English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ J ] / Jeffrey

Jeffrey traducir francés

1,987 traducción paralela
Odasına gittiğin gece Keener'la aranda ne geçti?
Que s'est-il passé avec Jeffrey Keener?
Jeffrey, okul kayıt formunun arkasında yazanları okumadın mı?
Vous n'avez pas lu les mentions au dos de l'inscription?
Jeffrey aslında, polisler tarafından iyi bilinen bir isim.
Jeffrey est connu de nos fichiers.
Jeffrey, neredesin?
Jeffrey, où es-tu?
Jeffrey, münazara koçu olarak, sana bütün geceyi E! kanalı önünde alt bölgelerinle romans yaşamak yerine hayatın kadehinden içmeye davet ediyorum.
En tant qu'entraineur de débat, je vous offre la chance de passer la nuit à boire la tasse de vie au lieu de charmer vos parties devant la chaîne people.
Jeffrey'i sevmeden önce ellerinizi sterilize eder misiniz?
Veuillez désinfecter vos mains avant de voir Jeffrey, le bébé.
Bekar olmam beni, Jeffrey'in vaftiz babası olmamı engellemez ki.
Ce n'est pas parce que je suis célibataire que je ne peux pas être son parrain.
- Ellie, gel Jeffrey ile tanış.
- Ellie, tu viens voir Jeffrey?
Jeffrey'in bebek kamerasını buraya bağladım böylece maçları izlerken onu da izleyebileceğiz.
Il y a une caméra dans sa chambre, pour qu'on puisse le regarder pendant le match.
- Bebek Jeffrey o mu?
- C'est bébé Jeffrey?
Jeffrey'e dövüşmeyi öğretmemiz gerekiyor.
On doit apprendre à Jeffrey comment se battre.
Abed, sen de aile çadırına geri dönüp Jeff'in kovalaması için bir tavuk bulmayı denersin.
Abed, retourne à la tente familiale, et essaye de trouver un poulet que Jeffrey chassera.
Jeff'i döv... üşe hazırlamaya çalışıyorduk da.
On prépare Jeffrey pour la baga... aaaaare.
Jeffrey... İki oğlum var.
Jeffrey, j'ai 2 garçons.
Jeffrey, sana dövüşmeyi yasaklıyorum.
Jeffrey, je t'interdis de te battre.
Jeffrey, erkek oldun artık.
Jeffrey, tu es un homme maintenant.
Neyi özledim biliyor musun, Jeffrey?
Vous savez ce que je loupe, Jeffrey?
Birden ortadan kayboldu, Jeffrey!
Elle s'est volatilisée, Jeffrey.
Kocası Jeffrey Carnes tüm komşuları tarafından iyi bir aile babası olarak tarif ediliyor.
D'après les voisins, Jeffrey Carnes est un bon père de famille et un expert en fusées.
- Bana tarih notunu getir, Jeffrey. - Evet, efendim, Getiririm, Bay.
- Attention aux notes.
- Nedir bu? Ona Jeffrey derler, Aaron.
Ça s'appelle un Jeffrey, Aaron.
Buna neden Jeffrey diyorlar be?
Pourquoi on appelle ça un Jeffrey?
Jeffrey'den kimse korkmaz diye.
Qui aurait peur d'un Jeffrey?
Evet, Jeffrey sokakta gördüğün sevimli herifin tekidir, değil mi?
Jeffrey, c'est le gentil gars au coin de la rue.
Merhaba, ben Jeffrey!
" Salut, je m'appelle Jeffrey!
Evet, ben Jeffrey.
"Oui, c'est moi, Jeffrey."
- Jeffrey, Jeffrey, Jeffrey.
- "Jeffrey. Jeffrey." - "Ma femme a des varices!"
Sana Jeffrey'yi vermemeliydim. Hata ettim.
Je n'aurais pas dû te donner un Jeffrey.
- Ben de Jeffrey çektim.
- J'ai pris du Jeffrey, moi aussi.
Jeffrey'nin güzel yanı da budur işte.
C'est la joie du Jeffrey.
- Hepinizin şu Jeffrey'den bir nefes çekmesi lazım!
- Goûtez-moi ce Jeffrey!
- Jeffrey'nin tabancası bu.
- L'arme de Jeffrey.
Fazla Jeffrey'den.
- Il a pris un Jeffrey.
Hayır! Beni üç gün uyutmadın, tıka basa Jeffrey'ye boğdun ve koluma adrenalin iğnesi sapladın!
Tu me gardes éveillé depuis trois jours, tu me drogues et tu m'injectes de l'adrénaline!
Hayat sana Jeffrey sunarsa...
Quand la vie t'envoie un Jeffrey
Rengi siyah olsun Jeffrey!
Un noir, Jeffrey!
Jeffrey, yardım et.
Jeffrey, aide-moi.
- Jeffrey, hepsi senin suçun.
- C'est ta faute.
O da Jeffrey Dahmer gibi bir bireydir.
C'est une personne, tout comme Jeffrey Dahmer était une personne.
Jeffrey Dahmer.
- Ted Bundy. Jeffrey Dahmer.
Jeffrey, kaşığını iki kere daldırırsan hepimiz ölürüz.
Si tu retrempes, on va mourir.
Jeffrey hadi gidip...
Viens, on va se bourrer la gueule.
Jeffrey Barnes?
Jeffrey Barnes?
Onlar bilmiyor ama Jeffrey.
Si seulement ils savaient.
Degerimizi ortaya koymaliyiz Jeffrey.
Nous devons montrer notre valeur.
Küçük ekranda.
Caméra de Jeffrey.
Jeffrey Carnes.
Jeffrey Carnes.
- Jeffrey mi çektin sen? - Evet.
- Tu as pris un Jeffrey?
- Jeffrey, teşekkür ederim.
Merci beaucoup Jeffrey.
Fırsat kaçtı Jeffrey.
On n'a pas la moindre chance.
İyi dedin Jeffrey.
- Bien dit.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]