Funky traducir francés
243 traducción paralela
Bayanlar νe baylar, şimdi karşιnιzda... Bar-Κays'in duygusal, yalιn müziği.
Mesdames, messieurs, voici venir la musique profonde et funky des Bar-Kays,
Bu akşam kentin en güzel parçaları çalacak, işte bu parça gibi...
Ça se passe ce soir. On veut que vous veniez écouter... les sons les plus funky en ville, comme celui-ci.
Komik takkene bayıldım adamım.
J'aime ta coiffe funky, mec. Ma parole!
Ben yumuşak punk ile başlıyorum Fast Eddie'nin müthiş melodileri!
Je sens les rythmes funky des sons de Fast Eddie A!
Bu dans müziği bizi sabaha kadar idare eder.
Ce funky va nous égayer jusqu'á l'aube.
"... Funky müzik çalın, beyaz gagalı! "
"Joue cette musique funk, blanc-bec!"
Sinirlerine hakim olmalısın.
Vous devez contrôler que petit cul humeur funky.
- Tuhaf bir doktor bürosu.
- Funky la salle d'attente!
Bizde "Performing Garage" da yeni ve güzel.. gösteri izledik.
On vient de voir un truc expérimental très funky au Performing Garage.
Break out the Funky Cold Medina. ( Tone Loc'un bir şarkısında alıntıdır )
Envoyez la musique.
Jack "funky" dansı yapacak.
Jack va se mettre à funker.
Dikkat et, şimdi. "Funky" piliç!
Chaud devant! Funky, Funky!
- Ama "funky" tavuk var.
- Mais je danse aussi le funk.
Sen de söyle, Baba bozma ortalığı Hey, hey, hey
Tu veux la jouer funky? Chante, Papa ne blague pas, hé, hé, hé
" Nassau oldu funky
" Nassau aime le funky
" Ama hepimiz olduk funky
" Mais nous faisons tous du funky
- "Funky Nassau -" Bütün gün
- "Nassau funky -" Toute la journée
" Funky Nassau
" Nassau funky
- "Funky Nassau -" Söyleyin çocuklar
- "Nassau funky -" Chantez, les enfants
" Ol sen de funky
" Rentre dans le funky
" Aman siz de şarkı söyleyin
" Continue de chanter, deviens funky
" Funky
" Funky
Amma da funky! "
C'est ça le funky! "
Bu çok eğlenceli ama bu sanki ben değilim.
C'est très funky, mais c'est pas vraiment moi.
Siyahlar içinde olan kadın ise, alkolik.
La femme avec la robe noir funky. Alcoolique.
- Çok sıkı.
- Assez funky.
Haydi eğlenceli kısma geçin!
Descendez à la funky groove... Shhh...
Tamam beyler, "Korkak Tavuk" u görmek istiyorum.
Je veux voir le Poulet Funky.
Pekala kızlar. Korkak Tavuk.
Les filles, on répète le Poulet Funky.
Yeterince korkak değil, Sam.
Pas assez funky, Sam...
Çok komiktin, dostum. Seni Korkak Tavuk'u yaparken izledik. Gülmekten katıldık.
T'es super marrant, on t'a vu faire le Poulet Funky, on était pliés.
Pekala. Mola. Korkak Tavuk'u yapalım.
- Allez, on fait le Poulet Funky.
Pekala. Korkak Tavuk! Hey.
- OK, le Poulet Funky!
Annemin gitmiş olması başta eğlenceliydi ama artık kontrolden çıkıyor.
( funky dance music plays ) que maman parte c'était cool au début mais ça n'est plus controlable là
Kendimi korkak hissediyorum
- Feel funky - Whoo!
Bak orada Funky Wickerbean var!
Voilà Funky Winkerbean.
Bu tarafa doğru, Funky!
Par ici, Funky.
Burası çok, nasıl desem... Bilirsiniz, acaip.
C'est tellement... vous savez, funky.
Acaip.
Funky.
Biraz oynak söyle.
En plus funky.
Bu komik bir maymun.
Ca c'est un singe funky.
I said I'd turn you into prom queen when I thought you were ugly the girl with no friends who was dirt poor and smelled a little funky.
J'ai parié de te faire reine, mais je parlais de Janey le cageot... la fille sans amis, fauchée et qui fait peine à sentir.
Ama dürüst ol ve kendine şu soruyu sor, sende Globetrotter ruhu var mı?
Mais sais-tu si tu es assez "funky" pour être un Globetrotter?
Gerçekten harikayız ama korkutucu değiliz.
On est très funky, mais pas méchants
Tam 70'lerin ruhu sonsuza kadar kayboldu diye düşünüldüğü sırada, yeni bir kahraman ortaya çıktı.
Alors que l'esprit funky... des années 70 semblait perdu à jamais, un nouvel héros apparut.
[[ Undercover ( Ajan ) ]] - Kendim için bile çok tehlikeliyim.
Trop funky pour moi.
- Ooh, kendim için çok tehlikeyim.
Ooh, trop funky pour moi.
Sisqo nun bestelediği şarkıları olduğunu duydum.
On dit qu'elle est plus funky que celle de Sisqo.
Ama kendin kimliğinden korkmayan, ban kendi yolumda, savunduklarımdan vazgeçmememi öğreten, bir kardeş hatırlıyorum.
Mais je me souviens du frère qui n'avait pas peur d'être lui-même... et qui m'a appris à suivre ma propre voie funky. Se battre pour ce qui semble être bon.
Babanla eğlenmek mi istiyorsun? Babanla eğlenmek mi istiyorsun?
Tu veux la jouer funky?
- Bu kokan da ne?
- C'est quoi ce truc funky?