Görev çağırıyor traducir francés
149 traducción paralela
Görev çağırıyor.
Le devoir m'appelle.
Vatandaşlarım. Sizlere olmayı sürdürmek isterdim ama gitmem gerek, görev çağırıyor.
Je souhaiterais pouvoir continuer à m'adresser a vous, mais le devoir m'appelle.
Hepinizden özür dilerim. Görev çağırıyor.
Excusez-moi, mais le devoir m'appelle.
Görev çağırıyor.
- Le devoir nous appelle.
Üzgünüm bayanlar, görev çağırıyor.
San Francisco, Californie. - Epoque désirée?
Görev çağırıyor.
L'appel du devoir.
Üzgünüm bayan. Ama görev çağırıyor.
Si vous voulez bien nous excuser.
Üzgünüm, görev çağırıyor.
Désolé. Le devoir nous appelle.
İyi ki, görev çağırıyor.
Le devoir m'appelle.
Afedersin, görev çağırıyor.
- Désolé, le devoir m'appelle.
Evet, ama görev çağırıyor.
- Oui. Mais le devoir m'appelle.
Özür dilerim Yüzbaşı. Görev çağırıyor.
Excuse-moi capitaine, le devoir m'appelle.
Üzgünüm, oğlum, görev çağırıyor.
Désolé, les gars. Le devoir nous appelle.
Görev çağırıyor.
Le devoir t'appelle.
görev çağırıyor.
Le devoir m'appelle.
Görev çağırıyor.
- Eh oui.
Affedersin, hayatım. Görev çağırıyor.
Désolé, ma chérie, le devoir m'appelle.
Görev çağırıyor.
Le devoir vous appelle.
- Görev çağırıyor.
Le devoir m'appelle.
Görev çağırıyor.
Je me sauve, mi amor. On m'appelle sous les drapeaux.
Görev çağırıyor. - Artık senin, Tru.
Le devoir m'appelle Elle est à toi, Tru.
Yoldaşlar ve yurttaşlar, görev çağırıyor.
Camarades et compatriotes, le devoir nous appelle.
Görev çağırıyor.
LE DEVOIR M'APPELLE.
Görev çağırıyor.
C'est le boulot.
Kalıp sohbet etmek isterdim ama görev çağırıyor.
Bien, j'adorerais rester et discuter, mais le devoir m'appelle.
Biliyorsun, görev çağırıyor.
Le devoir m'appelle.
Görev çağırıyor.
Le devoir m'appelle, excusez-moi.
- Görev beni çağırıyor!
et tu files.
Ama görev çağırıyor!
Mais service avant tout.
Görev beni çağırıyor canım.
Le devoir m'appelle, chéri.
- Görev bizi çağırıyor, Bay Dicker.
Désolée mais le devoir m'appelle.
Görev çağırıyor.
Le devoir m'appelle
- Görev beni çağırıyor.
- Mon devoir m'attend.
Görev çağırıyor, bebeğim.
L'appel du devoir.
Görev beni çağırıyor.
Le devoir m'appelle.
Peki, görev çağırıyor.
Le devoir m'appelle.
Görev çağırıyor.
- L'appel du devoir.
Görev seni çağırıyor, evlat. Şehir seni çağırıyor.
Le devoir t'appelle.
Görev bizi çağırıyor.
- Le devoir nous appelle.
- Görev beni çağırıyor. - Teğmen Caine, mesaide misiniz?
Lieutenant Caine.
Görev seni çağırıyor.
- Le travail avant tout.
Görev bizi çağırıyor.
Bien, le devoir nous appelle.
Hadi, Shriv. Görev bizi çağırıyor.
Ta tuyauterie a besoin de mes services.
- Görev çağırıyor. - Hey, kılıbık olma.
- Le devoir m'appelle.
Beyler, görev çağırıyor.
Le devoir m'appelle.
Görev beni çağırıyor.
Et pourtant, le devoir m'appelle.
Görev sizi çağırıyor.
Venez faire votre devoir!
Öyle ama görev beni çağırıyor.
Le devoir m'appelle.
Pekala beyler, görev beni çağırıyor.
Très bien, Messieurs, le devoir m'appelle.
- Görev çağırıyor.
L'appel du devoir.
Görev beni çağırıyor.
Le devoir m'appel.
görev 62
görevli 39
görevi 115
görev tamamlandı 49
görevin 17
görevim 43
göreviniz 18
görevimiz 59
görevdeyim 28
görev başına 19
görevli 39
görevi 115
görev tamamlandı 49
görevin 17
görevim 43
göreviniz 18
görevimiz 59
görevdeyim 28
görev başına 19