English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ G ] / Gökkusağı

Gökkusağı traducir francés

996 traducción paralela
Zavallı hayalciler, gökkuşağını kovalıyorlar!
"Pauvre rêveur - Il pourchasse le vent!"
Evet, Tom - bir gün bazı insanlar senin uzunluğunda rayları gökkuşağı boyunca döşeyecek.
"Oui Tom. Et un jour, des hommes comme toi poseront des rails le long de ce vent."
Gökkuşağının üstünde bir yerde
Au-deié. De I'arc-en-ciel.
Kuşlar gökkuşağının üstünde uçuyor
Volent des oiseaux. Merveilleux.
Gökkuşağının ötesine
De I'arc-en-ciel.
Gökkuşağının üstünde olmalıyız!
Nous sommes au-delé de l'arc-en-ciel!
Fırtına dindiğinde, gökkuşağı tanrısı Iris'i görüyoruz, Ve Apollo 2 tekerlekli güneş arabasını gökyüzünde sürüyor.
Le temps se calme et on voit Iris, personnification de l'arc-en-ciel, et Apollon conduisant son char de feu dans les cieux.
Gökkuşağına, umut ışığına, geleceğe doğru uçuyor. Sana, bana, hepimize ait olan görkemli bir geleceğe doğru. Yukarı bak, Hannah.
Il vole vers l'arc-en-ciel, vers l'espoir, vers l'avenir, l'avenir glorieux qui appartient à toi, à moi, à nous tous!
Kahvaltı için sana gökkuşağı balığı getireceğim.
Je vous ramènerai un poisson arc-en-ciel pour le petit-déjeuner.
- Neden birleştirmiyoruz gökkuşağını?
- Vos arcs-en-ciel, rassemblez-les - Rassemblez-les!
Gökkuşağının sonunda da Apache Kalesi.
Et au bout de ça, Fort Apache!
Gökkuşağın gülümseyerek gelecek
Le soleil brillera toujours
Gökkuşağın gülümseyerek gelecek
Notre arc-en-ciel nous sourira
Gökkuşağı odasının yanında.
Près du salon arc-en-ciel.
Gökkuşağı odasına ne dersin?
Pourquoi pas dans le salon arc-en-ciel?
Gökkuşağı gibi.
Il luit bizarrement.
İlk kıyafetimizin adı : "Ormanlık üzerindeki Gökkuşağı."
Voici notre "Arc-en-ciel".
- Gökkuşağı Kabinleri.
- Au Rainbow.
Bu sabah, Gökkuşağı geçidindeyken öldürülmüş birini bulmuşlar. Az önce telgrafla bildirdiler.
Quelqu'un a été tué, on vient de câbler la nouvelle.
Bu kitabı okuyan herkes borealis gökkuşağı veya Eskimolar hakkında birçok şey öğrenebilir.
Dans ce livre, chacun peut apprendre ce que sont les aurores boréales et les eskimos.
Ve neden seni Gökkuşağı Tepesi'ne yatırma planları yapılıyor?
Et pourquoi ces allusions à Rainbow Hill?
Uyuşturucu da kullanmıyorsun. Yoksa Gökkuşağı Tepesi için iyi bir aday olurdun.
Si tu te droguais, Rainbow Hill t'irait comme un gant.
Gökkuşağı yakalamaya inanmazmısınız?
Vous ne croyez pas qu'il faut poursuivre ses rêves?
Kendimizi serbest bırakmak bir rüzgara veya yıldıza takılmak belki de tozlu eski bir gökkuşağına?
De vous laisser aller et de suivre le vent... ou une étoile... ou peut-être même un vieil arc-en-ciel?
Sema kadar yüce – ve taştan Ve ahşaptan yapılmış gökkuşağı renginde camlarıyla
- Aussi hautes que le ciel. Et larges... Elles n'étaient pas en bois mais en pierre et en chaux.
Demek istiyor ki... Güneş buraya geliyor ve gökkuşağını oluşturuyor. Görüyor musun?
Il veut dire que le soleil arrive par ici, et ca fait un arc-en-ciel.
Gökkuşağı yapıcı!
Des arcs-en-ciel domestiques.
Hatırla Luca... zeytinliklerin ayın ve gökkuşağının toprağını
Souviens-toi : notre pays est celui des olives, des coups de lune
Her gökkuşağı gördüğünde içinde oluşan o merak duygusu.
Chaque fois que tu t'émerveilles à la vue d'un arc-en-ciel.
Her gökkuşağını takip et
Et suis l'arc-en-ciel
# Gökkuşağının bebeği # Kırışıklarla dolu
Un arc-en-ciel naissant constellé de plis.
O yüzden bana bir gökkuşağı dile
Souhaite-moi un arc-en-ciel
Üstümde bir gökkuşağı dile bana
Souhaite-moi un arc-en-ciel...
Bana bir gökkuşağı dile Ve bir yıldız dile
Souhaite-moi un arc-en-ciel Une étoile
Üstümde bir gökkuşağı dile bana
Souhaite-moi un arc-en-ciel
Bana bir gökkuşağı dile Ve bir yıldız dile
Souhaite-moi un arc-en-ciel Souhaite-moi une étoile
Bana bir gökkuşağı dile
Souhaite-moi un arc-en-ciel
Bana bir gökkuşağı dile ve bana bir yıldız dile
Souhaite-moi un arc-en-ciel Souhaite-moi une étoile.
- Gökkuşağının bütün renkleri.
Arc-en-ciel.
Ya da gökkuşağına.
Ou les arcs-en-ciel.
Gökkuşağının renkleri gibi gözlerimi kamaştırıyor,... yaşamın soluk gölgesini renklendiriyorsun...
Tu m'éblouis par les couleurs de l'arc en ciel... tu effaces la fadeur de la vie
Gökkuşağı renkli gökyüzü umuyoruz
We're not expecting rainbow-colored skies
Gökkuşağı Operasyonunun 1. Aşaması başlıyor.
Phase numéro 1 de l'Opération "Arc-en-ciel".
Amerikan kuvvetlerini bu kadar oyalayabilirsek... Gökkuşağı Operasyonunun her aşaması çok kıymetli saniyeler kazanır.
Tout retard à la contre-attaque américaine nous ferait gagner de précieuses minutes.
Evet, Gökkuşağı Operasyonu, tam planlandığı gibi... 3.
Phase 3 de l'Opération "Arc-en-Ciel"
Gökkuşağı Operasyonu 4. Aşamaya girdi. Planda sapma yok.
L'Opération "Arc-en-Ciel" entre dans sa phase 4.
Ama Gökkuşağı Operasyonu planlanırken ekipteydim.
Mais j'ai assisté à la création de l'Opération "Arc-en-Ciel".
Gökkuşağı Operasyonu mu?
L'Opération "Arc-en-Ciel"?
Gökkuşağı Operasyonu bir kod. 1 milyar dolarlık...
L'Opération "Arc-en-Ciel", le nom de code pour 1 milliard de dollars...
Gökkuşağı Operasyonu.
Opération "Arc-en-Ciel"...
Gökkuşağı Operasyonu planlanırken onunla iyi vakit geçiriyordunuz.
Elle fut votre jouet au début de l'opération.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]