Geçtik traducir francés
2,136 traducción paralela
Bugün ikinciye geçtik.
On peint un deuxième étage aujourd'hui.
Hiç olmazsa irtibata geçtik.
Au moins, on a établi le contact.
- O noktayı geçtik artık.
- Trop tard pour ça.
Paraşütlü Birlik 1'den Paraşütlü Birlik 2'ye, harekete geçtik. Harekete geçtik.
Paratroupe 1 à Paratroupe 2, nous sommes prêts, je répète, nous sommes prêts.
Yolda 15 kafenin önünden geçtik.
On est passé devant 15 cafés sur le chemin.
Harekete geçtik. Şef?
On est en route.
Yani ikimizde bekâret testlerimizi geçtik.
Donc nous avons tous les deux réussis notre test de virginité?
anladın mı, biz bu yerden defalarca geçtik.
On a retourné tout le terrain.
Şey, az önce korona tabakasından geçtik ki daha da sıcaktır ve manyetik alanlarla yer çekimsel gerilimlerden bahsetmiyorum bile.
On a traversé la couronne solaire qui est encore plus chaude, sans parler des champs magnétiques et de la gravitation.
Hayır, onu geçtik. Buradaki hastaları acil servise götürüp hastaneye bulaştırma etme riskini alacaksın.
Les hospitaliser aux urgences risquerait d'infecter tout l'hôpital.
Zack, muz ve çay evresini çoktan geçtik.
Il faut plus qu'une banane et de la tisane.
Evet ama o safhadan geçtik ve bunu zaten yaptık.
Oui, mais bon... On a fait le tour de tout ça.
Sanırım üçüncü aşamaya geçtik Fitzgerald'ın söylediklerine karşın sadece iki aşama yokmuş hayatta.
Je crois que nous avons atteint le troisième acte, même si d'après Fitzgerald il n'y a pas de deuxième acte dans la vie.
Şimdi ikimiz de aynı yoldan geçtik diyebiliriz.
Maintenant on peut dire qu'on l'a enduré tous les deux.
Harekete geçtik.
On se déplace.
Hepimiz bu yollardan geçtik.
On a tous connu ça.
Bu Latince, ve bu arada biz çıkma aşamasını geçtik.
C'est du latin et on a passé ce stade.
Hangimiz bir solucan deliğinden alternatif boyuta geçtik?
Lequel de nous deux est passé dans une autre dimension?
Üç blok geçtik.
On a passé trois pâtés de maisons.
Hepimiz o yollardan geçtik.
Ça nous est tous arrivé. Non.
Ayrıca, fanı zaten geçtik.
D'ailleurs, nous avons déjà dépassé le ventilateur.
Öyle... Sanırım sohbet safhasını geçtik.
On a dépassé le stade de la conversation, à mon avis.
Her şeyin üzerinden geçtik mi?
Tout est terminé?
Kanepeye geçtik ve adamım, olay başlamıştı.
Nous tombâmes sur le divan, et mec, c'était trop bon. Je lui délaçai le corsage.
İnan bana biz de o yollardan geçtik.
Crevette cuite...
Karşı atağa geçtik.
Je leur ai parlé.
- Su bulmalıyız. - Gölün yanından en az iki defa geçtik.
On est passés deux fois près d'un lac.
İnan bana biz de o yollardan geçtik.
Crois-moi. On y est passés.
Çok zor- - Çok zor bir aşamadan geçtik.
Ça été, eh bien ça a été un moment difficile.
Cuma akşamı nasıl oynayacaksınız? Fırtınadan geçtik.
Comment se présente le match?
Yağmurdan geçtik.
On a affronté les éléments.
Nehrin karşı yakasına geçtik, o tarafta bir karmaşa vardı.
On a traversé la rivière, ça a mal tourné.
Bu sabah nehrin karşı kıyısına geçtik.
Ce matin, on est allés dans un village.
Ne oldu? Çalıştığı davaların üzerinden geçtik.
- Ça va au-delà de son affaire.
Üçüncü haftaya geçtik. Otur şuraya.
On est en semaine trois, assois-toi.
Hayır, plan B'yi geçtik, G de çok tehlikeli..
Les plans B à G sont bien trop dangereux.
Çok uzun yollar geçtik Behmen.
Nous venons de loin.
- Oregon'a geçtik.
- Dans l'Oregon.
Amerikan sınırından geçtik albay.
Voici le front américain, colonel.
Önce buradan geçtik sonra buradan...
D'abord, on est allés là, puis ici...
Bunu çoktan geçtik.
Beaucoup trop tard pour nous deux.
Bekle, biz milyonlarca kez o yoldan geçtik.
Elle mène à l'hosto, on la connaît.
- Nate Amca'yı geçtik!
A plus tard! - Nous sommes arrivés avant oncle Nathan!
Onunla bu dönemde bağlantıya geçtik
Et c'est a cette époque que nous l'avons approchée.
Gerçekten, en son ne zaman benzinciden geçtik?
Depuis quand on ne s'est pas arrêtés?
Big Red'i Wood Memorial'de geçtik ve burada tekrar geçeceğiz.
On a battu Big Red au Wood, et on va le battre à nouveau ici.
Üç dakikayı geçtik.
On a dépassé.
Olmaz zaman aralığını geçtik.
- Le temps imparti est dépassé.
- O halde geçtik, 5.
Alors, on l'a dépassé.
- 8 saati geçtik.
Ça fait plus de huit heures.
Miguel ve Pablo'nun içinden geçtik, arabayı durdurdum, arkamı döndüm ve gitmişlerdi.
Sauf vous deux!