Her zamankinden mi traducir francés
153 traducción paralela
Size her zamankinden mi Bayan Webster? Teşekkür ederim.
- Comme d'habitude, Mlle Webster?
Her zamankinden mi, Bay Pelham?
Un sherry?
- Her zamankinden mi?
Le même petit déjeuner?
Her zamankinden mi?
- C'est une expédition, de Manhattan.
- Her zamankinden mi Earle?
- Comme d'habitude, Earle?
- Size her zamankinden mi, efendim?
- Comme d'habitude, Monsieur?
Her zamankinden mi içersin? - Evet canım.
L'apéritif habituel?
- Gençler her zamankinden mi? - Evet.
- Comme d'habitude, les gars?
- Her zamankinden mi?
- Comme d'habitude? - Merci.
- Her zamankinden mi?
- je te sers un verre?
- Her zamankinden mi istiyorsun?
- Comme d'habitude?
- Her zamankinden mi, Monsenyör? - Evet, lütfen.
Comme d'habitude, Monseigneur?
- Her zamankinden mi Lou?
- Comme d'habitude, Lou?
Her zamankinden mi olsun?
Comme d'habitude?
- Her zamankinden mi?
- L'habituel?
- Her zamankinden mi olsun? - Mümkün mü?
Comme d'habitude?
Cody, her zamankinden mi?
Comme d'habitude?
Her zamankinden mi?
- Comme d'habitude?
Sonra ne alalım, her zamankinden mi?
Et ensuite, comme d'habitude?
Ne istediğimi biliyorum. - Her zamankinden mi?
- Je sais ce que je veux.
Her zamankinden mi, El?
Ce sera comme d'habitude, Ellen?
- Her zamankinden mi? - Evet.
Je vous apporte un verre.
- Her zamankinden mi? - Sağ ol.
- Comme d'habitude?
Her zamankinden mi? Evet.
- Comme d'hab?
Her zamankinden mi, Profesör Hawking?
Comme d'habitude, Professeur Hawking?
Her zamankinden mi? Aç değilim. Kaptan Janeway'a biraz kahve götürebileceğimi düşünüyorum.
Je voulais apporter du café au capitaine Janeway.
Her zamankinden mi olsun hayatım?
Qu'est-ce que je vous sers? Comme d'habitude?
- Her zamankinden mi? - Evet.
- Comme d'hab?
- Her zamankinden mi?
- Comme d'habitude?
Chloe, Clark'a bir şeyler oluyor. Her zamankinden mi?
Chloé, il y a quelque chose qui ne va pas chez Clark.
Bayan Walker, her zamankinden mi?
Mme Walker, comme d'habitude?
- Her zamankinden mi Bay Gromberg?
Ce sera comme d'habitude, M. Gromberg?
- Her zamankinden mi, Bay Bunny?
- Même endroit que d'habitude?
Her zamankinden mi Max?
Comme d'habitude?
Her zamankinden mi Bay Hughes?
Comme d'habitude M.Hughes?
- Ne istiyorsun, her zamankinden mi?
Ce sera quoi? - Comme d'hab?
Her zamankinden mi?
Comme d'habitude?
- Her zamankinden mi? - Lütfen.
Comme d'habitude?
- Her zamankinden alırsın, değil mi Chris?
- Comme d'habitude, Chris?
- Fark etmez. - Her zamankinden mi?
Whisky?
- Her zamankinden mi?
Comme d'habitude?
Senin her zamankinden, değil mi, Hammett?
C'est pas vraiment ton quartier, n'est-ce pas, Hammett?
- Her zamankinden mi?
Comme d'hab?
Her zamankinden mi efendim?
Comme d'habitude, M. Georges?
Şaraplarınızın her zamankinden daha kahverengi olduğunu fark ettiniz mi?
Votre vin est-il plus sombre que d'habitude?
Her zamanki, her zamankinden değil mi?
Pas l'habitude habituelle?
- Her zamankinden mi?
- Parfait.
- Her zamankinden biraz daha vahşi, değil mi?
- C'est pire que d'habitude.
Yemekten mi yoksa 100 yıldır dinlenmekten mi emin değilim. Ama birdenbire kendimi her zamankinden iyi hissediyordum.
Etait-ce dû à mon premier repas ou au siècle de repos, je l'ignore... mais je me sentis soudain au meilleur de ma forme.
- Hutch, her zamankinden mi olsun?
- Comme d'habitude?
- Her zamankinden paket mi? - Evet. Ve çabuk lütfen.
Lorelai, salut, commande habituelle à emporter?