English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ G ] / Geneviève

Geneviève traducir francés

169 traducción paralela
Geneviève seni görmem gerek.
C'est vous, Geneviève? J'ai absolument besoin de vous voir.
- Sen.. Sen ne düşünüyorsun Genevieve?
À quoi penses-tu, Geneviève?
- Geneviève.
- Geneviève!
Neden Geneviève ile Andre'yi eşleştirmiyoruz?
orienter Geneviève sur André. Idiot!
- Bize katılır mısın?
Tu en es, Geneviève?
- Bence de en iyisi bu olacaktır.
- Ça vaudra mieux, Geneviève.
Elveda değil, hoşça kal.
- Adieu? Au revoir, Geneviève!
- Gidiyor musun Genevieve?
- Vous partez, Geneviève?
Sevgili Geneviève, açıkça konuşmaya ne dersin?
Ma petite Geneviève... Voulez-vous que nous parlions bien franchement?
Endişelenme onu bulursun bir gün.
Et vous en faites pas! Vous la retrouverez un jour! Je vous en prie, Geneviève!
Çok yoruldu ve uyumaya gitti. - Gerçekten mi?
Et Geneviève, qu'est-ce que vous en avez fait?
Ya Geneviève?
- Elle était un peu lasse.
Genevieve öleli 24 yıl oldu ancak tüm mutlu anılarımızı pek çok kez gözümde canlandırdım. Tecrübelerim, tamamen emrindedir Bertram
J'ai perdu Geneviève il y a 24 ans... mais tous nos moments de bonheur sont gravés dans ma mémoire... et vous pouvez bénéficier de mon expérience.
Genevieve suluboya ressamıydı.
Geneviève était peintre.
Genevieve ise oturma odamızın duvarlarına kırlangıçların uçuşunu resmetti.
Et Geneviève a peint des hirondelles... sur les murs de notre salon.
Genevieve sarışındı.
Geneviève était blonde.
Ah Genevieve, tatlı Genevieve...
Oh, Geneviève
Aziz Genevieve gibi Paris'i koruyorum. - Ne?
Comme sainte Geneviève, je défends Paris contre Attila.
Geneviève'm, benim küçük Geneviève'm.
- Geneviève, ma petite Geneviève.
Geneviève, beyefendiye şemsiyelerimizi göster.
- Geneviève, montre les parapluies à monsieur.
Merhaba Bayan Emery. Merhaba Bayan Geneviéve.
- Bonjour, Mme Emery, bonjour, Mlle Geneviève.
Geneviéve elinden geldiğince yardım ediyor ama ihtiyacımız çok fazla.
Geneviève est grande et m'aide de son mieux. Elle n'est pas en cause.
Uzun zamandır tereddüt ediyordum... derken sağduyu ve bilgelik yandaşım Geneviéve... beni ikna etti.
- J'ai hésité longtemps, et Geneviève, qui est la sagesse et la raison même, m'a décidée.
Biraz önce Bayan Geneviève'yi gördüm...
- Je viens de voir passer mademoiselle Geneviève.
Geneviève'ye en iyi dileklerimi iletiniz.
Vous transmettrez à Geneviève mon bon souvenir.
Görüyorsun Geneviéve, dükkan güzel işledikçe, dünyanın en mutlu kadını oluveriyorum.
Vois-tu, Geneviève, si le magasin marchait mieux, je serais la plus heureuse des femmes.
Geneviève azıcık abartıyor. Sadece... biraz rengi solgun.
- En effet, Geneviève s'est beaucoup surmenée, ces temps derniers.
Geneviève tek başına gidemez, bende dükkanı bırakamam.
Geneviève ne veut pas partir seule et moi, de mon côté, je ne peux pas abandonner le magasin.
Tak hadi Geneviève, bir şey istendi senden.
- Allons, mets-la, Geneviève, puisqu on te le demande.
Endişeleniyorum onun için. Çok mutsuz, kendi hâlinde kapalı bir kutu oldu.
Je suis vraiment très inquiète, Geneviève est triste.
Buraya Geneviève için sizden izin istemeye geldim.
Je suis venu vous demander la main de Geneviève.
Geneviève benim için hâlâ bir çocuk...
Geneviève est encore pour moi une enfant.
Görüyorsunuz, Geneviève sizin için neler hissediyor bilmiyorum.
Voyez-vous, j'ignore quels sont les sentiments de Geneviève à votre égard.
Geneviève'yi görür görmez, anladım ki ben, onun için bekliyordum.
Dès que j'ai vu Geneviève, j'ai su que je l'attendais.
Emin olun, Geneviève'yi zorlamak istemiyorum.
Il n'est bien sûr pas question d'influencer Geneviève.
Arzusunda serbesttir.
Geneviève... est libre.
Geneviéve cevabını döndüğümde verebilir.
A mon retour, Geneviève me donnera elle-même sa réponse.
Geneviève kendi karar verebilir.
Geneviève décidera elle-même.
Seni koruyacaktır Geneviève. Çok komik!
- C'est parce qu'il te protègera, Geneviève.
- Geliyor musun Geneviève?
Tu viens, Geneviève?
Hçbir şey söyleme.
- Voyons, Geneviève... - Non, ne parlez pas.
Onlardan nefret ederim.
Geneviève, soyez sérieuse, mon petit.
Mantıklı ol, Geneviève.
Geneviève, où allez-vous?
Odana geri dön.
Geneviève, je vous en prie, rentrez.
Geneviève!
- Ah, mon Dieu! Geneviève?
Geneviève!
Geneviève!
Geneviève sizi görmekten memnun olurdu.
Geneviève serait heureuse de vous voir.
Sorunun nedir, Geneviéve? bir şeyim yok, sadece yorgunum.
Qu'est-ce que tu as, Geneviève?
Teşekkür ederim, Geneviève.
- Merci, Geneviève.
Geneviève, yemeğe gel tatlım.
- Geneviève, à table, ma chérie!
Kullanılmış!
- Geneviève, quel langage!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]