English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ H ] / Hamal

Hamal traducir francés

134 traducción paralela
Hey hamal, buraya gel!
Bagagiste? Venez voir.
Hamal, gelir misin lütfen?
Porteur, ici, s'il vous plaît.
- O bir hamal, çantaları taşımak istiyor.
- C'est un porteur. Il les portera.
İstediğiniz hamalı getirdim. Demiryolu şirketi de vagonu açması için Bay Moore'u gönderdi.
George était de service et M. Moore va nous ouvrir.
Burke aleyhine ifade veren hamalı hatırlıyor musun?
Vous savez, le portier qui a témoigné contre Burke?
Kraliyet avukatı, tanık kürsüsünde onu köşeye sıkıştırdığında o hamalın nasıl da ağlayıp sızladığını anlatmamışlardır.
Vous ignorez ce que le portier a crié à la barre des témoins, quand on le pressait de parler.
O hamal Gray'di.
Le portier, c'était Gray.
Şu hamalın dediklerini duydun mu?
Avez-vous entendu les dires de ce porteur?
Ama efendimiz şu aptal hamalın bile gözünden kaçamıyor.
Mais même ce stupide porteur a suspecté notre seigneur.
Ve öylece güzel narin dokumalı ceketini çıkarıp kaba hamal giyisini örtündü.
"Il quitta son déguisement d'ascète des montagnes" "Pour le vêtement rapiécé du porteur"
Bir hamal asasına eğilerek sırtına binen yükü ile sıradan bir şapka takarak yüzünü sakladı.
"Il dissimula son visage sous un chapeau de carex" "Et se leva, prenant appui de tout son poids sur un bâton"
Hala hamal benzemiyor.
Il ne ressemble pas du tout à un porteur.
ve iki hamal.
Et deux porteurs. Silence!
Hamalı durdurun.
Attendez! Arrêtez ce porteur!
Bir hamal mı Yoshitsune'ye benziyor?
Comment? Il ressemble au seigneur Yoshitsune?
Sen hamal.
Toi, porteur.
Afrika'nın en iyi bagaj hamalı hemen geliyor.
Le meilleur porteur d'Afrique!
Hiç roket görmemiş, ama bir çok oluklu tekerlekleri olan, hamal arabaları görmüş.
Il y a vu 200 carrioles de coolies, avec des roues à gorge.
- Hamal!
- Porteur.
Hamalın yanlışlıkla buraya koymuş olabileceğini düşündük.
Nous avons pensé que le porteur aurait pu la mettre ici par erreur.
Hamal, onu bulmuş.
Un employé a trouvé le corps.
SAAT 8DE 5 EKİP 100 HAMAL
8 H - 5 equipes - 100 DOCKERS
Taburumdan hiçbir subayın hamal gibi çalışmasına izin vermeyeceğim.
Aucun de mes officiers ne travaillera comme un coolie.
Hamal, Cezanne'ımı unutma.
Bagagiste! N'oubliez pas ca. Il y a mon Cezanne, dedans.
Telefon kulübesinde bir hamal şüphe çeker.
Un porteur, téléphonant? Ça risque de donner l'éveil...
Hamallık yaptım...
Je suis devenu un "hamal"!
Şimdi ne yapacaksın hamal, ha?
Que peux-tu faire à présent?
kalabalık arasında suratsız bir oğlu, asırlar boyunca işkence görmüş, genç bir katilin, tatlı bir hamalın suratı,
Un fils, parmi d'autres, qui n'a qu'un visage, tourmenté depuis des siècles, le visage d'un jeune assassin, d'un gentil portefaix,
- Hamal? - Hayır, teşekkür ederim.
- Porteur?
Hamal.
Porteur.
Tabii ve ben hâlâ bir hamalım.
Bien sûr, et je suis toujours un porteur.
Bir hamal, bir su taşıyıcı.
Un porteur de valises ou d'eau.
Hamalın mı?
L'interne.
Kendisi, benim sekreterim, şoförüm ve hamalımdır.
C'est mon sécrétire, mon chauffir et mon portir.
Dilenci, hamalım olabilecek kadar güçlü müsün?
Mendiant, tes bras peuvent-ils porter de lourdes charges?
Sen bizi ne sanıyorsun, hamal mı?
Tu nous prends pour qui? Des porteurs?
Bugün limanın üçüncü en büyük deposu benim ve o eski dükkan da 65. hamal grubumun yemekhanesi.
Aujourd'hui, j'ai le 3ème plus grand entrepôt et la boutique d'alors est la salle-à-manger de mon 65ème groupe de porteurs.
Bana bak! Yanımızda rehber olacak. İki hamal, silah, mühimmat ilk yardım çantası, tespih, cibinlik, sekstant olacak.
Guide, porteurs, fusils, munitions, trousse de secours, moustiquaire, sextant?
Hamal. Kapıcı.
Porteur!
Birkaç hamal ve bir iz takipçisi bulup sana erzak depolamalıyız.
D'abord, on va vous trouver des porteurs, un pisteur et faire le plein de provisions.
Oradan yerli birkaç hamal tut. Şurayı tırman, şuraya kadar burada dur. Kabara çayırı.
Prenez des porteurs, montez jusqu'ici... puis jusque-là, et terminus.
- Hamal!
- Bagagiste!
- Hamal yok mu?
- Il y a un bagagiste dans la gare?
Hamal!
Bagagiste!
Hiç hamal yok.
Il n'y a pas de bagagiste ici.
Hamal!
Porteur!
Hediye taşıyan hamal kılığına girmiş askerler göndereceğim.
Je vais envoyer des soldats déguisés en porteurs.
bana hamalı verin, lütfen.
Passez-moi le porteur, alors.
Hamal
Porteur.
Hamal
Porteur!
Sen, hamal, acıkmadın mı?
Hé, tu n'as pas faim?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]