Itiraf etmeliyim ki traducir francés
999 traducción paralela
Ekselansları, güzelliğinizden uzunca bir süredir haberimiz olmasına karşın itiraf etmeliyim ki bu derece bir güzelliği görmeye kesinlikle hazır değildim.
On m'a parlé de votre beauté. Mais j'avoue que je ne m'attendais pas à une vision aussi charmante.
Hayır, ama itiraf etmeliyim ki bu gibi işler için beyaz eldiven takmak aklımın köşesinden bile geçmez.
Non, mais j'avoue... Que mettre des gants blancs... Pour ce genre d'exercice...
Geçen gün genç hayalperestimizi büyük bir dikkatle dinledim. Yine itiraf etmeliyim ki ikinizin bahsettiği şeyler... bana 17 yaş zırvaları gibi geliyor.
J'ai écouté très attentivement notre jeune rêveur l'autre jour et je dois encore avouer que ses paroles et les tiennes sont celles que l'on tient à 17 ans.
Howard, sana itiraf etmeliyim ki, mahkemede ifade vermeyi ben de sabırsızlıkla beklemiyorum.
Je dois vous avouer... Je n'ai guère envie de témoigner.
Şey, itiraf etmeliyim ki, beklediğimden oldukça farklısınız.
Vous êtes très différente de ce que j'imaginais.
Şunu itiraf etmeliyim ki... bu elbiseleri giydiğim zaman... boğazıma bir şey takılıyor.
Je ne l'admettrais devant personne d'autre, mais quand je m'habille... j'ai un sale goût dans la bouche.
Yemekte anlattığın hayali şeylere itiraf etmeliyim ki şaşırıp kaldım.
Vos élucubrations, à dîner, m'ont stupéfié.
Çocuklarımıza karşı gerçekçi ve tamamıyle dürüst olmak için... itiraf etmeliyim ki, başka bir planım yok.
Pour être honnête, je dois admettre que je n'ai rien prévu.
Muhtemelen bunamanın belirtileri ama itiraf etmeliyim ki gerçekten bu hastalıklı mizahı takdir etmiyorum.
Peut-être est-ce la sénilité qui me guette, mais je dois avouer que je n'apprécie guère cet humour morbide.
Beyler, itiraf etmeliyim ki şu an.... Utanç içindeyim.
J'avoue que vous m'embarrassez un peu.
Evet, itiraf etmeliyim ki seni küçümsemişim.
Je dois avouer... que je vous sous-estimais.
Son çare olarak size geldim ve itiraf etmeliyim ki sabrım tükenmek üzere.
Vous êtes mon dernier recours etje vous avoue que je perds patience.
Ve elbette itiraf etmeliyim ki, o sözler beni altüst etmişti.
Elles m'ont quand même beaucoup troublé.
-... ama itiraf etmeliyim ki ; İnanılmazdı.
- mais on a réussi!
Bu düşünce tarzı sağlıklı mıdır bilmiyorum ama itiraf etmeliyim ki zaman zaman bu meslekleri aklımdan geçirdim.
Je ne sais pas si c'est très sain... mais j'avoue que je laisse mon esprit vagabonder ainsi... de temps en temps.
Bu öğleso nundan sonra, itiraf etmeliyim ki bilmediğim birkaç şey var.
Je dois avouer qu'il y a des choses que j'ignore.
Teşekkür ederim ama itiraf etmeliyim ki... ziyaretim sadece sosyal amaçlı değil.
Merci, mais je dois avouer que ce n'est pas qu'une visite de courtoisie.
Çünkü itiraf etmeliyim ki, senin yanında olmayı seviyorum.
Parce que je dois reconnaître que j'aime bien ta poche arrière.
itiraf etmeliyim ki, benim ilk başta şüphelerim vardı. ama anlattıkların beni ikna etti.
J'admets que j'avais des doutes au début, mais vous m'avez convaincu.
Senin içinde bir çok Aşk Tanrısı var ama, itiraf etmeliyim ki, Aşk Tanrısı saklanmak için garip bir yer seçmiş.
Il y a du Cupidon en toi, mais il s'est caché dans un drôle d'endroit.
Yine de, itiraf etmeliyim ki, bunu istemekteki amacım biraz farklı.
J'avoue avoir une autre raison de le suggérer.
Tartışmaya katılmak isterdim ama itiraf etmeliyim ki bunun için henüz hazırlıklı değilim.
J'aurais pris la parole, mais cela impliquait certains aveux.
İtiraf etmeliyim ki pansiyonunuzda talep ettiğiniz saygınlık standardının ne olduğundan pek emin değilim... ... Bayan Haggerty?
J'avoue tout ignorer des critères de respectabilité exigé par votre pension de famille, Mme Haggerty.
İtiraf etmeliyim ki, hoşuma gidiyor.
Je dois avouer que c'est fort agréable.
İtiraf etmeliyim ki mösyö, çok üşüdüm.
Je dois avouer, monsieur, que j'avais froid.
İtiraf etmeliyim ki, yaşlı Danvers, evi çok güzel tutuyor.
Cette Danvers prend bien soin de la maison.
İtiraf etmeliyim ki Doktor, çok iyisin.
Je dois l'admettre, Doc, vous êtes bon.
- İtiraf etmeliyim ki kim olduğunu bilmek isterim.
J'avoue que j'aimerais vous connaître.
İtiraf etmeliyim ki çok başarılısın.
C'est très joliment fait, c'est vrai.
İtiraf etmeliyim ki şaşırdım.
Je n'en reviens pas!
Herhalde hala evli olduğu için böyle diyorsunuz. İtiraf etmeliyim ki ben de aynı şeyi düşündüm. Ama eminim bir sorun yoktur.
On penserait qu'étant déjà mariée...
İtiraf etmeliyim ki... o Salı sabahı... garip duran yeni elbisesinin içinde... Joe'yu görünce... para verip onu uzak tutabilseydim... bunu kesinlikle yapardım.
Ce mardi-là, en voyant Joe... grotesque dans son habit neuf, j'avoue que si j'avais pu payer pour le tenir éloigné, je l'aurais sûrement fait.
İtiraf etmeliyim ki harika zamanlarım olmuştu.
- j'avoue que j'avais du succès.
İtiraf etmeliyim ki onunla ilgileniyorum.
J'avoue qu'il m'intéresse.
- Öyle sersem ki! Ondaki orta yaşlı erkek tavırlarını, bugüne kadar 24 yaşındaki hiç kimsede görmediğimi itiraf etmeliyim.
Oui, j'ai rarement vu un garçon de 24 ans aussi doué pour la sénilité.
İtiraf etmeliyim ki, kale kapısından içeri girerken, mevcut durumun ilk gelişimdekinden hayli farklı oluşu nedeniyle bastırılamaz bir zafer coşkusu içindeydim.
J'avoue que j'éprouvais un sentiment de triomphe en approchant de ce portail à nouveau mais dans des circonstances autres.
İtiraf etmeliyim ki beyler, bu girişim benim iştahımı kabartıyor.
Messieurs, je dois admettre que ce projet m'intéresse.
İtiraf etmeliyim ki Winchester değil, ancak herkeste otomatik ateşli var ve iyi vuruyor.
Ce sont pas des Winchester mais ce sont des armes à répétition... et ils tireront avec précision.
İtiraf etmeliyim ki dümencilik yeteneğinizden çok etkilendim.
Votre adresse m'a remplie d'admiration, Mr Allnut.
İtiraf etmeliyim ki bundan bezdim artık.
J'avoue que je suis découragé...
- İtiraf etmeliyim ki benim de götüm biraz kalktı
J'ai un peu tendance à porter la culotte.
İtiraf etmeliyim ki çok korktum. Silahımı ateşleyemedim. Hareket dahi edemedim.
Je fus saisi de frayeur, ne pouvant ni tirer ni bouger.
İtiraf etmeliyim ki Harry, bu konuda çok anlayışlı davrandın.
Vous vous montrez très coopératif.
Ne var ki araştırmamda arzuladığım sonuçları elde edemediğimi itiraf etmeliyim.
Mais je ne suis pas arrivé à mes fins.
İtiraf etmeliyim ki ahmak değilsin.
Vous n'êtes pas bête, ça c'est vrai!
İtiraf etmeliyim ki ilk sorusuna ne cevap vereceğimi bilemedim.
J'avoue que sa première question m'embarrasse.
İtiraf etmeliyim ki bu durumda böyle bir soru sormanız beni çok rahatsız etti.
Que vous puissiez poser une telle question à ce stade-là... Je trouve ça extrêmement inquiétant.
Evet. İtiraf etmeliyim ki buna tam olarak bağışıklığım yok.
En tout cas, je ne suis pas vaccinée.
İtiraf etmeliyim ki eğitimi konusunda şüpheye düşmüştüm.
Je m'étais toujours douté qu'il avait fréquenté l'école publique.
İtiraf etmeliyim ki o deniz ve gökyüzü bana Tunus'u hatırlattı.
Je dois dire qu'en voyant cette mer et ce ciel, ça ressemblait à Tunis. Vraiment.
İtiraf etmeliyim ki o oyuncularımdan birisi değil.
Je peux vous l'avouer... Ce n'est pas ma cliente.