Jamie traducir francés
4,175 traducción paralela
Jamie, öyle demek istemedim.
Je ne voulais pas dire ça.
Jamie, Jamie, özür dilerim.
Je suis désolée.
Ve gerçek şu ki, Jamie amca ortağı kötü bir adam çıktı sokak, nokta.
Et la vérité c'est que la partenaire de ton oncle Jamie a éliminé un méchant de la rue, point final.
Jamie, geri döndüm onun tanıklığı.
Je suis revenu sur son témoignage.
Mikroskobik pazarlamadan Natalie Jacobs ve Chris Deseter organ konseptlerinden Zack, ve yeni medyadan Jamie de burada.
Natalie Jacobs et Chris Deseter du micro marketing, Zach, de la conception d'organes, et Jamie des nouveaux médias
Jamie gerçek şu.
D'accord, Jamie, voila la vérité.
Ben Jamie.
- Merci. Moi, c'est Jamie.
- Jamie'ye sürekli öncesi ve sonrasıyla ilgili bir şey yaptırtmaya çalışıyorum.
J'essaie de le convaincre de faire un avant et après.
Satma fikri Jamie'den çıktı. Ben sadece yapmayı sevdiğim için yapıyorum.
C'était son idée d'en vendre, je fais ça pour le plaisir.
Ritüeller boş yere değilmiş. - Jamie, gösterişli bir düğün istedi.
C'est pas pour rien que certains rituels existent encore.
Jamie, her zaman hareket hâlindedir.
Jamie bouge tout le temps.
- İlgi çekici bir çift ile tanıştık. Jamie ve Darby.
On a rencontré un couple, Jamie et Darby.
Jamie genç bir belgeselci, Darby de dondurma yapıyor.
Lui, c'est un jeune documentariste et elle fait de la crème glacée maison.
Jamie ve Darby'nin yaptığı bir aktivite.
Une fête organisée par Jamie et Darby.
Ben de Jamie'ye annelik yapıyorum.
Je fais pareil avec Jamie.
- Bu arkadaşım Jamie.
Voici Jamie, un bon ami.
Bir yere söz verdik de. Bu hafta sonu Jamie ve Darby ile Ayahuasca ayini yapacağız.
Je sais, c'est qu'on a une cérémonie Ayahuasca en fin de semaine avec Jamie et Darby.
Bana da Jamie ve Darby'ye baktığın gibi bakmanı o kadar isterdim ki.
J'aimerais que tu me regardes comme tu regardes Jamie et Darby.
- Jamie? Kahretsin.
- Jamie, merde!
Sağ ol Jamie.
Merci, Jamie.
Merhabalar, sizi aramıştım. Adım Jamie. Kent'in bir arkadaşıyım.
Salut, je m'appelle Jamie, je suis un ami de Kent.
- Bence Jamie harika biri. - Söyle artık şunu!
- Je trouve Jamie fantastique...
Jamie sınıfıma seninle evli olduğumu bildiği için mi geldi dersin?
Est-ce que Jamie est venu à mon cours parce qu'il savait que j'étais ton mari?
Jamie ve Darby'nin dedikleri gibi "bas git" diyorum.
C'est à la façon Jamie et Darby.
Biz Jamie ve Darby gibi değiliz.
On est pas eux.
- Peki ya Jamie ne olacak?
- Et Jamie?
- Jamie, Jamie'ye âşık.
- Jamie aime Jamie.
Ben de onu çift yapan kızım işte. Böylece sen de kenara çekip Jamie'yi aldın.
Je suis la fille du couple et t'as fait monter Jamie.
Jamie'nin annesi de bu kanserden ölmemiş miydi?
C'est pas comme ça que Jamie a perdu sa mère?
Jamie ve Cornelia Ayahuasca ayininde sevişmiş.
Cornelia et Jamie se sont embrassés à l'Ayahuasca.
- "İktidar Seçkinleri" ni hiç izledin mi?
T'as déjà vu L'élite au pouvoir, Jamie? C'est quoi, ça?
En azından Jamie bir şeyler yapıyor!
Jamie fait quelque chose, au moins!
Ama beni Jamie'yle tanıştırdığın için sağ ol.
Mais merci d'avoir donné mon nom à Jamie.
Bu Jamie'nin çekimiymiş. Bazı şeylerin üstünde çalışıyordum da.
C'est le docu de Jamie.
- Jamie'nin annesi de ondan ölmemiş miydi? Tanrıya şükür yanımda sen vardın Joshy! Dediğini yaptık.
C'est pas comme ça que Jamie a perdu sa mère?
Jamie'nin arkadaşın olduğunu biliyorum ama doğruyu söylemek gerekirse herif şerefsizin tekiymiş.
Je sais que Jamie est ton ami, mais... pour être honnête, c'est un salaud.
- Facebook'ta Jamie'yle bağlantı kurmanı ne sağladı?
Pourquoi as-tu écrit à Jamie sur Facebook?
- Jamie'nin kameramanıyım.
Le caméraman de Jamie.
Jamie, Darby'nin çocukluğundan kendi çocukluğuymuşçasına konuşmaya başladığında ne düşündün?
Comment t'as réagi quand Jamie s'est mis à parler de l'enfance de Darby comme si c'était la sienne?
- Jamie ile konuşmam gerekiyor.
- Je dois parler à Jamie.
- Jamie'nin videosunda dondurmanı gördüm.
J'ai vu ta crème glacée dans la vidéo de Jamie.
Jamie seni hayal kırıklığına uğratmak istemiyor.
Pourquoi? Jamie voulait pas te décevoir.
Jamie, Afganistan olmadan asla bir film yapamazdı.
Jamie aurait jamais fait le film sans l'Afghanistan.
Jamie Reagan! Yapma, Erin.
Allez, Erin.
Jamie gel içeri.
Jamie, viens par là.
Jamie bu Lacey.
Jamie, voici Lacey.
Lacey bu Jamie.
Lacey, voici Jamie.
Hayır, hayır.
Non, Jamie.
Jamie bekle, bekle.
Attends.
Jamie, şuna bir baksana!
Jamie, regarde ça!
Neden Jamie'nin bilginliğinden yararlanmasına izin verdin?
Pourquoi t'as laissé Jamie filmer Ira?