English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ F ] / Frye

Frye traducir francés

168 traducción paralela
Doktor Frye, bu yeni gökcisimlerinin lokasyonuna bir göz atın.
Dr Frye, remarquez la position de ces deux corps.
Yeterli kaynak, malzeme ve işçi ile Doktor Frye, Zyra'ya gidebilecek bir roket yapılabileceğine inanıyor.
Avec de l'argent, du travail et des matériaux, Le Dr Frye estime qu'on peut construire des fusées pour atteindre Zyra.
Doktor Frye'a da haber ver ve Bay Stanton'u içeri gönder.
Informez le Dr Frye et introduisez M. Stanton.
- Bu da Doktor Frye.
- Voici le Dr Frye.
Doktor Frye, Doğu Teknoloji Fakültesi dekanıdır.
Le Dr Frye est le doyen de l'Ecole de Technologie supérieure.
Teşekkürler Doktor Frye.
Merci, Dr Frye.
Doktor Frye'ın dikkatine...
Dr Frye, s'il vous plaît, Dr Frye.
Bay Stanton, Doktor Frye, kızım, kendim, Doktor Drake ve Bay Randall olarak.
M. Stanton, le Dr Frye, ma fille, moi-même, le Dr Drake et M. Randall.
Doktor Frye ve ben umuyoruz ki işe yarayacak bir plan hazırladık.
Le Dr Frye et moi-même avons confiance en notre plan.
Ama Doktor Frye içinde dışında ne kadar potansiyometre varsa hepsini biliyor.
Mais le Dr Frye connaît ces commandes par coeur.
Sorun şu ki Doktor Frye'ın nasıl toparlandığını yeni öğrendim.
Ce qui m'inquiète, c'est la réaction de l'organisme du Dr Frye.
Henüz kimseye söylemedim. Frye'ın kendisine bile.
Je n'ai rien dit à personne, pas même à Frye.
Frye'ın bu uçuşu kumanda etmesine izin veremeyiz.
Impossible de laisser Frye piloter l'appareil.
Doktor Hendron ve Frye'a söylemeliyiz.
Je dois avertir Hendron et Frye.
Uzaya çıktığımızda Frye'a bir şey olursa... 2400 kilometreden Dünya'ya çakılıp ölmekle Dünya'da olup Bellus'un Dünya'ya çarpmasıyla ölmek arasında bir fark göremiyorum.
S'il arrivait quelque chose à Frye quand nous serons dans l'espace... Je suppose que le résultat est le même. S'écraser d'une altitude de 2400 km ou mourir sur terre, c'est la mort certaine dans les deux cas.
Eddie Cummings belki, kontrolü devralabilir. Tabii Frye O'na yapacaklarını anlatırsa.
Eddie Cummings, pourrait piloter sur les conseils de Frye.
Tabii Frye ayıldıktan sonra anlatabilecek durumda olursa...
Seulement si Frye est capable d'en donner.
Belki Frye kadar iyi değil ama yetecek kadar iyi.
Vous êtes assez qualifié pour remplacer Frye.
Eğer Frye başaramazsa inişi sen gerçekleştirebilirsin.
Si Frye n'y parvient pas, vous poserez l'appareil.
Frye'a hakkındaki haberi vermek zorunda kalmadığım için çok ferahlamış hissediyorum.
Tout ce que je sais, c'est que je n'aurai pas à prévenir Frye de son état!
Sen kazara duymadan önce General Fyre John hakkındaki haberleri vermemi istedi.
Le général Frye voulait que je vous dise pour John avant que vous ne l'appreniez par hasard.
Doktor Frye'ın, kalbin için neler söylediğini unutma.
Le docteur t'a dit de surveiller ton c œ ur.
Aman Tanrım, Frye!
Bon Dieu!
Frye.
Frye?
Cameron Frye, bu şarkı senin için.
Cameron Fry, cette chanson est pour toi.
Frederick? Dusty Frye'a merhaba deyin.
Je vous presente Dusty Frye.
Charles Bronson aile dostumuz olur.
- Karla Frye, la sous-directrice.
Meclis Üyesi Frye.
Monsieur le Conseiller Municipal.
Ve villaların en az yarısı bir Taylor Frye tasarımı olan dokuz delikli golf sahasına bakıyor.
Au moins la moitié des villas ont vue... sur le terrain de golf conçu par Taylor Frye.
General Hummel, Yüzbaşı Frye ve Darrow, emirlerinize hazırız.
Général Hummel, les capitaines Frye et Darrow au rapport.
Yüzbaşı Frye, Yüzbaşı Darrow, bu benim siz ve adamlarınızla ilk operasyonumuz olacak.
Cap. Frye et Cap. Darrow, c'est ma première opération avec vous.
Frye, Darrow, acele edin. Hala hayatta olanlar var!
Frye, Darrow, magnez-vous, on a de la compagnie!
Pete Frye denen bir herife en kaba tabirle on sekiz ayda on bin kaybettim.
Un type, Pete Frye, j'ai dû lui filer 10000 $ en 18 mois.
İçeri girersin Sean Frye'ı sorarsın ve oyuna oturursun.
Tu entres, tu demandes Sean Frye, c'est tout.
- Sean Frye mi?
Sean Frye?
- Small Frye Okuluna nakit gerekli.
Il nous faut beaucoup d'argent pour notre école maternelle.
- Small Frye Okulu. Resepsiyon.
Secrétariat de l'école.
- Burada.
- Frye. - ICI.
Bayan Kaywinnit Lee Frye ve kavalyeleri.
Mademoiselle Kaywinnit Lee Frye et companie.
Ve Jack Frye şu anda lobi oluşturuyor.
Et Jack Frye fait du lobby sur tout le monde dans cette ville.
Taklitçi 23 yaşında, Glendale'den Mia Frye adında bir kızmış.
Le sosie était une certaine Mia Frye, 23 ans, de Glendale.
- Tony Frye?
- Tony Frye?
İdarecilik taslayabilirim, Bay Frye.
J'agirais avec plus de tact, M. Frye.
Frye davasını yargıcın oğlunu Berkeley'e sokarak kazandı.
Il a gagné l'affaire Frye en faisant admettre le fils du juge Kranepool à Berkeley.
- Cameron Frye gibisin.
C'est du Cameron Frye. Cameron qui?
Havuzcunun avukatı bu dosya için Frye duruşması talep etmiş.
L'avocate du garçon de piscine a rempli une demande pour une confrontation rapide sur cette affaire.
Frye Duruşması'nın başka bir bölümü daha var.
Il y a une autre partie pendant une confrontation :
Dan Frye.
Dan Frye.
Bay... "Frye" eğer buradan inanılır bir yanıt almadan çıkarsam, müvekkilinizi cinayet suçundan tutuklayacağım.
M. Frye, si je pars sans réponse crédible, je vais arrêter votre client pour meurtre.
- Evet Sean Frye'ı arıyorum.
- Je cherche Sean Frye.
- Frye.
- ICI.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]