Goril traducir francés
683 traducción paralela
Baksana Charlie, bu goril gerçek mi?
Dis, Charlie, c'est un vrai gorille?
Hanımefendi, goril gerçek olsa çoktan tabanları yağlamıştım.
Si cet animal était un vrai, je ne serais pas ici.
Bu goril altı kişiyi öldürmüş.
Sachez que ce gorille a déjà tué six hommes.
Goril şapkanı kaptı ve beyefendi yerine yenisini göndermiş.
Le grand singe a pris ton bonnet, et ce gentilhomme l'a remplacé.
Goril.
Le gorille.
- Goril kanı.
C'est le sang du gorille.
- Goril mi?
- Du gorille?
ÖIdüler çünkü damarlarına goril kanı enjekte edilmişti.
Elles sont mortes après qu'on a injecté du sang de gorille dans leur sang.
Bir goril.
Un gorille.
Size söylüyorum, o kadını o goril öldürdü.
C'est le grand singe qui l'a tuée.
Goril.
Un singe.
Bir goril!
Le voilà qui part.
Bir goril.
Un grand singe l'a tué.
- Bırak beni, goril!
- Bas les pattes, le gros.
- Bir tür goril olduğunu duydum.
- C'est quoi, au juste?
Carlo, Irene için goril taklidi yap. Her zaman hoşuna gitmiştir.
Carlo, faites le gorille pour Irène, ça l'amuse toujours.
Neden goril taklidi yapmayı bırakıp insan taklidi yapmıyorsun?
Cessez donc d'imiter le gorille pour imiter un humain!
Bir gün goril avına çıkacağım ve ıskalamayacağım da.
Un jour, j'irai chasser le gorille et je viserai bien.
Yolda goril için durmayacağız.
Il n'y aucun gorille sur la route.
McGann, Insan kiligina girmis bir goril.
Ce gorille habillé : McGann.
Tıpkı goril Bolgat'ı öldürdüğün gibi.
Comme tu as tué Bunga le gorille.
Neye gülüyorsun öyle şapşal goril?
Qu'est-ce qui te fais tant rire?
Öyleyse bir taksi ayarla, seni ahmak goril!
Trouvez-moi un taxi.
Seni koca goril.
Mon gros gorille!
Ama bir sonraki yıl sefere parayı goril kafesinde taşı.
Mais on devrait mettre l'argent dans la cage aux gorilles.
Eğer vazgeçmediyseniz, sizi goril ülkesine götürmeyi isterim.
Je vous conduirai dans la région des gorilles.
Ringling Kardeşlerin mektubunu düşünüyordum. Bir iki yavru goril için iyi para teklif etmişlerdi.
Le cirque Ringling m'offre un bon prix pour deux jeunes gorilles.
Ayrıca, yedi yıldır goril ülkesine gitmemiştim.
Ca fait des années que je n'ai pas vu de gorilles.
Demek siz iyi insanlar goril ülkesine gideceksiniz.
Vous allez au pays des gorilles? Ce sont des animaux dangereux.
Goril mi?
Des gorilles!
Güzel goril. Çok güzel bir numune.
Un beau gorille... un très beau spécimen.
Zavallı yaşlı Marzy. Bir goril gibi kendi ağına yakalanmış ve nasıl kurtulacağını da bilmiyor.
Pauvre vieux Marzy, qui s'est fait prendre dans un de ses filets et ne sait pas comment s'en dépêtrer!
Orada biraz daha kalıp bir iki yavru goril yakalamaya çalışacağım. Gezinin parasını çıkartayım en azından. - Burada kalmaya ne dersin?
Ecoute... je reste pour capturer quelques gorilles.
Böylece kendisi ya da şurada oturan diğer goril beni öldüresiye dövebilir... Ve polise nefs-i müdafa mazereti sunabilirler.
Et lui ou l'un de vous pourra me tuer et plaider la légitime défense.
Demek ki, goril gibi görünsen de bunun bir önemi yok.
Cela n'a pas d'importance, de ressembler à un gorille.
İkincisi bir gorili andırıyordu, kocaman bir goril.
Le second était bâti comme un gros gorille.
O bir afacan, bayan, bir goril gibi.
Il est joueur, comme un gorille.
Olsa olsa bir goril olurdu.
Excepté un gorille!
Bu bulduğun adam gibi birkaç tane goril ve birazcık içkiden sonra bakmışsın...
des ringards comme ce type, un peu d'alcool...
-... bir goril olduğuna inanıyorsun.
- Dieu est un gorille?
Yaşlı bir kadının hayatıyla ilgileniyorum, dolaba kilitlediğim iki eli silahlı goril bozuntusu ve çatıda zorla tuttuğum bir muhabir var.
J'ai deux truands, deux tueurs, planqués dans le placard, - un journaliste ligoté à l'hôtel... - Trois journalistes.
- Bir Rolls Royce'da da goril yok muydu?
- On n'a pas déjà vu un gorille en Rolls?
George goril kostümü giyiyor.
George est déguisé en gorille.
- Şunlar nereye gidiyorlar? - İki goril mi?
Où ils vont, les deux gars, là?
Şimdiye kadar gelen tek misafirimiz ve sen goril gibisin!
C'est notre premier visiteur et tu fais des singeries.
Goril.
Brute.
Başka bir goril daha, Aynen sizin gibi.
C'est un gorille, comme vous.
Duyarsız bir goril gididir.
C'est un gorille qui ignore tout de la douceur.
Beyaz bir goril mi?
Un gorille blanc?
Orası, Goril Ülkesinin başladığı noktadır.
C'est le pays des gorilles.
Goril ülkesi.
Le pays des gorilles.