English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ I ] / Işe yarayacak mı

Işe yarayacak mı traducir francés

615 traducción paralela
- Bu gerçekten işe yarayacak mı? Bundan canlı kurtulan bir yaratık bilmiyorum.
Aucun être vivant ne peut y survivre
Tom! - Sence işe yarayacak mı?
- Tu crois que ça va marcher?
Operasyon işe yarayacak mı?
L'opération fera-t-elle effet?
Sence işe yarayacak mı?
Vous croyez qu'elle ira?
Gördüğüm en güzel fişek ama işe yarayacak mı?
J'en ai jamais vu d'aussi beau, mais est-ce qu'il va marcher?
- Sence işe yarayacak mı?
- Oh, tu pourrais pas simplement lui taper dessus?
- Bu işe yarayacak mı Doktor?
Est-ce que ça va marcher, Docteur?
Bir oyun olacak, Miri, ama işe yarayacak mı?
Ca sera une belle attrape, mais est-ce que ça va marcher?
Bu işe yarayacak mı?
Est-ce que ça va marcher ou pas?
Maske işe yarayacak mı?
Cette visière est bien efficace?
Ama insan vücudunda işe yarayacak mı?
Mais agira-t-il dans l'organisme humain?
Bu blöf işe yarayacak mı?
Le bluff de la fille marchera?
- Bu alet işe yarayacak mı?
Vous êtes sûr que ça fonctionne?
Bakalım Ritalin bir işe yarayacak mı?
On devrait attendre et voir l'effet de la Ritalin.
Albay, bu işe yarayacak mı?
Colonel, ça va marcher?
Bakalım senin yüzde 10'luk tahminlerin işe yarayacak mı?
Dn va voir si ton talent pour Ies devinettes paye.
Bakalım, bu işe yarayacak mı?
Voyons si celle-ci va...
Bu işe yarayacak mı?
Ça va marcher?
Keşke emin olabilsem. İşe yarayacak ilaçlarımız var. Sulfamiradol.
Si seulement j'en étais sûre... ll faut à Boy des sulfamides.
Şansımı deniyordum ve işe yaraması için dua ediyordum. Ama yarayacak gibi görünmüyordu.
J'espérais simplement une diversion... ça n'avait pas l'air de marcher.
İşe yarayacak mı, deneyin de görün. Tanığınız yok.
Vous n'avez pas de témoin.
İşe yarayacak mı?
Ça va marcher?
Elbette, ben gemiyi, bayrakları ve işe yarayacak her şeyi kullanıyorum.
Je me sers du pavillon, de tout ce qui peut m'aider.
Sanırım bu işe yarayacak.
- Viens, Bob!
Hayır. Bu ne işe yarayacak? Onlara yardım edemezsin.
Vous ne leur seriez d'aucune utilité.
Bu ne işe yarayacak?
Ça m'avancera à quoi de m'asseoir?
Sanırım işe yarayacak.
Je crois que ça ira.
İşe yarayacak mı?
Et ça va marcher?
- İşe yarayacak mı? - Kesinlikle.
Si nous leur expliquons la raison des faux palanquins et les adjurons de nous aider...
Yani işe yarayacak bir planın mı var?
Vous avez un plan qui pourrait marcher?
Sanırım mıknatıs işe yarayacak.
Je pense que l'aimant va fonctionner.
Görünüşe göre yatıracağım para çok şükür ki sonunda bir işe yarayacak.
On dirait que ma part, par chance, va finir par valoir quelque chose.
- Ben karşıyım. Bu ne işe yarayacak ki?
C'est trop tard.
Özür neyime yarayacak ki? Beni bu işe ikna eden sendin.
- Tu m'as entraînée là-dedans.
- İşe yarayacak bir planım var.
- Je sais ce qui va marcher.
İşe yarayacak mıydı? Brixton'lu 18 yaşındaki bu kuaför başkalarının başaramadığını başarabilir miydi?
Ce jeune coiffeur de 18 ans de Brixton, pouvait-il réussir là où d'autres avaient échoué?
Bu, tahminimden fazla işe yarayacak gibi.
Je vais pouvoir m'en servir.
İşe yarayacak mı?
Ça marchera?
Victoria, eğer provada yaptığımız gibi yaparsak, işe yarayacak.
Si on fait exactement ce qu'on a répété, ça marchera.
- Delia Darrow'u biliyor olabilirler. Charlie'yi de öğrenmiş olabilirler ama planım işe yarayacak.
- Ils sont au courant peut être au sujet de Delia Darrow, ils peuvent aussi découvrir quelque chose concernant Charlie que voici, mais le plan sera exécuté..
Sanırım işe yarayacak.
Vous savez, je pense que ça va marcher.
İşe yarayacak mı, bilmiyorum.
Je ne sais pas si cela va fonctionner.
- Açık konuşalım. İşe yarayacak mı?
Franchement, Vultan, ça va marcher?
"Evet bu ilginç ve eğlenceli bir şey, iyi de ne işe yarayacak?" diye sordu.
Et il m'a dit "c'est très amusant et intéressant, mais quel est le but?" J'ai dit " ça ne fait aucune différence.
İşe yarayacak mı sence?
tu crois que ça va marcher?
Yaptığımız her şey işe yarayacak. Güzel.
Ça te fait travailler ton coup droit.
İşe yarayacak Bay Globe.
Il le sera, M. Globe.
- İşe yarayacak mı dersiniz?
- Vous êtes sûr qu'il marche?
Sanırım işe yarayacak.
Je crois que ça va marcher.
Bir planım var ve kesin işe yarayacak
J'ai un plan, et je crois qu'il va marcher.
Eğer bulabilirsek, Carter bana işe yarayacak bir şeyler göstermişti!
Un jour, Carter m'a montré un engin terrible.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]