Gereksiz traducir francés
3,308 traducción paralela
Yani, ben takip etmiyorum ama, seni tanıdığımdan beri, çıktıklarının hepsi böyle gereksiz ve saçma kadınlardı.
Tu sais, ce n'est pas que je garde une trace, mais depuis que je te connais, tu n'es sorti avec rien d'autre que ces femmes cinglées et mesquines.
Gereksiz yere endişe etmişiz.
Nous nous sommes inquiétés pour rien.
Gereksiz bir ölümdü.
Ce fut une mort insensé.
Umuma açık tuvaletlerde gereksiz yere takılmalar.
Tout ce temps passé dans les toilettes publiques...
Gereksiz olmasaydı vururdum.
Je le ferais, mais c'est superflu.
Sanki bacaklarını örtmemiz biraz gereksiz oldu.
Je suis plutôt dégoûtée, là. Je vais pas mentir.
Neden gereksiz şekilde bağışıklık sistemine yüklenelim ki?
Pourquoi stresser inutilement votre système immunitaire?
Biraz gereksiz oldu ama, yürü be, Stan!
Un peu inutile, mais allez, Stan!
Baba, emekli maaşını gereksiz şeylere harcamaman lazım.
Ne gâche pas l'argent de ta retraite pour des futilités.
Yaptığın şey gereksiz.
268 ) } Ce que vous faites est injustifiable.
O yolu kullanmayı seç yoksa insanlar gereksiz yere acı çeker.
Choisis la bonne direction. Ou la légion mourra dans des souffrances inutile.
Yine gereksiz laflarından eder gidersin anca sen?
Tu dis encore n'importe quoi!
Çöpe gidiyor. Uğraşmaya değmez. Gereksiz şeyleri tamir etmekle uğraşmak istemiyorum.
Réparer des trucs importants, ça me dérange pas, mais là, elle ne s'en souvient même pas
- Yok, calzone'yi yağlı ve gereksiz bulurum.
- Non, je trouve ça gras. Et inutile.
Benim düşünceme göre biz gereksiz hiç bir...
Pour ma part, je suis reconnais que l'on ne prenne pas de...
Tabi, tabi çok gereksiz bir şekilde
Ouais, ouais, et si inutile.
Ayrıca, belki iyi bir moddayımdır çünkü beni bunaltacak gereksiz gövde kumaşları giymiyorumdur.
Aussi, peut-être que je suis de bonne humeur parce que je ne suis pas alourdie par du tissu de poitrine superflu.
O sadece gereksiz yere kaba bir hareket.
Voir, c'est juste inutilement de mauvais goût.
Bir kez olsun Riziko'yu gereksiz yere heyecanlanmadan izleyebilmek istiyorum.
Pour une fois, j'aimerais pouvoir regarder Jeopardy sans devoir me battre contre une éréction inutile.
Vücut gibi beyin de gereksiz şeylerden zarar görür.
L'esprit souffre des cochonneries autant que le corps.
"Gereksiz yere herkes onu takip ediyor."
"Tout le monde le suit inutilement."
Bahsetmek bile gereksiz fakat son 360 değerlendirmemde en üst seviyedeydim.
C'est stupide d'en parler, mais mon dernier 360... n'a besoin d'aucun développement.
Konuşup gereksiz yere somurtmana...
De t'offenser pour une broutille
Hey dostum, Zain, bu röportaji yapmak istemiyorum, gereksiz yere beni zorluyorsun
Zain, je ne veux pas faire cette interview. Ce n'est pas la peine de me forcer.
Söylemem gereksiz ama olanlardan sonra göze batmamamız gerek.
Vu les circonstances, il serait avisé de rester discrets.
Dünya onun varlığıyla gereksiz güzel bir yer mi oluyor?
Que sa seule présence embellit le monde?
"Gereksiz Kesim" "Hayvan Kesmek Yanlıştır"
L'Abattage inutile, L'Abattage tourne mal,
Şanslısın ki çok büyük bir şirket birleşmesi ile uğraşıyorum sen de bir nevi gereksiz sıkıntısın.
Heureusement pour vous, on est en plein milieu d'une fusion et vous êtes gênante.
Burada gereksiz bir çaba harcadığını düşünüyorum.
Oui. Je pense que l'on se chevauche un peu.
Bu ofis gereksiz harcamalara sebep oluyor gibiydi.
Ce bureau va apparaître comme une dépense superflue.
Bana biraz rastgele gibi geldi ama hayatta bir kere karşınıza çıkacak bu gereksiz aktiviteyi gerçekten hakedenleri seçtiğini açıkça belirtmişti.
Mais il a été clair sur ceux qui méritent cette occasion en or.
Bu tamamiyle gereksiz bir süreç.
C'est un processus complètement inutile.
Gereksiz yere öldürmeyeceğiz artık.
Plus de meutres inutiles.
Bugünün gereksiz başlıklarında neler olduğunu biliyorsun.
Tu sais, tout droit sorti des gros titres d'aujourd'hui?
Ali'nin defterlerini aldığımı annesi anlamasın diye kuş eşyalarını ve geriye kalan tüm gereksiz şeyleri topladım.
J'ai pris les affaires de l'oiseau et le reste de la boite pour passer devant Mme Dilaurentis avec les carnets d'Ali.
Gereksiz gibi görünüyor.
Semble inutile.
Kesinlikle haklıydın ve ben gereksiz yere endişelendim.
Tu avais vraiment raison, et j'étais trop concerné.
- Yok yok... Dipte beslenen bu küçük puştlar nedense bana çok mide bulandırıcı ve gereksiz geliyor.
Ouais, non, heu... il y a un truc dans ces petites crottes du fond de l'océan qui me pousse à croire qu'elles sont vaseuses et decevantes.
Gereksiz.
Quel gâchis.
Sence uzay araştırmaları gereksiz harcama mı?
Vous pensez que l'exploration spatiale est du gâchis? !
Buradaki tüm amacımız şiddetin gereksiz bir şey olduğunu göstermekten ibaret.
Le but de ce cours est de rendre la violence inutile.
Ek bir gereksiz bilgi olarak, bu yemek bize Val aracılığıyla geliyor.
Et petite info, cette bouffe nous vient de Val.
Ama adama kıyafet eklettirdim çünkü heteroseksüelliğimize karşı gereksiz bir mücadele olacağını düşündüm.
Je lui ai dit de rajouter les habits. On n'avait pas besoin de tester notre hétérosexualité.
Chris, bu gereksiz.
Chris, c'est inutile.
- Senin ataların kömür madenlerinde ve gereksiz savaşlarda ölmedi.
Tes ancêtres ne sont pas mort dans les mines de charbon ou à la guerre pour rien
- Pek gereksiz oldu bu.
- C'était assez déplacé.
Seçmeler için gereksiz gibi.
Ça n'a pas l'air nécessaire pour une audition.
- Ortalığı gereksiz velveleye veriyormuşum gibi gelebilir, ama bu köpek benim çocuğum gibidir.
Je sais j'en fais toute une histoire, mais ce chien est comme mon enfant.
Kidz ailece izlenebilecek bir program senin o gereksiz kabalık ve düşmelerle dolu sitkom zırvaların gibi değil.
Kids est un succès que toute la famille peut regarder pas une de ces habituelle série basée sur la vulgarité gratuite et les humiliations
Gereksiz bir tartışma oldu.
C'était inapproprié.
Sonra gereksiz kameraları eleyerek Roan'ın oradan geçiş saatine göre inceleyip alanı daralttım.
J'ai éliminé les camions vides et aussi diminuer le laps de temps en sachant que Roan conduit comme une petite vieille.
gerekiyor 29
gerek yok 917
gerek 16
gerekli 27
gerekmiyor 26
gerek yoktu 39
gerek kalmadı 36
gerekmez 98
gerekirse 81
gerekli değil 44
gerek yok 917
gerek 16
gerekli 27
gerekmiyor 26
gerek yoktu 39
gerek kalmadı 36
gerekmez 98
gerekirse 81
gerekli değil 44