English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ G ] / Gidebilirim

Gidebilirim traducir francés

1,973 traducción paralela
Nereye gidebilirim ki?
Pour aller où?
Sanırım bir yıllığına Sao Paulo'ya gidebilirim.
Je pense que je pourrais aller à São Paulo, pour un an.
Ya da ben gidebilirim, eğer tercih ettiğin buysa.
Ou je peux simplement m'en aller, si c'est ce que vous préférez.
Senin için, Her iki yolada gidebilirim.
Pour toi, je peux prendre les deux.
Bunun davama yardımı olmasa bile en azından hapse daha kutsal duygularla gidebilirim.
Au pire, j'aurai toute ma tête en taule.
Ya da gidebilirim.
Ou je peux partir.
Gidebilirim.
Boo-yah! Génial.
Nereye gidebilirim ki?
Où tu veux que j'aille?
Ridge tesisine, kendi başıma daha hızlı gidebilirim.
J'arriverai à l'usine plus vite seul.
Banyoya tek başıma gidebilirim.
Je peux aller aux toilettes, toute seule.
- Anne, eğer beni delirtmeye çalışıyorsan, buradan gidebilirim.
- Si tu essaies de me rendre folle, - je m'en vais.
Peki sanırım oraya gidebilirim.
Très bien, je pense que je pourrais y passer.
Sizinle gidebilirim. Gece çalıştım.
Okay, je pourrais venir avec vous.
Sadece gidebilirim.
Je pouvais juste m'enfuir.
- Onların peşinden nezaman gidebilirim?
- Quand pourrais-je aller à les chercher?
Eve mi gitmek istiyorsun, Saracen? Gitmek istersen, ben de gidebilirim.
Tu veux rentrer chez toi, Saracen?
Ben eve gidebilirim.
Alors, je peux rentrer chez moi.
Koç, Nathan'la her yere gidebilirim.
Coach, j'irai n'importe où avec Nathan.
Hangi okul onu kabul ederse oraya gidebilirim.
J'irai dans n'importe quelle école qui le prendra.
Yardıma ihtiyacım yok. Evime kendim gidebilirim, efendim.
J'ai pas besoin de ton aide, je peux rentrer toute seule, chef.
Şimdi! Oyun oynamaya gidebilirim.
Et maintenant, je m'en vais m'amuser.
Kendim gidebilirim sanırım.
Je devrais y arriver.
Kahve tarlalarında hasat zamanı. Panamalılar'ın çalışmasına izin veriyorlar. Ben de kendime kimlik ayarlarsam, gidebilirim diye düşündüm.
C'est la saison du café et ils acceptent les panaméens, donc je pense qu'avec une bonne carte d'identité, je peux passer.
Adımı yazdırırsam CIA'ye ya da bir başka yere de gidebilirim.
Quand j'aurai terminé, je pourrai travailler pour la C.I.A ou un truc du genre.
Hemen şu an nikâh dairesine gidebilirim.
Et je me serais contenté de l'hôtel de ville.
Banks beni istifaya zorlamaya çalışıyor. Ama başka nereye gidebilirim ki?
Banks me rabaisse pour que je parte, mais où pourrais-je bien aller?
Bölgedeki bankalara gidebilirim.
Je peux aller voir les banques du quartier.
Midem ağrıyor. Eve erken gidebilirim bugün.
J'ai mal au ventre, donc je vais peut-être rentrer tôt.
İstiyorsan gidebilirim.
Je peux partir si tu le veux.
Başka nereye gidebilirim, bilmiyorum.
Je ne saurais pas où aller.
Kapıya kendim gidebilirim.
Je peux rentrer toute seule.
Her yere gidebilirim.
J'ai l'embarras du choix.
Ödeştik, artık gidebilirim.
On est quittes, je peux m'en aller.
Güneye, Lakeshore'a gidebilirim.
Je peux aller vers le sud jusqu'au lac.
Belki başka bir şehre gidebilirim ama hayatım boyunca onunla ilgileneceğim.
Je peux partir dans une autre ville, mais je m'en occuperais toute ma vie.
İstiyorsan gidebilirim.
Je peux partir, si tu veux.
Nereye gidebilirim ki?
Où est-ce que j'irai?
Dikili taşları korumaya gidebilirim.
- Je peux aller garder l'obélisque.
Rehoboth'daki aileme gidebilirim diye düşünüyorum.
Je pourrais aller chez mes parents à Rehoboth.
Ofise yürüyerek gidebilirim ama yapmıyorum.
Je pourrai aller au boulot à pied.
Seyahat edebilirim. Afrika'ya gidebilirim.
Je pourrais aller en Afrique.
Bir şeye ihtiyacın varsa markete gidebilirim.
Parce que si tu as besoin de quelque chose, je peux aller te l'acheter.
Belki ben şimdi bunu yapmaya gidebilirim.
Je vais peut-être aller faire ça.
Ben de rehabilitasyona gidebilirim.
Je peux faire une cure.
Ben gidebilirim o zaman değil mi?
Est-ce que a veut dire que je peux partir?
Donald, "Koluma tutun, buna tutun, nereye gidebilirim?" demeye başladı.
Donald a dit : "Tiens ma jambe! Où puis-je aller?"
Gelecek birkaç hafta içinde belki bir yerlere birileriyle görüsmek için gidebilirim...
Je vais peut-être reprendre dans les semaines qui viennent, pour des réunions, plusieurs jours.
Önümüzdeki hafta ziyarete gidebilirim.
J'y vais peut-être la semaine prochaine.
Ben... bankaya gidebilirim.
Je... dois aller à la banque.
Ne olursa olsun, senin bu istasyon hakkında herşeyi öğrenmeni istiyorum,.. .. ve bunu ne kadar çabuk yaparsan, bende sana görevlerimi o kadar çabuk verir ve eve gidebilirim.
Néanmoins, je veux que vous sachiez tout de cette station, et plus vite c'est fait, plus vite je vous donne les rênes et je rentre.
Kızın evine gidebilirim.
Je pourrais retourner chez elle.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]