English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ H ] / Haiti

Haiti traducir francés

404 traducción paralela
Haiti, safsata ve batıl inançtan geçilmez. Saçınızı beyazlatacak bir gizem her zaman bulunur.
Haïti regorge d'absurdités et de superstitions toujours entremêlées d'une myriade de mystères à vous donner des cheveux blancs
Şapkamı Haiti'de bıraktım
J'ai laissé mon chapeau à Haïïti.
Haiti'de bir dairede unuttum
Dans un boui-boui à Haïti.
Eğer Haiti'ye gidersen Haiti'de tanıdığım bir kız var
Si vous allez à Haïti je connais une fille à Haïti.
Haiti'deki o şerefsiz En güzel şapkamı aldı
Ma princesse vaudou a gardé mon chapeau mou.
Şapkamı Haiti'de bıraktım Haiti'de bir dairede unuttum
J'ai laissé mon chapeau à Haïti, dans un boui-boui à Haïti.
Eğer Haiti'ye gidersen Haiti'de tanıdığım bir kız var
Si vous allez à Haïti, je connais une fille à Haïti.
HAİTİ'den E'ye
HAITI À E
- Kalp kırıcı. Haiti'de dört milyon insan varmış ve ortalama gelir senede 25 dolarmış.
Vous saviez qu'il y a 4 millions d'habitants à Haiti... qui gagnent 25 dollars par an en moyenne?
Sen... - Haiti'de akraban falan mı var?
Vous avez des parents ou des amis, à Haiti?
Siz bana onun bir resmini verin. Bende bu resmi Haiti'de yaşayan arkadaşım DuBois'a göndereyim.
Procurez-moi une photo de lui, et je l'enverrai à mon ami DuBois à Haïti.
José Dolores ve Toussaint L'Ouverture gibi insanlar belki bir durumu ateşlemek için gereklidirler ; ama sonra, örneğin Haiti'de olduğu gibi, çok tehlikeli olurlar.
Des hommes comme José Dolores et Toussaint L'Ouverture sont utiles pour mettre le feu aux poudres, mais par la suite, ils deviennent dangereux, comme en Ha : ï : ti par exemple.
1919'da Haiti önlerinde pike yapıp bombalama manevrası yapıyorlardı.
En 1919, Ies Marines s'entrainaient au bombardement en pique.
Cloche, illaki bir Haitili adeti sergilemezse olmaz.
Cloche aime bien amener une touche d'Haïti ici.
Ben Haiti'de doğdum, burada büyüdüm.
Je suis née à Haïti et j'ai grandi ici.
Haiti anlaşmasını konuşmak istiyordum.
Puis-je vous parler de Haïti?
Haiti büyükelçisiyle görüşeyim mi?
Verrez-vous l'ambassadeur?
Haiti'yi almayı düşünüyordu.
Il envisageait d'acheter Haïti.
- Haiti büyükelçisi burada.
- L'ambassadeur d'Haïti est là.
Haiti'de!
A Haïti!
- Haiti'de Balayı?
- Lune de miel à Haïti?
Evet, sonra Haiti'ye gidiyoruz.
Ouais, et là, on filera à Haïti.
Haiti değil.
Pas Haïti.
Bu fotoğraf geçen hafta Port-au-Prince, Haiti'deki bir klinikte çekildi.
Cela a été pris il y a 8 jours, dans une clinique de Port-au-Prince.
Duvalier'in Haiti'de yeterli sayıda olmasını sağladığı tek şey kelepçeler.
Duvalier s'assure qu'à Haïti on ne manque pas de menottes.
Haiti çelişkilerle dolu bir yerdir Dr. Alan.
Haïti est une terre de contradictions, Dr Alan.
Haiti'de kendimizden bile sakladığımız sırlar vardır.
À Haïti, il y a des secrets qu'il vaut mieux oublier.
Tamam, sen benim Haiti'deki tek bağlantımsın, değil mi?
Très bien. Vous êtes mon seul contact à Haïti, non?
Bunu istediğin kelimelerle adlandırabilirsin, ama Haiti'de Tanrı..... yalnızca cennetinde değildir.
Appelez-le comme vous voudrez, mais à Haïti, notre Dieu ne reste pas dans son royaume.
Haiti % 85 Katoliktir, ama % 110 da Vududur.
Haïti est à 85 % catholique, mais à 110 % vaudou.
Bana bunun Haiti'deki katedrallerden biri olduğunu söyledi.
Elle m'a dit que c'était l'une des cathédrales d'Haïti.
Haiti'deki Duvalier hükümeti, aylardır süren gösterilere tepki olarak..... sıkıyönetim ilan etti.
En réponse au mécontentement grandissant, le gouvernement haïtien de Duvalier a déclaré la loi martiale.
- Neden Haiti'desiniz Dr. Alan?
- Que faites-vous à Haïti, Dr Alan?
Ben olsam şimdi Haiti'ye dönmezdim.
Ne retournez pas à Haïti maintenant.
Yerinde olsam Haiti'den mümkün olduğunca uzak dururdum.
À votre place, je resterais le plus loin possible d'Haïti.
Haiti'yi temsil etmiyorlar, onlar çılgın birer köpek.
Peytraud, Duvalier... ce ne sont pas des Haïtiens, mais des chiens enragés.
Haiti'den aldığımız haberlere göre..... "Bebek Doktoru" Duvalier, karısı Michelle ve ailesi..... havaalanına doğru yola çıkmışlar.
Nous apprenons à l'instant qu'à Haïti "Baby Doc" Duvalier, sa femme Michelle et ses enfants ont pris la route de l'aéroport.
Haiti Kıyılarında Okyanus "Ölüyor"
L'océan "se meurt" sur la côte haïtienne
Profösör Kreutzer Haiti'de.
Le professeur Freutzer vit caché.
Burada Haiti davulları varmış. Biri içine oturabileceğimi söylemişti.
Il y a des joueurs de tambour haïtiens ici, on m'a dit que je pourrais jouer avec eux.
Karayip şehri Haiti, Birleşmiş Milletler'in yeni kriz bölgesi oldu.
Haïti, Etat des Grandes Antilles, est un nouveau point chaud pour les Nations Unies.
Haiti askeri birliklerinin başarılı bir müdahalesiyle diplomatlar ve gazeteciler...
Au cours d'une action orchestrée par les militaires haïtiens, diplomates et journalistes...
Bebek sahibi olmak büyük bir sorumluluk. Haiti'de bir cezaevinin temizliğinden sorumlu olmak gibi.
Un bébé, c'est une responsabilité, comme de s'occuper de l'hygiène d'une prison haïtienne.
Önce Haiti'yle ilgili kitap. Daha sonra Haiti gezisi.
D'abord ce livre sur Haïti, puis un voyage en Haïti...
Madeleine!
Je pense que vous allez aimer Haïti.
Haiti'de, yerlilerin Afrika'dan getirdiği pek çok batıl inanç vardır.
et j'ai vu des choses de mes propres yeux qui m'incitaient à croire que je devenais fou.
Bazılarının kökeni, Eski Mısır'a kadar uzanır ve hatta Mısır yeni kurulurken eskiden beri var olan ülkelere kadar.
il y a des superstitions à Haïti que les autochtones ont ramenées d'Afrique. Certaines d'entre elles peuvent remonter aussi loin que l'Antiquité égyptienne,
Haiti kanununda, canlı gömülme ihtimaline yer verilmekte.
Pour séparer ce que vous appelez les faits de la fiction.
Burada, Ceza Kanunu'nda.
La loi... la loi d'Haïti reconnaît la possibilité d'être enterré vivant.
Bu işin sorumlusu musibeti ele geçirebilirsem tüm kabile büyücülerine gözlerini korkutacak bir ders vermiş olurum.
Bien sûr, si vous le souhaitez, nous pourrions d'abord aller chez Beaumont. Si je pouvais mettre la main sur le monstre responsable de tout ça, Je lui infligerais une telle correction que tous les sorciers vaudous d'Haïti trembleraient dans leurs sandales.
Bu şekilde ortaya çıkmamız bize Tanrı gözüyle bakmalarına ve ona göre davranmalarına neden oluyor. HAİTİ, 05 ARALIK 1492
En raison de notre aspect, ils nous ont pris pour des dieux... et ils nous traitent comme tels.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]