English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ F ] / Forman

Forman traducir francés

833 traducción paralela
Formanın üstünü çıkarıp Miller'a ver.
Retire ton maillot et file-le à Miller.
Yani bana, formanın renginden ötürü Dallas yerine Atlanta'yı seçeceğini mi söylüyorsun?
Tu penses qu'Atlanta battra Dallas à cause de la couleur de leur tenue?
Formanı giy.
En tenue!
O, Mark Forman.
C'est Mark Forman.
Ben, Mark Forman.
Mark Forman.
Ben, Rachel Louise Samstat, sen, Mark Louis Forman'ı, kocalığa kabul ediyor, şu andan itibaren, seni koruyacağıma, sevip sayacağıma söz veriyorum, ölüm bizi ayırana dek.
Moi, Rachel Louise Samstat, je te prends, Mark Louis Forman, pour époux... Je t'aimerai et te chérirai, et te garderai à mon côté, à dater de ce jour jusqu'à ce que la mort nous sépare.
- Forman'a ne uyar?
- Qu'est-ce qui va avec Forman?
- Ah, Tanrım. - Forman, ne zaman bir şey söylesem, gazetede köşeni boyluyor.
Dès que je dis quelque chose, ça finit dans ton journal!
Bayan Forman, Annie'nin yemeği hazır.
Mme Forman, le déjeuner d'Annie est prêt.
Bayan Forman, sizin için çok üzülüyorum.
Mme Forman, je suis si triste pour vous.
- Evet, Bayan Forman.
- Bien, Mme Forman.
- Bayan Forman.
- Oh, Mlle Forman.
Ama Brian oynamadıysan forman bu kadar nasıI kirlendi?
Brian, si tu n'as pas joué, où as-tu sali ta tenue?
Kriket formanızı derhal giymek ister misiniz? Pekala.
Monsieur, en... en l'absence de M. Durham...
Bakalım forman tamamen düz mü?
Voyons si cet uniforme est réglementaire.
Tyson, beni gözleriyle yiyen George forman'a dönüşüyor.
Tyson devient George Foreman. Il me regarde avec gourmandise.
Sen George Forman'sın, ben de...
Tu es George Foreman et je suis...
Fark etmemem mümkün değildi, Al, futbol formanı giymişsin.
Je remarque que vous portez votre maillot
Hadi ama.. Size kendi formanızı ben getireceğim.
Vous aurez aussi votre maillot.
Ayrıca biliyorsun, sen de o formanı attın.
J'ai recollé le talon. A quoi t'attendais-tu?
Ben söylemedim, Bay Forman. Fez söyledi.
C'est pas moi, M. Forman, c'est Fez.
İsmimizi listeye yazdırırım. Forman.
Je vais donner notre nom.
Bölüm iki. Pekala.
Forman, une table pour deux.
Forman hangi cehennemde?
Mais où est Forman? Ca lui ressemble pas.
Forman bizi öylesine ekmez.
Forman ne va pas nous planter là.
Tanrı yürümemizi istiyor olsaydı, bize Forman'ı vermezdi.
Dieu n'a pas créé Forman pour qu'on marche.
- Selam, Forman nerede?
Où est Forman?
Çocukluğundan beri Forman'la arkadaşız.
On connaît Forman depuis toujours.
Forman karşı konulmaz biri.
Forman est irrésistible.
Biliyorsun Donna... Forman eğer adını koymaya cesaret edemediği bir aşka yelken açmışsa...
Tu sais, Donna, si Forman décide de donner dans les amours inavouables,
Bu kadar işareti Forman'ın anlamadığına inanamıyorum.
Forman n'a rien pigé à tes signaux!
- Merhaba, Adım Eric Forman.
Eric Forman. Non.
Sen kendin için endişelen.
Pense d'abord à toi. Forman!
Hey, Forman. Mola vermeni de kim söyledi?
Qui t'a dit de faire une pause?
Forman'nın pederinin garjında bir buzdolabı var... ve içinde de bira olduğunu biliyorum.
Le père de Forman en garde au frais dans son garage.
Hey, Red.Forman buralarda mı?
Salut, Red. Forman est là?
Hey, Forman.
Forman!
Forman bir şey yürüttü.
Forman a commis un vol.
Ha, şimdi anladım. Forman.
Oh, je vois.
Miting bu akşam, ahbap.
Forman, le meeting a lieu ce soir.
Sizlere Red Forman'ı takdim ediyorum!
Il ne s'en prend qu'à lui-même. Veuillez applaudir Red Forman!
Evet, Donna, Forman HaIImark kartlarında ki gibi bir aile istiyor.
Forman veut une famille de carte de voeux. De quoi?
Gerçekten harika olmuş Bayan Forman.
Elles sont vraiment super, Mme Forman.
Ben, Mark Louis Forman, sen,
Moi, Mark Louis Forman, je te prends, Rachel Louise Samstat, pour épouse.
- Formanız emekliye mi ayrıldı?
Tu abandonnes l'uniforme?
- Forman hazır seni bekliyor.
Dès Ie prochain match il aura sa tenue.
Forman, korkunç çocuklar gittiğine göre...
Dis donc, Forman...
Merhaba, adım Eric Forman.
Bonjour. Je m'appelle Eric Forman.
Forman'a!
À sa santé!
İlk olarak, sizlere Red Forman'ı tanıtmak isterim.
Et maintenant, la séance questions-réponses. Je vous présente tout d'abord Red Forman.
O burada değil, Bayan Forman.
Il n'est pas ici.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]