Gross traducir francés
201 traducción paralela
Gross, "Davar", Tel Aviv.
Gross, Davar, Tel Aviv.
İmmelman, Gross, Farber'n McGuire.
Immelman, Gross, Farber, Mc Guire.
Evet, doğru. Daha önce dediğim gibi Bayan Gross... mümkün olduğu sürece isimleri belirtin.
Il est vrai, Mlle Gross, que j'ai plusieurs fois précisé qu'il ne faut pas hésiter à citer les noms.
Normal altı kişi, veya anormal, şişman bir kişi için.
.. oder pour ein Person anormale, ein gross Person.
Harry Gross davasından sonraki en büyük olay olabilir.
Ça pourrait être la plus grande affaire... - Depuis l'affaire Harry Gross.
- Harry Gross'tan beri en büyük olay "?
Eh bien, "la plus grosse affaire depuis Harry Gross." Voilà ce que tu as dit.
Kırmızı iğrenç, Jenny.
Le Red's Gross, Jenny.
Bayan Gross.
Mme Gross.
Burası Gross Pointe Kır Kulübüne benziyor.
On dirait le club de loisir de Grosse Pointe.
Yoksa cennet Gross Pointe Kır Kulübü m?
Le paradis, c'est le club de loisir de Grosse Pointe?
Ducksworth, Saver ve Gross, firma halka olan borcunu ödüyor. Böylece biz iyi adamlar oluruz.
Et nous voilà des bienfaiteurs.
- 100 gross ( Ç.N. gross = 12 düzine ) kendinden sürgülü kilitle.
- 15 000 verrous autobloquants.
Sorun şu ki, yüz gross kendinden sürgülü kilitle ne yapacağız?
La question est de savoir ce que nous allons faire de ces verrous bipolaires autobloquants.
Ve biz de bunlardan yüz gross var.
Et nous en avons 15 000.
Sizinle oturabilirdim, ama Bay Gross...
Je me serais bien mise avec toi, mais M. Gross...
Jack Gross.
Jack Gross.
İlginç bir geceydi, teşekkür ederim, Bay Gross.
Merci beaucoup pour cette soirée inoubliable, M. Gross. Le plaisir était pour moi.
Jack Gross ile evlendi, adam onun parasını aldı ve ülkeden kaçtı.
Elle épousa Jack Gross, qui lui vida son compte pour ensuite quitter le payS.
Sana "alt tabaka" deyince Amanda Gross'un anasına yumruk atmıştın.
Tu as cogné la mère d'Amanda Gross quand elle t'a insulté.
Senin annen Gross Edna mı?
Ta mère, Edna-la-dégueu?
Tanıştığımıza memnun oldum. Bayan Gross Edna.
Enchanté, madame Edna-la-dégueu.
Hayır tatlım. Gross Edna hanım.
Non, c'est "mademoiselle" Edna-la-dégueu.
Bay Gross Edna, Bayan kusursuz kıç ile beraber kaçtı.
M. Edna-la-dégueu s'est tiré avec Mlle Superbe-cul.
Bilmiyorum. Çok dikkat çeken Gross National Product'ın kökenleriyle ilgili bir seminerim var. Bu yüzden...
J'hésite : j'ai un TP en éco hyper passionnant sur l'origine du PNB.
Gross, al şunu üstümden!
La vache, enlève-moi ça!
Dün akşam aklımı çelmiş gözüküyor, bu yüzden bu sabah gururumu boş verdim ve Dr. Gross'dan beni tekrar almasını istedim.
La soirée d'hier m'a miné, alors j'ai mis de côté ma fierté et je suis retourné voir le Dr Gross.
Gross'u arayıp yardımcı olur mu öğrenin
Appelle Bob Gross pour qu'il nous aide.
Tamam çocuklar, haydi Bay Şişko'nun yağlarını alalım.
Allez, les enfants, aspirons la graisse de ce M. Gross.
Aslında, Bay Şişko kulak ameliyatı olmak için burada.
En fait, M. Gross a demandé une otoplastie.
Merhaba. Adım Albert Gross
Bonjour, je suis Albert Gross.
Makroskopik Anatomiye hoş geldiniz.
Bienvenue à Gross Anatomy.
Gendi Eşrefoğlu Süleyman ayacuklarunuzdan öper.
Der Grosser Khan des plus grands Kaiser Démirtash Khan der gross und Grand Démirtash Khan! Soliman, lui-même fils d'Eshréf, et qui vous est reconnaissant vous embrasse les précieux pieds!
- Terbiyesiz.
- Gross.
Bana bir sürü saris, mücevher, altın, 8-10 büyük araba aldığını düşündüm.
J'ai cru que tu m'as amené beaucoup de saris, bijoux, diamonds, gross voiture 8-10.
Kocaman dedin ya hani...
C'est juste au moment où tu as dit "gross"...
Beni rahat bırak.
- Gross. Laissez-moi tranquille.
- Şaka mı?
- Gross, c'est vrai?
Ben NPR'den Terry Gross, size teşekkür ediyorum.
Terry Gross, de NPR, vous remercie.
Alfred Gross İsviçreli, dahi bir doktordu.
Alfred Gross. Suisse. Brillant médecin.
Ben de bir cihaz tasarladım. Uzay-zaman sürekliliğini bozup geçmişe giderek Alfred Gross'u ölüm döşeğindeki oğluma yardım etsin diye getirmek için.
J'ai donc créé un appareil pour remonter le temps à travers le continuum espace-temps et récupérer Alfred Gross pour le ramener avec moi pour qu'il te sauve.
Amerikan hayırsever Rebecca Seizling tarafından Nazi kampında sağ kalanlara bir ev ve yenilikçi terapi amacıyla kurulmuş Dr. Nathan Gross tarafından idare edilmekte olan yer.
L'Institut Seizling, fondé par le philanthrope américain Rebecca Seizling en tant que centre sous la direction du Dr Nathan Gross pour des thérapies innovantes et comme un foyer pour les survivants des camps nazis.
Hayır, bu sefer, Dr. Shapiro ihmalindeki ve Sayın Profesör Nathan Gross'un basiretsizliğindeki gereksiz sağlık malzemelerini, ortaya çıkarmak üzere görev almış olarak buradayım. Tabii ayrıca diğerleri.
Non, cette fois, Je suis en mission pour révéler la folie du personnel médical ici à l'Institut Seizling, la négligence, Dr Shapiro, et l'impuissance du Professeur Nathan M. Gross.
Dr. Gross merhaba demek istiyor.
Le Dr Gross veut dire bonjour.
Gross, dosyayı kaldır at ve gitmeme izin ver.
Gross, déposez-le loin et laissez-moi aller.
Ayrıca sen, Gross, sen, sen de bir şakasın.
Et vous, Gross, vous êtes une blague.
Gross.
Gross.
Beni böyle mi alt edeceksiniz, Gross, köpekle mi?
Oh, est-ce ainsi que vous allez me briser, Gross, avec un chien?
Bakalım Gross buraya ne tarz bir hayvan getirmiş.
Permettez-moi de voir quel genre de bête Gross a amené ici.
Gross'un dediğine göre tehlikeliymiş.
Gross affirme que c'est dangereux.
Gross Sankt Florian :
" L'un de nos plus anciens paroissiens, Frantz Braunecker,
Oh, gross!
- Berk!