, ben Joe.
Flick, c'est Joe.
- Flick?
- Flick?
Geçmiş peşimi bırakmazken, şimdi de biriyle mi çıkıyorum yani?
Un jour, c'est Flick, le lendemain, c'est Laura...
- Flick, bak...
- Flick, je...
New York.. Flick müzesinde de bir kaç Goya mız var.... - Öyle mi?
Nous avons différents types de bizarreries aussi à New York.
Ne, Tracy Flick gibi miydim yani?
Quoi, tu penses que je ressemblais à Tracy Flick?
Flick veya Fleck.
Flick ou Fleck.
Şuradaki kabin var ya, 1978 yılında Nando Gordon Flick'in karısı ve kız arkadaşı tarafından bıçaklanmasını izledim.
Ce box là-bas... 1978. J'y ai vu Tiny Nando Gordon Flick se faire poignarder par son épouse et sa maîtresse.