English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ H ] / Henüz bulamadık

Henüz bulamadık traducir francés

299 traducción paralela
Henüz bulamadık.
Pas encore.
- Henüz bulamadık. - Evde onu bekleyenler var mı?
- Quelqu'un l'attend chez elle?
Henüz bulamadık.
- Non. Pas encore.
Büküm prensibini henüz bulamadık.
Le principe de courbure nous manque.
- Henüz bulamadık, Müfettiş fakat Yüzbaşı Daglieri kadını göz hapsine aldı.
- Pas encore, mais le lieutenant Daglieri surveille la femme.
İzini henüz bulamadık.
- Introuvable.
Ben... biz emlak acentasını arıyoruz, henüz bulamadık da.
On a rendez-vous avec l'agent immobilier.
Hayır, henüz bulamadık... Hayır.
Non, nous ne l'avons pas trouvé.
Henüz bulamadık mileydim,... fakat Horner denen o adamı ale geçirdik.
Non, pas encore, madame. Mais nous avons l'homme, Horner
Şey, Rico'yu henüz bulamadık.
On n'a pas trouvé Rico.
- Henüz bulamadık.
- Tout n'est pas ratissé.
Üzgünüm. Henüz bulamadık onu.
Je regrette, nous ne l'avons pas retrouvée.
Henüz bulamadık ama vücudun her yanında yaralar var.
- Aucun. - Mais il a des plaies partout.
Her çeşit, zamansal anomaliyi taradık. Harry hala üzerinde çalışıyor, ama sana olan şeyi açıklayabilecek, herhangi bir şeyi, henüz bulamadık.
On a fait tous les balayages imaginables, mais on n'a rien trouvé qui puisse expliquer ce qui t'arrive.
Onu henüz bulamadık.
Pas vu.
7, 12 ve 14 numaralı Ak Yıldızlar destek verdiler. Lennier'in gemisini arıyoruz. Henüz bulamadık.
12 et 14 ont... pris part aux recherches.
- Silahı henüz bulamadık.
On n'a pas encore trouvé l'arme.
Henüz bulamadık.
Pas encore trouvé...
Silahı henüz bulamadık.
L'arme a disparu. Peut-être un cambrioleur
Henüz bulamadık.
On l'a pas encore retrouvée.
- Kim olduğunu araştırıyoruz. Kim bilir belki de hayatı kaymış zavallı üşütük bir serseridir. Ancak henüz bulamadık.
On est ensemble au syndic de copropriété, Betty, et on a réglé le problème des poubelles.
Evet, ama henüz bulamadık.
- Si, on ne l'a pas encore trouvé.
Kocanızın cesedini henüz bulamadık fakat bu "İki yüzlü" katili bulmak için ne gerekiyorsa yapıyoruz.
Nous ne avons pas trouvé encore le corps de votre mari mais chaque effort est fait pour localiser son meurtrier ce "imposteur..."
Onu henüz bulamadık.
On ne l'a pas encore trouvé.
Henüz bulamadık.
Ce n'est pas encore fini?
Affedersiniz.Ailesi ölen çocuğu buldunuz mu? - Henüz bulamadık.
Vous avez vu l'enfant dont les parents sont morts?
Nasıl değerlendireceğimizi henüz bulamadık, o yüzden kapalı tutuyoruz.
Elle ne nous sert à rien, alors on la garde fermée à clé.
Henüz bulamadık ama bulacağız.
On l'a pas trouvée, mais ça va venir.
- Henüz buna vakit bulamadık.
- Je ne lui avais pas dit.
Henüz katili bulamadık ama.
Tant que le meurtrier est en liberté, personne n'en a assez fait.
Trudy ile ilgili bir şey bulamadık henüz.
Rien de nouveau sur Trudy.
Henüz bir şey bulamadık.
Viens, Barbara! Nous n'avons encore rien trouvé.
Onları henüz bulamadık.
On ne les a pas encore trouvés.
Bizim çocukları henüz bulamadık.
On n'a pas encore trouvé ces types.
Yapmalısın! Askeri arazide bir şey bulamadık henüz.
Nous n'avons pas traité le système gastro-intestinal.
Şüpheli birşey bulamadık henüz.
Nous n'avons rien trouvé pour le moment.
Ve kılıcıma layık bir kral bulamadım henüz.
Et je dois trouver un roi digne de mon épée.
- Henüz onları bulamadık.
Ils sont introuvables.
Henüz onu bulamadık efendim.
Pas encore trace de lui.
Tamam ama henüz rehineleri bulamadık.
O.K., mais on ra pas retrouvé les otages.
Henüz aşmanın yolunu bir bulamadık. Hala üzerinde çalışıyoruz.
J'y travaille.
Hayır, henüz bulamadık.
Non, rien.
henüz öyle bir kız bulamadım. onu gördüğümde birşeyler olacak birini.
Je cherche une fille qui provoquera quelque chose.
Henüz bir isim bulamadık.
Nous n'avons pas décidé du titre.
Jen ve ben tüm yeri aradık ve... kovan nerede? Henüz kovanı bulamadık, şerif.
Jen et moi avons fouillé partout... où est passée la balle?
Bu noktada, polis "Jane2" adını verdiği kızı henüz bulamadı...
A l'heure qu'il est, la femme que la police appelle MlleXn2 demeure anonyme.
Henüz bulamadık.
On n'en a pas trouvé
Henüz Louis'in cesedini bulamadık. Ama eminim bir yerlerden çıkacak
Quant au corps de Louis, on finira par le retrouver.
- Olay yeri uzmanları henüz bir iz bulamadı. Saçmalık.
On n'a aucun signe d'intrusion.
Henüz bir iz bulamadık.
On n'a trouvé aucune trace.
Hayır, henüz bir şey bulamadık
Non, nous ne l'avons pas encore découvert.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]