Izliyorum traducir francés
1,899 traducción paralela
Evet, izliyorum.
Oh oui, je regarde l'émission.
Haberleri izliyorum sadece.
Je regarde les infos.
İçeri gir. Hellboy'u izliyorum.
Allez, amène-toi, je regarde Hellboy.
Elbette izliyorum.
Bien sûr que si.
Filmimi izliyorum.
Je regarde mon film.
Onu kariyerinin başından beri izliyorum.
Je suis sa carrière depuis toujours.
Yo, E-köpek, bana büyü iş izliyorum.
Yo, E-Dog, regardez comment je fais.
Ben televizyon izliyorum.
Je te regarde en ce moment.
Burnun nasıl? Buraya oturup onu izliyorum. Bütün bunlardaki yerimi bulmaya çalışıyorum.
Et ton nez? en me demandant ce que je fais ici.
Evet, izliyorum ama kapattım.
Ouais, je regardais, mais j'ai refusé.
- Ne izliyorsunuz siz? - Ben izliyorum.
- Que regardez-vous?
Güvende olmaları için hepsini izliyorum.
Je les surveille tous, pour les protéger.
Sizi izliyorum evlat.
- Je suis pas né d'hier.
Hint filmleri izliyorum... pek sevmiyorum ama yine de bakıyorum... annem, biliyormusun...
Je regarde même des films en hindi. Je n'aime pas beaucoup mais je suis bien obligée. Ma mère, tu sais..
Seni izliyorum.
Je t'observe.
Bir haftadır izliyorum onu.
Je le file depuis une semaine. Rien.
İş yerinde Tvdekileri haberleri izliyorum, bu korkunç.
"Je regarde les nouvelles au travail, et c'est terrible."
Sürekli insanların ölümünü izliyorum.
Je vois des gens mourir sans arrêt.
Sanırım çok fazla televizyon izliyorum.
- J'ai trop regardé la télé.
- Tamam, sadece izliyorum.
- Non, je ne fais que regarder.
Dediğin gibi videoyu tekrar izliyorum.
Je revois encore la vidéo, comme vous m'avez demandé.
Beni izlemeni izliyorum. Gözüm üzerinde. İnan buna.
{ \ pos ( 192,220 ) } Je vous surveille me surveiller, vous surveillant.
Biliyorum çünkü her gün hücremin duvarından gölgeleri izliyorum.
Je le sais parce que je regarde les ombres sur le mur de ma cellule.
Sadece burada oturmuş, gösteriyi izliyorum.
Je suis aux premières loges pour le spectacle.
Çünkü ben her ikinizi de izliyorum.
Je vous ai surveillées toutes les deux.
Chuck, güvenlik merkezini deldik. Tüm hareketlerini izliyorum. Güvende olacaksın.
On a accès à la sécurité, je surveille tes moindres gestes, ça va aller.
4 eyalettir bir silah yüklemesini izliyorum.
On suit un paquet d'armes à travers 4 états.
Geçmişte fikir ayrılıklarımız olduğunu biliyorum John ama artık seni izliyorum.
Je sais qu'on n'a pas toujours été d'accord, John, mais je suis désormais prêt à te suivre.
Evet, izliyorum.
Oui, je regarde.
Tekrar izliyorum.
C'est un enregistrement.
Diziyi izliyorum.
- Vous êtes le coller!
Seni izliyorum.
Je vous regarde.
Amerikan filmleri ama kötü değiller, bunları saygısızlık olarak izliyorum.
Il y a des bons films, des films américains. Mais à cause de l'embargo, je les ai boycottés, je le jure!
Seni izliyorum.
Je vous ai regardé.
İt gibi vücut çalışıp bir şeyler öğrenmek için bir dolu porno izliyorum.
Je passe des heures à la muscu, et je mate plein de pornos pour m'améliorer.
Benim işin güvenmemek üzerine. O yüzden iletişimi izliyorum.
Dans mon domaine, on cultive la méfiance, alors j'ai des écoutes partout.
Zaten sürekli TV izliyorum.
J'en ai marre de la télé.
Şu anda da 60 yaşındayım ve mankenlerin çatıdan düşüşünü izliyorum. Hâlâ ava devam.
Et me voilà, à 60 ans, à regarder les mannequins tomber, toujours en chasse.
Evet, şu an izliyorum.
Oui, je regarde de suite.
- Pekala, son beş saattir güvenlik kameralarını izliyorum çünkü neler kaydettiklerini merak ediyordum.
- Alors j'ai commencé à regarder les vidéos surveillance des caméras ces 5 dernières heures. Parce que j'étais curieuse de voir ce qu'elles avaient enregistré.
O dandik gençlik filmlerini ben de izliyorum.
J'ai vu ces films minables pour ados.
Bunu neden ekrandan izliyorum ki?
Pourquoi je regarde la télé?
Sadece bana öğrettiğin gibi yetki protokolünü izliyorum.
Je suis le protocole comme vous me l'avez appris.
"The Brady Bunch" izliyorum.
Je regarde "The Brady Bunch *". C'est trop triste. ( * série US des années 70 )
Yok, bir tiyatro oyunu izliyorum.
Non, je suis au théâtre.
Ve ben Warren'in ruhunun bir kısmını izliyorum.
Je sens... des traces de la méta-essence de Warren.
Şampanyamı içiyorum, Ve hayatımda gördüğüm en görkemli gelinliği giymiş olan müstakbel gelinimizi izliyorum.
Je bois du champagne et je regarde ma superbe future belle-sœur essayer les plus belles robes du monde.
Televizyon izliyorum.
- Je regarde la télé.
Clint Eastwood'un bir filmini izliyorum.
Je regarde un film de Clint Eastwood.
Evet, evet, izliyorum.
- Nous sommes fiers de nos martyrs. - Oui, oui.
- İzliyorum.
- Promis.