English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ G ] / Grenouille

Grenouille traducir francés

1,554 traducción paralela
Sırf bir kurbağa gördüğünü arkadaşına anlatmak için kilometrelerce yol gidiyorsun.
Et qu'on était tout fier d'avoir vu une grenouille.
Ama ormanda bulduğum, şu kurbağa kılıklı adam... çadırdan sağ çıktı. Doktor tarafından iyileştiği tasdik edilerek gitti.
Mais le gars qui ressemble à une grenouille est parti, celui que j'avais trouvé dans les bois, il a quitté la tente, déclaré guéri par le docteur.
- Yönetmenle konuştum.
- J'ai des nouvelles de la grenouille.
Birimiz kurbağa olsak çok ciddi sonuçları olabilirdi.
Si l'un de nous avait été une grenouille y aurait eu des conséquences plutôt impressionnantes
En büyük suçları, kurbağa gibi sıkıcı oyuncaklar üretmeleridir.
Au pire, de quoi on peut les accuser? De faire une grenouille plutôt moche.
Kurbağa yeşili veya ateş kırmızısı renklerinde alabilirsiniz.
Disponibles en vert grenouille ou rouge pompier. Sans plaisanter.
- Kurbağam nerede?
- Où est ma grenouille?
Hayır, tamam. X-Men giysisi içine ölü kurbağa?
Une grenouille morte dans son carnet des X-Men.
Buna'Kurbağafon'deniliyor.
Son nom est "Phonic Frog" - "La grenouille parlante" -
Bir kurbağa bulmalıyız.
On va chercher une grenouille.
Neden cebinde bir kurbağa var?
Pourquoi cette grenouille?
Kurbağam nerde seni o... pu çocuğu?
Où est ma grenouille, enfoiré?
Benim kurbağam tekerleğin geldiğini görürken nasıl olduğunu biliyor muydu?
C'était aussi de la triche quand ma grenouille est morte?
Hey bak Fez, tıpkı kurbağan gibi.
Regarde, Fez. On dirait ta grenouille.
Sen olduğunu sana biri seninle konuşmak istiyor.
Grenouille Où es-tu? Quelqu'un veut parler avec celui qui se fait passer pour toi.
Kurbağa'yı tanıyor muyuz?
Qui est cette grenouille?
Çok hızlısın kurbağa adam.
Rapide, l'homme-grenouille.
Hapishane kurallarıyla oynamak ister misin kurbağa adam?
Tu veux suivre les règles de la prison, l'homme-grenouille?
Buna göre dükkandan kurbağa aşırmış.
D'après ce dossier, il a volé une grenouille.
Yeni bir kurbağa istiyorum. Korkunç hop-hop gibi mi?
- Je veux une nouvelle grenouille.
Bana göre, demokratik bir ülkede...
Même Ie soutien public pour Iui, augment! C'est pourquoi il saute trop comme une grenouille! Un claque fort régIera tout.
Ve bu defa karşısına çıkan olursa, Anne Kurbağa'nın öfkesiyle karşılaşacak!
Et cette fois-ci, celui qui l'en empêchera connnaîtra l'effroyable colère de Mama Grenouille!
Froggy de gelemeyecek.
Grenouille vient pas ce soir.
Froggy bile.
Grenouille aussi.
- Froggy!
- Grenouille!
Hey, bizimle takılacağını söylemiştin.
Grenouille, tu nous invites pas?
"İyileş, iyileş, gülümse geç. " Gülümse ve bugün daha iyi olacaksın. "
Guéris, guéris, petite grenouille si aujourd'hui tu guéris pas ça sera pour une autre fois.
Bunlar kurbağa kemiği değil.
Ce ne sont pas des os de grenouille.
Sanki bir daha kurbağa yememek için bir nedenim daha oldu gibi.
Comme si j'ai besoin d'une autre raison pour ne jamais manger de grenouille.
Köpeklerim, kedilerim, ağaç kurbağam vardı.
J'avais des chiens, des chats, une grenouille.
Eğer yapmazsa onu kurbağaya falan çeviririz.
S'il continue, on le changera en grenouille.
Akrep ve kurbağa.
Le scorpion et la grenouille.
Akrep kurbağaya der ki ;..
Le scorpion dit à la grenouille :
... "Kurbağa, beni gölün karşısına geçirir misin?"
"Hé, grenouille, fais-moi traverser l'étang."
Kurbağa der ki ; "Olmaz, beni sokarsın, ölürüm."
La grenouille dit : "Non, tu me piqueras et je mourrai."
Kurbağa tamam der. Akrep kurbağanın sırtına atlar. Kurbağa gölün yarısına kadar gelir.
La grenouille dit : "Cool." Le scorpion monte sur la grenouille, et arrivés au milieu de l'étang, le scorpion pique la grenouille.
Kurbağa.
La grenouille. Le scorpion.
Beyler, kurbağacığı pataklamanın zamanıdır.
Gentlemen, il est temps de se faire une grenouille.
Şu kurbağanın kıçında bir inek var.
Cette grenouille a une intello sur ses fesses!
Bir kurbağa!
Une grenouille!
Barbara her zaman bir anahtarı vazonun içinde bırakır.
Barbara laisse toujours une clé là-haut, dans la grenouille.
Bir kurbağa olmak istemiyorum!
Je ne veux pas être une grenouille!
Çocukken sevdiğim birdir bir oynayan iki kurbağa... hakkında bir hikaye vardı.
Etant enfant, j'aimais beaucoup l'histoire des 2 grenouilles qui jouaient à saute-grenouille.
Fakat diğer kurbağa... arkadaşını kaybetmiş, muhakkak kaybından üzüntü duymuş ama durmayıp devam etmiş azmetmiş, yüzmüş, azmetmiş, yüz azmetmiş kararlı bir şekilde yüz...
Mais l'autre grenouille à qui son amie manquait, bien sûr, était attristée par sa perte, mais elle continuait, persévérant, nageant perséverant, nage - perséverant, nageant avec détermi...
Tahta bir çarmıha bağlanacak ve yüzü de cennete doğru çevrilecektir.
Jean Baptiste Grenouille sera attaché sur une croix de bois... avec le visage tourné face au ciel!
Adı Jean-Baptiste Grenouille idi.
Il s'appelait Jean Baptiste Grenouille.
Kurbağa-adam... dalgıç vardı.
Un homme-grenouille... un plongeur? Toi, arrête!
Sadece bir kurbağa.
Une grenouille!
Froggy!
Grenouille!
Kurbağa kemikleri?
Des os de grenouille?
Parfümcü kalfası, Jean-Baptiste Grenouille,
Le compagnon parfumeur...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]