English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ J ] / Jessup

Jessup traducir francés

235 traducción paralela
Jessup çiftliğine gidebilir.
Elle peut aller à la ferme des Jessup.
Cevap vereyim mi? Lizzie, Jessups'larda.
Lizzie est chez les Jessup.
Jessups'larda ne konuştuğumuzu sanıyorsun?
D'après vous, de quoi parle-t-on chez les Jessup?
Yukarıdan, sahildeki Bay Jessup'a seslenen bu hemşireymiş.
L'infirmière a crié vers M. Jessup sur la plage.
- Jessup trajediye karışmış mı?
Il a assisté au drame?
- Bay Jessup? - Buyurun Bayan Flynn.
M. Jessup!
- Hadi bakalım.
Filez chez les Jessup.
Kendi yerimi açmak için ambulans şoförlüğü yapıyorum. "Jessup Automotor", yarış arabası uzmanı.
J'attends de pouvoir ouvrir un atelier spécialisé dans les voitures de course.
Açık konuşmak gerekirse Bay Jessup, Boynunuzu ipten kurtarmakla pek ilgilenmiyorum.
Pour être franc, sauver votre tête m'importe peu.
Kurbanları yakından tanıyor olmanın ve mekanik bilgilerinin ışığında bu cinayeti planladılar.
Avec Jessup, connaissant les habitudes des victimes, ils ont combiné ce meurtre
Diane Tremayne'in bavulu Frank Jessup'un odasında bulundu.
La valise de Diane était dans la chambre de Jessup.
Frank Jessup'ın mekanik yeteneği ve bilgisinin arabayı bir cinayet silahına dönüştürmek için gerekli olduğunu iddia etti.
Il affirme que le talent mécanique de Jessup était nécessaire pour ce sabotage.
Diane ve Frank Jessup suçludur.
Diane et Frank Jessup sont coupables.
Frank Jessup ve Diane Tremayne Jessup'a karşı açılan kamu davasında, biz, jüri olarak sanıkları "suçsuz" bulduk.
L'Etat de Californie contre Diane et Frank Jessup. Nous, jurés, déclarons les accusés non coupables.
Evinize hoşgeldiniz Bayan Diane ve Bay Jessup.
Nous sommes heureux de votre retour.
Bayan Preston, Bayan Jessup bir açıklama yapmak istiyor, yazar mısınız?
Prenez la déclaration de Mme Jessup.
- Tut bunları, Jessup.
- Garde-les à l'oeil, Jessup.
- Ben Ted Jessop, Başkan'ın özel asistanıyım.
- Ici Ted Jessup... Assistant spécial du maire.
Dr. Jessup, ensefalografi sonuçlarını çok ilginç buldu. Böylece, 1967 Nisan'ında, bir Cumartesi öğle sonrası... cihazı kendi üzerinde test etmeye karar verdi.
Jessup, très intéressé par les tracés des encéphalogrammes... décida un samedi après-midi d'avril 1967... de se livrer lui-même à l'expérience.
Jessup bununla ne yapıyor?
Qu'est-ce que Jessup veut en faire?
- Jessup'un bu türden... - Arthur. ... işler yaptığını biliyor muydun?
Tu le savais... branché là-dessus?
Değişik bilinç halleri gibi... tuhaf bir konuyla... uğraşmasını beklediğim en son insan Jessup.
Lui, fouiner dans du flou comme les changements d'états de conscience!
Gerçeği kabul etmeliyiz. Jessup aslında epeyce tuhaftır.
Jessup est passablement flou lui-même.
Jessup, sen bir çatlaksın!
Jessup, tu es barjo!
Jessup, sen lanet bir çatlaksın.
T'es complètement jeté, Jessup!
Dr. Jessup, iyi misiniz?
Ça va, Pr. Jessup?
Ben Jessup.
Ben Jessup.
NasıIsınız? Saçlarınızı kendiniz mi kesiyorsunuz, Bay Jessup?
- Vous vous êtes coupé en vous rasant?
Mektuplarda hiç Jessup ya da Victor gibi isimlere rastladın mı?
As-tu remarqué les noms Jessup ou Victor sur les lettres?
Beni her şey ilgilendirir, Bay Jessup.
Ça me regarde toujours.
Bu bey adı gerçekte Jessup olmayan Bay Jessup.
- C'est M. Jessup. Qui ne s'appelle pas vraiment Jessup.
Bugün Jessup Eyaleti, Mississippi'de, bu vahşetin ortasında, ulusun gözleri üç kayıp insan hakları görevlisinin üstünde.
Ici le comté de Jessup, dans le Mississippi. Dans la violence des derniers jours, la nation entière suit de près la recherche des trois militants disparus.
Ben Marek Barlbobi, Network Haber, Jessup Eyaleti, Mississippi.
Ici Marek Barlbobi, Network News, comté de Jessup, Mississippi.
Yabancılar Jessup Eyaletine geldi. Bunlar ahlak kuralları az olan insanlar. Ve hijyen kurallarına uymayan.
Des étrangers sont venus dans le comté de Jessup, des individus peu recommandables et malpropres.
Cesetler Jessup eyalet hastanesine getirildi. Buradaki yetkililer de açıklama yapmayı reddetti.
Les corps ont été apportés à l'hôpital, où aucun commentaire n'a été fait.
Ben Ben Jessup bu da oğlum Steve Jessup.
Je suis Ben Jessup et voici mon fils, Steve.
- Teşekkür ederim, Dr Jessup.
- Merci, Dr Jessup.
George, bu May Halam ve Peder Jessup.
Voici tante May et le Père Jessup.
Billy Jessup yine peşinde mi?
Billy Jessup te poursuit encore?
Bana dediğini babana söyledim. Sadece Billy Jessup olmadığını.
J'ai dit à ton père que ce n'était pas seulement Billy Jessup.
Herhalde Billy Jessup'la evlenmiştir.
Je m'en doutais. Elle a dû épouser Billy.
Asistanı Peder Jessup da geliyor. İrlanda'daki en tarizkar peder.
Et son assistant vient, le Père Jessup, le prêtre le plus sarcastique d'Irlande.
Yürü Jessup, gidiyoruz.
Crilly, ce n'est qu'un gribouillis indistinct.
Biraz düşünün Bay Jessup.
Songez-y.
Oh, Bay Jessup işinden memnun musun?
J'aime votre travail.
Selamlar Peder Jessup.
Bonjour, Père Jessup.
Bayan Doyle, sanırım Peder Jessup tariz yapıyordu.
- Non, on préfère mourir de soif. Ok, dans ce cas.
Tariz mı yapıyordunuz Peder?
Mrs Doyle, je crois que le Père Jessup était un peu, euh, sarcastique.
Kafa karıştırıcı biliyorum ama Peder Jessup ne derse zıttını yapın.
Non, nous voulons mourir de soif.
Tamamdır.
Je sais que c'est un peu troublant de faire le contraire de ce que dit le Père Jessup.
Boşa kürek çektik.
Où est le Père Jessup?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]