English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ G ] / Gramercy

Gramercy traducir francés

71 traducción paralela
New York, Gramercy 42757'yi bağlayın.
Je voudrais New York, GR 4-2757.
Burası Gramercy Parkı'ydı. Şimdi New York'un tek ağaç korunağı.
Ceci est la seule réserve d'arbres existant à New York.
- Orası Gramercy, değil mi? - Evet.
- C'était Gramercy, c'est ça?
Gramercy ve Imperial bölgelerini kontrol ettik
Nous avons contrôlé le secteur entre Gramercy et Imperial.
Gramercy Riffs'in ricasını iletmem istendi. Savaşçılar için özel. Yani Coney'deki gerçek çete.
Voici, à la demande expresse des Riffs et à l'intention des Warriors, le groupe dynamique de Coney Island, et je dis bien les Warriors, un petit air de circonstance.
Kardeşi Margaret, eski rahibe, eskiden Gramercy Park'ta çok klas, pahalı bir huzurevi sahibiydi.
Sa sœur, une ancienne religieuse, dirigeait une maternelle de luxe.
Şu anda Gramercy Hastanesi'ndesin.
Vous êtes au Gramercy Hospital.
Gramercy'de çalıştığınızı... tahmin ettik.
On a vu que vous travailliez... à Gramercy.
İki yıldır Gramercy'de çalışıyorum.
J'y travaille depuis 2 ans...
"Mahkemede süren davanızın sonucunu beklerken, Gramercy Hastanesi... " şimdilik çalıntı mallarla ilgili şikayette bulunmamaya karar vermiştir.
Jusqu'à votre procès, l'hôpital renonce à toute poursuite quant aux objets dérobés.
Teşekkür ederim. Adım Harbash. Gramercy Hastanesi'nde doktorum.
Je suis le Dr Harbash du Gramercy Hospital.
Gramercy'den biri de onlar için çalışıyor.
Un programme de recherche. Quelqu'un de Gramercy y travaille.
Gramercy Hastanesi'nden.
Du Gramercy?
Gramercy Parkı'ndaki Bay ve Bayan Kenneth Cleary'nin evi.
A Gramercy Park, au domicile de M. Et Mme Cleary.
Maine'deki bir posta kutusu dışında Nancy Brown adında birine kayıtlı, adresi 28 Gramercy Park orada doğmuş, büyümüş.
Il n'y a qu'une boîte postale dans le Maine... aux bons soins de Nancy Brown... 28, Gramercy Park, où elle est née et a grandi.
Gramercy 8... 30'da limuzininizin alınışını onaylamak için arıyor.
Gramercy à l'appareil. Votre limousine vous prendra à 20h230.
Winnie Gramercy Park'ta yönetici yardımcısı olacak.
Winnie aura l'appartement de Gramercy Park.
Şüpheli en son 256 Gramercy'deki soygundan ayrılırken görüldü.
Le véhicule suspect a été vu pour la dernière fois lors du vol au 256 gramercy...
Gramercy adı verilen seri tecavüzcünün imzası.
C'est la signature du violeur de Gramercy.
Tecavüzlerin çoğu Gramercy'de ya da çevresinde gerçekleşti.
La majorité des viols a eu lieu dans le voisinage de Gramercy.
Gramercy tecavüzcüsünün dosyasını incelerken bir şey fark ettim.
Mais écoute, j'ai étudié les différents dossiers du violeur de Gramercy et je suis tombé sur ça.
Gramercy tecavüzcüsünün kurbanıydım, son günler de haberlerdeydi.
J'ai été une des victimes du violeur de Gramercy, et c'est passé dans les journaux récemment.
Ben, Flack ve Angell Gramercy zanlısıyla ilgili tüm davaları gözden geçirdik yedi kurban daha tecavüzden sonra mücevher kaybetmiş.
J'ai eu Flack, et Angell a interrogé les victimes des viols ayant le même mode opératoire que notre gars. 7 autres victimes ont parlé d'un bijou qui aurait disparu après le viol.
Geçmişini araştırdım--1999'dan 2001'e kadar Gramercy yakınlarında yaşıyormuş.
Petit retour arrière : Colin vivait près du Gramercy de 1999 à 2001.
O diziye bayılırım. Tartine Gramercy'i oynuyorum, Vermont servetinin mirasçısı ve New York Üniversitesinde 1. sınıf öğrencisi.
- Je joue Tartine Gramercy, héritière d'une fortune et en 1re année à NYU.
- Biz bir düğündeydik davette şeyde, Gramercy Park hotel.
- Nous-nous étions à un mariage, à la réception à, euh, euh l'hôtel Gramercy Park.
- Gramercy bayağı lüks bir yer.
- Euh, le Grammercy, ça fait une trotte.
Gramercy'nin terasında.
sur le toit du Gramercy.
Bayan Gramercy?
Mme Gramercy?
Pekala, Bayan Gramercy, Melrose'a birkaç soru sormam gerekiyor, ve protokole göre çocugun sorgusu aileden uzak, tarafsız bir yerde olmalı.
Très bien, Mr Gramercy, je voudrais poser à Melrose quelques questions, et c'est notre protocole de parler à un enfant séparément dans un endroit neutre loin de la famille.
Otel bilgisayarının anahtar kayıt sistemi 02 : 43'te odadan ayrıldığınızı, ve 02 : 45'te Suzanne Gramercy'nin kapısını açtığını gösteriyor.
Le systeme des clés électroniques de l'ordinateur de l'hôtel vous a enregistre quittant votre chambre à 02h43, et ouvrant la porte de Suzanne Gramercy à 2 : 45.
Melrose Gramercy'nin babasını getirmelisin.
J'ai besoin que vous me rameniez le père de Melrose Gramercy.
Tamam, Suzanne Gramercy'nin görüntülerine bakalım.
Bon, extrayons toutes les les images de Suzanne Gramercy.
Suzanne Gramercy'nin her görüntüsü.
C'est chaque image de Suzanne Gramercy.
Dinle, Melrose Gramercy nerede biliyormusun?
Écoute, sais-tu où est Melrose Gramercy?
- Suzanne Gramercy'nin cesedine yakın mısın?
- Etes-vous près du corps de Suzanne Gramercy? LOMAN :
Melrose Princess Gramercy!
Melrose princesse Gramercy!
Alan Black'in evi Gramercy Park'ı görüyor ama giremiyor dediğine göre bu duvar manzarasından kötü.
Alan Black a vue sur un jardin cadenassé. Il se sent face à un mur.
Ahşap kirişler muhteşem, Gramercy Park'ı manzarası harika.
Superbes moulures, vue sur Gramercy Park.
Orası, buranın yanında ayakkabı kutusu gibi kalıyor, ayrıca da Zelda'nın üçüncü en sevdiği parka, yanş Gramercy'ye bakıyor.
Il est minuscule à côté de celui-ci, et en plus, il surplombe le troisième parc préféré de Zelda, Gramercy.
Parke zemin, pencereler, Gramercy Parkı hem karşında ve tarihi bir mekan.
Parquets, fenêtres, Gramercy Park. C'est un monument historique.
Gramercy Park teşhircisi falan mısın?
On dirait une exhibitionniste.
Gramercy Park'ı sadece bebek pijaması getirmek için geçtiğini hiç sanmıyorum.
Tu n'es pas juste venue m'apporter des pyjamas?
Bu öğlen Gramercy Park'ta.
Aujourd'hui midi, au Gramercy Park.
Bir arkadaşımın senfoni komitesindeki bir arkadaşı Gramercy Park'tan bir ev satın almış.
L'une de mes amies à la commission symphonique vient d'acheter un bâtiment dans Gramercy Park.
Gramercy'e gel.
Viens au Gramercy samedi.
Anlaşmamızın bir parçası olarak sana idrar tahlili veriyorum böylece ilaçlarını alıp almadığını anlayabilirim.
Je vous enverrai à l'hôpital Gramercy pour des tests d'urine pour m'assurer que vous prenez les cachets.
Gramercy Park'ta ona stüdyo daire diyorlar.
Tu sais, à Gramercy Park, ils appellent ça un appartement studio. - Oh!
Gramercy.
C'est Gramercy?
Gramercy'deyim. Her neyse...
À Gramercy.
Oturun Bay Gramercy.
( sirène hurlantes ) asseyez-vous, Mr Gramercy.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]