Hatırlamadın mı traducir francés
508 traducción paralela
" Jack, beni hatırlamadın mı?
"Jack, on se connaît!"
Hatırlamadın mı?
Ne la reconnaissez-vous donc pas?
Beni hatırlamadın mı Jean? Hatırlaman lâzım.
Vous ne me reconnaissez pas, Jean?
Beni hatırlamadın mı?
Tu ne me reconnais pas?
Bizi hatırlamadın mı?
Vous ne vous souvenez pas?
Beni hatırlamadın mı?
Vous vous souvenez?
Beni hatırlamadın mı?
Vous ne vous souvenez pas de moi?
Beni hatırlamadın mı?
Tu ne te souviens pas de moi?
Hatırlamadın mı, anlatmıştı.
Tu te souviens de ce qu'il a dit?
Beni hala hatırlamadın mı?
Tu ne me reconnais toujours pas?
- Beni hatırlamadın mı?
- Vous me reconnaissez?
Hatırlamadın mı? Bizimle kalması için davet ettik ya.
Nous l'avons invitée à se joindre à nous.
- Hayır, Yargıç Turner'i hatırlamadın mı?
- Tu te rappelles la juge Turner.
- Beni hatırlamadın mı?
Vous me reconnaissez?
Yaşlı Sofie'yi hatırlamadın mı?
C'est moi. Tu ne reconnais pas la vieille Sofie?
Beni hatırlamadın mı?
- Ne te rappelles plus de moi? - Bien...
- Beni hatırlamadın mı? - Hayır, üzgünüm.
- Vous ne me remettez pas?
- Bu da nedir böyle? - Puhu kuşunu hatırlamadın mı?
C'est un hibou.
Beni hatırlamadın mı?
Qu'est-ce que tu fous là?
Debbie, hatırlamadın mı?
Souviens-toi.
Beni hatırlamadın mı?
Tu ne me connais plus désormais?
- Kenara çekil. Jake Leffertfiinger çiftliğine eşya getirmiştim. - Beni hatırlamadın mı?
Vous ne me reconnaissez pas?
Hatırlamadın mı?
- Vous ne vous souvenez pas?
Beni hatırlamadın mı?
Vous ne vous rappelez pas de moi?
Benden hoşlanmıştın, hatırlamadın mı? Sizi kınıyorum!
Mlle Golightly, je proteste!
- Beni hatırlamadın mı?
- Vous ne vous souvenez pas de moi?
Hatırlamadınız mı?
Vous vous souvenez?
Beni hatırlamadınız mı?
Vous ne vous souvenez pas de moi?
Beni hatırlamadınız mı?
Vous me reconnaissez?
- Beni hatırlamadınız mı?
Vous vous souvenez de moi?
Tabutu taşıyan adamların parlayan çizmelerini görünce çoktandır hatırlamadığım o korkunç his yeniden ortaya çıktı.
Je voyais les bottes des porteurs de cercueils, des éclairs de lumière. Cet horrible et ancien pressentiment m'envahissait à nouveau.
Böyle uzun bir numarayı hatırladığını ama adresini hatırlamadığını mı söylüyorsun?
Vous vous rappelez ça et pas votre adresse?
Adını bile hatırlamadım.
Je ne me souvenais même plus de son nom.
Adını hatırlamadığımı söyledim.
J'ai dit que je ne me rappelais pas de ce nom-là.
Her gün bir tulum şarap. Hatırlamadınız mı?
Une outre de vin par jour Tu te souviens?
Burgoyne'larda tanışmıştık, Mr. Shadwell, ama eminim ki beni hatırlamadınız.
On s'est vus chez les Burgoyne, M. Shadwell, mais vous m'avez sûrement oubliée.
Hatırlamadın mı?
C'est moi.
Hatırlamadın mı?
Cela ne t'ennuie pas? - Non.
Ben cinayetten hemen sonraki büyük duygusal stres altında yada değil, oyun hakkında hiçbir şey hatırlamadığı tanıklığı önemsiyorum.
Je m'en tiendrai au témoignage recueilli après le meurtre, quand il n'avait aucun souvenir des films, état de choc ou pas.
- Beni hatırlamadınız mı?
Vous ne me remettez pas?
Hatırlamadığım şeyler söyledim.
Je n'arrive pas à me rappeler...
Beni hatırlamadın mı, Jerry?
Tu te souviens de moi?
O yaşımda olan, hatırlamadığım çok şey var.
Et ce n'est pas trop chaud. - Je déteste ce qui est brûlant.
Geçmiş yaşamları hakkında baskı yaptığımda onları hatırlamadığını söyledi.
Ca m'a déchiré le cœur. Un assassin.
Beni hatırlamadınız mı?
Et vous ne vous souvenez pas de moi?
Beni hatırlamadınız mı, Bay Cunningham?
Vous ne vous souvenez pas de moi, M. Cunningham?
- Beni hatırlamadınız mı? - Hep tuhaf kıyafetlerle karşıma çıkıyorsun.
Toujours aussi tordu?
Hatırlamadınız mı? Hayır. Sen de kimsin?
Qui diable êtes-vous?
Benim hatırlamadınız mı?
Vous vous souvenez de moi?
Müfettiş Morand, bir nesil önce yaşanan bir vakayı hatırlamadım diye beni suçlayamazsınız.
Inspecteur Morand, ne me reprochez pas d'av oir oublié une affaire qui a eu lieu voilà plus d'une génération.
Sen, bayım, cinayetlerle ilgili bir şey hatırlamadığını iddia ediyorsun.
Vous prétendez n'avoir aucun souvenir des meurtres.