Girit traducir francés
98 traducción paralela
Uçağımız Girit'e bir saat mesafede saldırıya uğradı. Alex'e tek motorla ulaştık, efendim.
Notre avion a été attaqué... et nous sommes arrivés avec un seul moteur.
Neyse, Girit'den bu yüzden çektirildin.
C'est pour ça qu'on vous a fait venir de Crète.
Girit'de işlerim olduğunu da biliyorum.
Je sais aussi qu'on m'attend en Crète.
Girit yemeklerinden bıkmaya başlamıştım zaten.
J'étais las de la cuisine grecque.
O bir Girit'li. Onlar boş tehditler savurmaz.
En Crète, on ne lance pas des menaces en l'air.
Girit'e mi dönüyorsun?
Vous retournez en Crète, maintenant?
Girit'e!
Pour la Crète?
- Girit'e!
- En Crète.
Peki bayım, izninle sorayım. Girit'te ne yapacaksın?
Et vous, Monsieur, qu'allez-vous faire en Crète, si vous permettez?
Girit misafirperverliğini hiç duymadın mı sen?
Vous verrez, les Crétois sont hospitaliers.
Girit'e nasıl geldim, bilir misiniz?
Savez-vous comment je suis venue ici?
Yazdı, bilirsiniz, çok sıcaktı ve o günlerde Girit'te, büyük bir sorun vardı.
C'était l'été, on avait chaud. À cette époque, en Crète, les gens s'agitaient.
İnşallah o büyük güçler Girit'e yine gelir ve sen onları karşılamak için dalgaların arasından yükseldiğinde şaşkınlıktan lanet gemileri birbirine girer bu yuvarlak, sert kayalıklarda parça parça olurlar!
Que tes amiraux reviennent en Crète. Et quand tu sortiras de l'eau pour les saluer, que leurs damnés bateaux s'écrasent sur les rondeurs de ces rochers.
Girit'te, kaliteli gerçek saten bulunmuyor.
En Crète, on ne trouve pas de beau satin.
Kuru temizleyicide çalışan adamla Girit'e gitti.
Elle est partie en Crète avec le teinturier.
Girit Adası'ndan geldiklerini biliyorsunuz.
Ces résistants ne sont pas d'ici, ils viennent de Crête.
Ruslarla Girit'te buluşulacaktı.
Il avait rendez-vous avec les Russes en Crète.
Projenin inşaatı Girit Adası'nın tamamen batmasına neden olacak. Orada yapılacak.
Le projet occupera la totalité de la Crète, où il sera construit.
Girit Adası'ndaki yarım milyon insanın boşaltılmasını nasıl teklif edersin?
Les dimensions... Évacuer 500 000 personnes de Crête?
Girit ve Yunan kıyılarını savunmak için Alman ordusuna ihtiyacımız var.
Nous aurons besoin de nos troupes en Crète et sur la côte grecque... si Patton attaque depuis l'Egypte!
Merkez üssü Girit'in 230 km. kuzeybatısı "
Epicentre, 130 milles au nord-ouest de la Crète... "
Girit yakınındaki denizaltı depremi konuşunda son bilgileri alabilir miyim? Burası Atina.
Je voudrais des précisions sur ce séisme au large de la Crète.
Merkez üssü Girit'in 230 km. kuzeybatısı.
Ici, Athènes. Epicentre 130 milles au nord-ouest de la Crète.
Sonraki durağım Girit'ti, yavru eşeklere bindim orada.
Plus tard, je me suis rendu en Crète. Je montais là-bas à dos de mulet.
1941'de Girit Seferi'nde bulunmuş.
Canal Albert, Belgique. Parachuté en Crète en 41.
Girit'ten çok ani ayrıldın.
Votre départ de Crète fut si soudain.
Tüm Girit savaşı boyunca, çift taraflı bir ajandı.
Pendant les combats en Crète, il était un agent double.
Girit'e.
La Crête.
Girit'te, Spartalıları yenmişler.
Comprenez les Spartiates de Crète.
Aslında daha geçen gün on bir yaşında bir çocuk böyle bir şey yapmıştı. Macaristan'da yoksa Girit'te miydi?
J'ai même lu qu'une enfant de 11 ans avait fait ça... en Hongrie... ou en Crète?
- Idomeneo, Girit Kralı.
- Idoménée, roi de Crète.
Girit'te onun programını dinledim ve bu adam çok komik.
J'ai chopé son émission en Créte. C'est un sacré rigolo!
Girit kamuflaj kıyafeti.
Camouflage crétois.
Şimdi Girit'ten aramıza katılan müthiş DJ, ipek sesli Havacı Adrian Cronauer'le birlikteyiz.
Et lá, parachuté de Créte, voici le susurrant et suave aviateur... Adrian Cronauer.
Girit'ten ayrıldı ve Alaca Silahsız Kuşağı'na girdi.
Il a quitté la Créte. Il entre dans la Zone Démilitarisée.
Buraya kadınların Zorba'ya benzediği Girit'ten geldim.
J'arrive de Créte, où les femmes ressemblent á Zorba.
Beni Girit'e geri gönderebilirsiniz.
- Renvoyez-moi en Créte.
Girit yerine başka bir seçenek sunabilirim.
Ça pourrait avoir une autre issue que la Créte.
Girit çok güzel görünüyor. "Girit'i ve onun misafirperverliğini keşfedin."
"Découvrez la Crète, le sens inné de l'hospitalité sur les routes non-goudronnées du nord et du sud à dos d'âne."
Girit'e doğru gidiyordum.
Rien de sérieux. Je volais vers la Crête
- Girit'te.
- Crète.
Girit stiline benziyor.
On dirait du minoen.
Bir süre kalıp, bu toplumu incelemeli Girit kültüründen nasıl geldiklerini öğrenmeliyiz.
On devrait rester pour étudier leur société. Apprendre comment ils ont acquis la culture minoenne.
Boğa, Girit kültürünün ve sanatının bir parçasıdır ama nedenini bilmiyoruz.
Ils abondaient dans la culture minoenne sans que nous sachions pourquoi.
Girit kültürünü incelemek için mükemmel bir fırsattı.
C'était l'occasion d'étudier la culture minoenne.
- Girit'e geri götürmek için köle avlıyor.
- Il cherche des esclaves.
Öğrenci, Girit'teki arkeolojik kazının masraflarını üstlendi.
UN étudiant finance UN site archéologique EN GRÈCE
Paket ve diğer silahlar Yunanistan'daki bir depoda. Girit Adası'nda.
Le colis et d'autres armes sont dans un silo en Grèce, sur l'île de Crête.
Girit'e kendim gitmek istiyorum. Hassan'ın sana bahsettiği depoyu bulmak ve Paket'i alıp getirmek istiyorum.
Je veux aller en Crête et rapporter le colis.
Ve restore edilen Girit Şapeli.
- Qu'est-ce que vous allez être bien!
Kazık. Girit... özel isim olduğunu biliyorum tabii ki- -
Je termine une phrase vraiment nulle.