Fries traducir francés
80 traducción paralela
FILIP MÜLLER
Et l'Hauptscharfuhrer Fries répondit :
"Kampta işe yararlar." Hauptscharführer Fries ise şöyle dedi : " Alamam onları...
enfants, hommes et femmes tous ensemble, sans aucune sélection préalable.
Patatesler çıtır çıtır, içecekler lıkır lıkır.
The fries are crispy, the shakes are creamy
TEŞHİS :
Fries, Nora Mme.
Benim adım Dr. Victor Fries.
Je suis le Dr Victor Fries.
Eski çalışma arkadaşın Victor Fries'i hatırlıyorsundur.
Vous n'avez pas oublié votre ancien collègue, Victor Fries.
Kendime soğuk geçmişini inceleme gibi bir hobi yarattım, Victor Fries.
J'ai profité de mes moments libres pour éplucher votre vie, Victor Fries.
Dr. Victor Fries... Çifte dekatlon olimpiyat şampiyonu ; moleküler biyolojiden Nobeli var.
Le Dr Victor Fries... champion olympique de décathlon, Nobel de biologie moléculaire.
Nora Fries.
Nora Fries!
Fries'ın karısı da aynı hastalığa yakalanmıştı.
Comme la femme de Fries.
Fries notlarında böyle bir vakayı iyileştirdim diyor ama yöntemini söylemiyor.
Fries note... qu'il a guéri le même cas. Il ne dit pas comment.
Fişini çekerken Bayan Fries'a dediğim gibi burada tek assolist benim.
Comme je disais à Lady Fries en la débranchant... c'est un one-woman show.
Fişini çekerken Bayan Fries'a dediğim gibi, Burada tek assolist benim.
Comme je disais à Lady Fries en la débranchant... c'est un one-woman show.
Soruyorum sana şimdi Victor Fries birinin hayatını kurtarmama yardım eder misin?
Aussi je te demande... Victor Fries... aide-moi à sauver une vie.
Victor Fries birkaç kemiği parçalayarak neyi amaçlıyor?
Qu'a donc Victor Fries à gagner en détruisant un tas d'os?
Steak'n'fries git ve Carrot'a şöyle söyle ;
Steak-Frites, va chez Carotte et dis-lui que...
Corbin Fries. Son birkaç saat içinde tanıştığım en pislik adam.
Corbin Fries. l'ordure la plus ignoble que j'ai rencontrée ici, pour l'instant.
- Bay Fries.
Mr Fries.
- Bay Fries, bu Angel.
Mr Fries, voici Angel.
Fries, "Sihirli kelimeyi söylerim" dedi.
Fries a dit : "je dit le mot magique".
Serbest çalışan bir gizemci.
Son nom apparaît plusieurs fois dans les dossiers de Fries.
Corbin Fries için yaptığınla ilgili olarak.
Celui que tu as exécuté pour Corbin Fries.
Bay Fries için ne yaptığını şimdi ya da şimdiden de çabuk söyleyeceksin.
Tu vas me dire ce que tu as fait pour Mr Fries. Maintenant ou d'ici peu.
Kendinden geçeceksin. Ve ben de seni uyandırıp uyandırmama kararını Bay Fries'a bırakacağım.
Tu vas t'évanouir, et je laisserai Mr Fries décider si il veut que tu te réveille de nouveaux.
Fries'la yasadışı böcek ilaçları ve kemirgen zehirleri üzerine çalıştık.
Nous avons travailler avec Fries sur des pesticides illégaux tueurs de rongeurs.
Fries'la çalıştığı için mi?
Pour avoir travaillé avec Fries.
Matthew Fries, dersin geri kalanını köşede geçirmek ister misin?
Matthew Fries! Tu veux rester le reste du cours au coin?
Fries'ın erişebileceği birkaç türü ayırdım.
On a isolé quelques souches auquel Fries aurait pu avoir accès.
- Fries bağışıklık kazanmış olmalı.
Fries doit être immunisé. Ca doit être...
- Ya da Fries'ı öldürmeden.
A part tuer Fries, je...
Savunma uzatıyor ama yargıç onlarla eğleniyor. Ve şu anda jüri Fries'a O.J. Simson'a bakar gibi bakıyor.
La défense essaye de gagner du temps, mais la juge perd patience et maintenant le jury regarde Fries comme s'il était O.J.... sans la prestation attendue genre la "Tour Infernale".
Sanırım küçük Fries hastalığı kapmak üzere.
Je pense que Fries Junior est en passe de devenir le Patient Zéro.
Altı çizilen yerler Loros Anonim Şirketi'nin sahibi olduğu Oriental Bay Exports'daki hisselere işaret ediyor ki bu davalı Corbin Fries'ın dahil olduğu bir konsorsiyuma ait.
Permettez moi de souligner que vous avez des parts dans l'Oriental Bay Export. qui appartient à la compagnie Loros, qui appartent elle même au consortium dans lequel travail l'accusé, Corbin Fries.
Bay Fries suçlu bulunuyorsa Sayın Yargıç.. ... konuyla alakanız kontrol eder bir ilgiyi temsil eder.
Si Mr Fries est déclaré coupable, les avantages qu'en retirerait votre honneur, représente un conflit d'intérêts.
Tehlikede olmayacak. Ve Fries da suç faaliyetlerini bu iş yine mahkeme kapısına gidene kadar azaltmak zorunda kalacak ;
Et Fries va retourner à ces activités jusqu'à ce qu'elles le ramènent devant le tribunal
Bu kampüste hiç chili fries denedin mi?
As-tu essayé de trouver des frites au piment ici?
Ve fries da öyle.
Et des frites!
Fransız karşıtı Amerikalı'lardan olmadığına sevindim.
Contente de voir que tu n'es pas du genre "freedom fries".
Harry Potter 2 DVD'si, ve Red Robin'de herhangi bir delüx hamburger yanında bedava patates bileti.
Le DVD de Harry Potter 2, et un coupon pour @ @ @ a free side of fries @ @ @ avec un achat d'hamburgers "deluxe" à "Red Robin".
Patates kızartması değil.
Non. Ce ne sont pas des "French fries".
Fransız usulü patates kızartması için de Fransa'ya gitmiyorlar.
Ils ne sont pas aller en France pour acheter les French Fries, non plus.
Fransız usulü tost, patates kızartması, vanilyalı doldurma, hepsi Fransa'da icat edildiler.
French toast, French fries, French vanilla ice cream, elles ont toutes été inventées en France.
- Peki cipsler.
- Et les "French Fries"?
Özgürlüğüm yeterince kenara konmuştu.
Pour moi, les Freedom Fries, c'est fini.
French fries alabilir miyim?
Je peux commander des frites?
Carly Fries, hadi.
Carly Fries, allez.
Affedersin ama hayatımı patates kızartarak kazanmak istemiyorum.
Excuse-moi si je ne veux pas finir à bosser chez Pup'n Fries.
Pup and Fries.
Pup'n Fries.
Merhaba. Pup and Fries.
WOMAN [OVER PHONE] :
Corbin Fries.
Corbin Fries.
Fries'ın davalarına birkaç kez katıldı.
Je parts l'interroger.