English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ H ] / Helmut

Helmut traducir francés

112 traducción paralela
Gemiler ve kargolarla ilgili bilgi alma konusunda uzman Koramiral Witthoeft-Emden ve tatlì dilli yardìmcìsì Helmut Raeuber de aynì derecede önemliydiler.
Tout aussi importants, le pompeux vice-amiral Witthoeft-Emden, et son élégant assistant, Helmut Raeuber, experts en obtention d'information sur les navires et cargaisons.
Elimden gelmiyor. - Helmut yüzünden mi?
Je suis incapable d'en faire plus!
- Evet.
C'est Helmut?
Fark etmez, Helmut.
Peu importe, Helmut.
- Ne yapacağız Helmut?
- Que fait-on, Helmut?
Hükümet bu, Helmut.
Mais, c'est le gouvernement, Helmut.
Hayır, konuşma yok Helmut.
Non, pas de discours, Helmut.
O Almanya'nın başbakanı Helmut.
C'est le Chancelier du Reich allemand, Helmut.
- Merhaba Helmut.
Bonsoir, Helmuth.
Teşekkür ederim Helmut.
Merci, Helmuth.
Helmut Salomon benden eşi olmamı istedi.
Helmuth Salomon m'a demandé de devenir sa femme, maman.
Kabul ettim, Helmut'la evleneceğim.
J'ai dit oui. Je vais épouser Helmuth.
Ama Helmut...
Mais Helmuth...
- Helmut?
Helmuth...
Hayır Helmut.
Non, Helmuth. Non.
Helmut, affet beni.
Pardonne-moi.
- Evet Helmut.
Oui, Helmuth.
Hayır Helmut.
Mais non, Helmuth.
Hayır Helmut, ben.. Böyle tarz müzikten hoşlanmıyorum.
Non, Helmuth... je n'aime pas ce genre de musique.
Helmut orada mı?
Helmuth est chez vous?
Helmut.
Helmuth.
- Merhaba Helmut.
Helmuth! Bonjour.
Ama Martha, Helmut yanında.
Martha, tu as Helmuth.
- Martha, Helmut burada.
- Martha, Helmuth est là.
Keşke Helmut da bizimle gelseydi.
J'aurais aimé qu'Helmut vienne avec nous.
Belki rüyanda Helmut'u görürsün.
T'en fais pas, on va partir.
Helmut Unger, Avrupa'nın en kurnaz silah tüccarıdır.
Helmut Unger, le meilleur marchand d'armes d'Europe.
24 saat içinde Savaş Bakanlığı'nda, Helmut Haynert'e... rapor vereceksin.
Présentez-vous dans les 24 heures devant le colonel Heynert au ministère de la Guerre.
Helmut'a, sizlerin kendinizden pek emin olamadığınızı söylemiş.
II a dit à Helmut que vous étiez peu surs
Helmut Grokenberger.
Helmut Grokenberger.
Senin adın Yo-Yo, benimki de Helmut.
Tu t'appelles Yo-Yo, moi Helmut.
İçin rahat olsun Helmut, hemen döneceğim.
Je reviens tout de suite, Helmut.
Hey, hiç endişe etme Helmut.
Ne t'en fais pas.
Benimle dalaşma. Hayır. Adım Helmut Grokenberger.
Je m'appelle Helmut Grokenberger.
Helmut, şu kızı biraz unut be adamım!
Helmut, oublie-la un peu.
Helmut'in ilk iş günüymüş.
C'est son premier jour.
Bak, Helmut. Burası Brooklyn.
Regarde, Helmut.
Gördün mü, Helmut?
Tu vois, Helmut?
- Burası New York Helmut.
On est à New York. - Tu veux que je te dise.
Peki, Manhattan'a dönmeyi becerebilecek misin Helmut?
Tu sauras retourner à Manhattan?
Helmut, bu yolun sonunda sağa döneceksin, sonra...
- Non. Helmut, tu sors de cette rue, tu vas à droite, puis...
Helmut...
Helmuth!
Ben Helmut Salomon.
Helmuth Salomon à l'appareil.
Ah Helmut!
Helmuth, Helmuth!
Helmut, eve gitmiyor muyuz?
On ne rentre pas à la maison?
Helmut!
Pardon.
Evet Helmut.
Oui.
Helmut mu?
Helmut?
Helmut ve Berlin ha!
Helmut, hein Berlin
Helmut, bir gönüllü daha!
Un autre volontaire!
- Helmut.
Helmut.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]