Ivan traducir francés
2,049 traducción paralela
Ivan, çok mutsuz olmalısın.
Ivan, tu dois être si malheureux.
- Fakat Ivan, böyle yaşayamazsın. - Öyle bir güç var ki...
Ivan, on ne peut pas vivre ainsi.
"Aktör Ivan Trojan, Papa'ya tüküren adam."
"Acteur Ivan Trojan crache sur le Pape."
- Ivan!
Que faire...
Ne yapıyorsun?
- Ivan, que fais-tu?
Dur!
Arrête Ivan!
"Yaşlı köpek bunu bir zarfa koyup, pembe kurdeleyle bağlamış."
"Ce vieux chien les a planqués dans l'enveloppe avec un ruban rose. " Pourvu qu'Ivan parte. "
Ivan, kardeşini kurtarmak için, delirecek hallere geldi.
Ivan a perdu pied en voulant protéger son frère.
Dimitri'ye olan aşkımı kıskanmasına rağmen Ivan, böylesine bir fedakârlıkta bulundu!
Ivan est jaloux que j'aime Dimitri et là il voulait faire un tel sacrifice.
Şimdi ona bakacağım, o da iyileştiği zaman tıpkı Dimitri gibi, beni başka bir kadın için terk edecek.
Je vais m'occuper de lui, et quand Ivan ira mieux, il me quittera pour une autre femme, comme Dimitri l'a fait.
"Patsan" Ivan, bir gangstermiş.
C'était ce patsan Ivan, un gangster.
Ivan'ın peşine O takılacak.
Elle va suivre Ivan.
IVAN İNSAN KACAKÇISI
TRAFIQUANT D'ÊTRES HUMAINS
Ivan işi nasıl gidiyor?
Comment ça s'est passé avec Ivan?
Dostumuz Ivan nasıl davranıyor?
Ivan est sage?
Organize suçlarda bir dostum var. Bu Ivan karakteri üzerinde herşeyi ile çalışıyor.
J'ai un copain dans la pègre qui m'a renseigné sur Ivan.
Ama bu Ivan denen herif... Moskova'dan Minsk'e kadar her hapishanenin içini görmüş, Yani burada en iyi yaklaşım...,
Mais cet Ivan, il a été dans toutes les prisons de Moscou à Minsk... alors je pense que la meilleure façon de l'approcher est de dire... on sait tout, on arrête tout le monde, mais il n'est qu'un petit poisson.
Fi'de Ivan'ı gözü bağlı olarak bir aşağı bir yukarı gezdirip duruyor
Fi fait un aller-retour avec Ivan dans les Everglades.
Merhaba, Ivan.
Allo, Ivan.
Ivan'ın tüm bir günü nasıl geçirdiğini bilmek istiyorum.
Je veux tout savoir sur une journée dans la vie d'Ivan.
Sana yüzüp gitme şansı veriyorum, Ivan.
Je t'offre une chance de te rejeter dans le lac, Ivan.
Ivan'a, gizli C.I.A. tesisinde, sadece bir kişi olduğu yalanını satamayız.
Ivan ne croira jamais qu'on est la CIA s'il voit toujours le même gars.
Ivan ile aynı hücreye girip, onunla dost mu olacaksın?
Tu vas aller dans sa cellule et devenir copain avec Ivan?
Bugün şanslı günün, Ivan.
Aujourd'hui, c'est ton jour chanceux, Ivan.
Sen Ivan Petrov'sun.
Tu es Ivan Petrov.
Beni Ivan'a götür.
- Je veux voir Ivan.
O ingiliz anahtarıyla Ivan'a vurmak mı yoksa kardeşinin dönmesini mi istiyorsun?
Tu veux frapper Ivan avec une clé à molette ou tu veux revoir ta soeur?
Ivan, iyi haber.
Ivan. Bonne nouvelle.
Ivan, eğer Amerikalılar, Takarov'un kızlarla bağlantısını kurarsa...
Ivan, si les Américains font le lien entre Takarov et les filles...
Yarına kadar Ivan, güvenli eve gitmek zorunda, yoksa Elena ölecek.
Tu vas faire quoi, de la magie d'agent secret? Allez. Ivan doit être à la planque avant demain ou Elena est morte.
Ivan, buna zaman yok! Kızlar nerede?
Ivan, on n'a pas de temps à perdre!
Unutamayacağını biliyorum, Ivan.
- Je n'en doute pas, Ivan.
Görünüşe göre, kuzeye gitti, çünkü Ivan'ın cesedini... Fort Lauderdale'de bir çöplükte buldular..
Apparemment, il est allé vers le nord, parce qu'on a retrouvé le corps d'Ivan... dans un conteneur à Fort Lauderdale.
"Ivan geldiğinde suyunu sana o verir gezgin."
Ivan arrive, et il te le donne.
Ivan'ın annesi tıpkı benim annem gibi Karelia'ylı.
La mère d'Ivan est originaire de Carélie, comme la mienne.
Meslek hayatına engel olmasın diye annesini ihbar ettiğinde, küçük Ivan daha on yaşında bile değildi.
C'est un handicap pour la carrière. Le petit Ivan avait à peine dix ans quand il dénonça sa mère.
Ivan'ın hayatı boyunca önem verdiği tek şey Devlet çıkarları oldu.
Ivan ne s'est jamais soucié que de l'intérêt de l'État.
Ivan nerede?
Où est Ivan?
Bakın İvan Drago'ya ne oldu.
Regardez ce qui est arrivé à Ivan Drago.
Organizasyonlar yapıyordu ve sürekli bana e - mail atıyordu.
Ivan a rencontré Tiziana, un agent. Elle m'a envoyé un mail.
Ivan, evinin ipotek ödemesini kaçırdı. Evini satabilirler değil mi?
Ivan n'a pas pu payer ses traites et risque de perdre sa baraque.
hey, tamam, ivan.
- Doucement, Ivan.
ivan yasadışı bir kumar organizasyonu işletiyordu.
Ivan a une maison de jeu clandestine.
Adım Ivan.
Je suis Ivan.
Zamanımı harcama, Ivan.
- Ne me fais pas perdre mon temps, Ivan.
Nate, Ivan'ın patronu orada demişti.
Nate dit que le patron d'Ivan est là.
Ivan!
Ivan!
Gençken büyük bir Anvil hayranıydım.
Ivan Hurd Guitariste depuis 1995
Ivan Hurd, grubu bıraktı.
Ivan Hurd a quitté Anvil et vit avec Tiziana à Holland Landing.
Ivan'ı gören oldu mu?
Où est Ivan?
İvan.
Ivan.