English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ H ] / Halloldu

Halloldu traducir francés

606 traducción paralela
Arabacı halloldu. Bu da bir şey.
Le cocher est sûr.
Her şey halloldu mu?
Tout est réglé?
- Halloldu.
- Et tout est arrangé.
Sanırım bu iş halloldu.
Eh bien, c'est réglé.
Pekala, sanırım bu iş halloldu.
Ok. Ça règle le problème.
Evet, sanırım halloldu.
Oui, j'imagine que ça règle le vôtre.
Bu iş de güzelce halloldu.
Tout est arrangé.
Pekala. Bu halloldu artık. Eddie Mars'ın seninle işi ne?
Bon... ça, c'est réglé.
... Sorun halloldu.
... Le problème est éclairci.
Her şey halloldu.
Tout est arrangé.
Halloldu mu? - Evet doktor.
- vous avez tout arrangé?
Az önce Chandler ile konuştum, her şey halloldu.
J'ai parlé à Chandler.
Madem öyle mesele halloldu.
Alors, tout est réglé.
Ama beni öyle olmadığına ikna ettin, mesele halloldu.
Inutile de discuter mon chéri, oui, tout est réglé!
Böylece sorun halloldu.
Là-dessus, nous avons rompu.
Her şey halloldu.
- Je vais le lui donner.
Her şey halloldu.
Voilà, voilà.
- Hayır, teşekkürler. Hepsi halloldu.
- Non, merci, j'ai fini.
Her şey halloldu. - Ne güzel. Umarım öyledir.
Je vous le souhaite.
- Sorunlarımız halloldu.
- Nos ennuis sont terminés.
Sanırım halloldu, Jerry. Ufak bir zemberek problemi.
Fais la vérifier par un bijoutier.
- Mesele halloldu, McCabe.
- L'affaire est réglée.
Halloldu bebeğim.
C'est réglé, ma belle.
Halloldu.
Les chiffres.
Nasıl gitti? Hepsi halloldu mu?
Ça s'est bien passé, tout est réglé?
Evet, Anneciğim, artık her şey halloldu.
Oui, petite Maman, je serai bientôt la petite femme d'un fils d'industriel.
Evet, o iş halloldu.
- Oui, c'est fait...
- Tüm kişisel sorunların halloldu mu?
Tes problèmes personnels sont résolus?
Her şey halloldu.
Tout a été prévu.
- Her şey halloldu.
Le tien? Tout s'arrange.
İhracat meselesi ne oldu? Halloldu mu?
Alors, ces histoires d'exportation?
Her şey halloldu! - Hallolan bir şey yok!
Tout est arrange!
- Halloldu bile.
- Sans problème.
-'Halloldu'mu diyorsun? Yoksa,'bu halletti mi'mi diyorsun?
Terminé le "donk", ou la voiture?
- O halde, ben sana ödünç veririm. - İşte halloldu. Francoise sana ödünç verir.
Françoise vous en prêtera une.
Halloldu.
Le contrat est signé?
Tamam, halloldu.
Là, ça marche.
- Böylece mesele halloldu.
C'est la solution au probléme.
- O zaman her şey halloldu.
- Tout est réglé, alors?
Tamam, halloldu.
Pas la peine, c'est déjà fait.
- Öyleyse halloldu. - Evet.
- C'est résolu.
Bu yüzden her şey çok sorunsuz halloldu.
Sei arrive et tout marche formidablement bien.
- Her şey halloldu mu? Bundan emin misiniz? - Olumlu.
- Vous n'avez rien oublié?
- ve şimdi mesele halloldu
Vraiment?
İşte! Hepsi halloldu.
Et voilà, tout est réglé!
Her şey halloldu. Sadece Napoli'de küçük bir sorun var.
On n'attend plus que l'autorisation de transfert du corps.
O iş halloldu bile, baba.
Je m'en suis occupé.
- Her şey halloldu.
- C'est arrangé.
- Yani iş halloldu mu?
- La grand-mère d'Anatole.
- Şipşak halloldu.
- Une rigolade.
- Her şey halloldu mu?
- Tu as tout, Louise?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]