Joseon traducir francés
71 traducción paralela
Bu sıralarda, bir adamın tanıştığı bir kadın vardı. İşte bu kadın, Joseon'un kaderini yazacak kişiydi.
La nation fut tiraillée entre désir de réformes et conservatisme, entre la soif et la crainte des nouvelles découvertes.
ADSIZ KILIÇ
C'est à ce moment qu'un homme rencontra une femme... Une femme, qui scella le destin de la dynastie Joseon.
Joseon Kraliçesi- -
- La Reine ne devrait pas...
KORE
JOSEON
Burada, Joseonjok olarak bilinen yaklaşık 800,000 Koreli-Çinli yaşamaktadır.
Environ 800 000 Sino-Coréens y vivent. On les appelle les Joseon.
Joseonjok nüfusunun % 50'sinden fazlası geçimini yasadışı faaliyetlerden kazanmakta... veya Güney Kore'de yasal olarak oturup çalışmaktadır.
Plus de 50 % des Joseon survivent grâce à des activités illégales ou au travail en Corée du Sud.
Sen Kuzey Koreli misin?
Vous êtes un Joseon Jok?
Hey, uğraşma onunla, o bir Kuzey Koreli.
Laisse-le! C'est un Joseon.
Joseon Klanı ~ Joseon Klanı : Çin'e geçen ve Çin vatandaşı olan Kuzey Koreli.
Clandestin
~ Profesör Kim Seung Hyun'nun katili bir Joseon ~
L'assassin de Kim Seung Hyun est un Joseon.
Tüm Joseonları dövmen gerekse bile bineceği gemiyi öğren.
Trouve le bateau, même si pour ça tu dois flinguer tous les Joseon.
Şu Joseon herif, ülkeye kaçak olarak sokulmuş gibi görünüyor.
Le type est rentré clandestinement dans le pays.
Şu Joseon çocuk yakalansaydı bile...
On n'aura plus qu'à le choper...
Her şeyden önce, buradakiler Joseon çocuk hakkında hiçbir şey bilmiyor.
Personne ne connaît ce Joseon.
Bir valizin içinde bulunan cesedin 30larının başında Joseon bir kadın olduğu belirlendi.
Le corps a été découvert dans un sac, il s'agirait d'une femme Joseon d'environ 30 ans.
Bu sabah, Ahn Dağı Won Gok Dong mahallesinde oturan Bay Choi evine yakın bir sokakta terk edilmiş bir valiz buldu.
Ce matin, M. Choi, un Joseon habitant dans le quarter Won Gok Dong, à Ansan, a trouvé un sac de voyage abandonné près de sa maison.
Ayrıca Ahn San'ın Won Gok Dong bölgesi Joseon kaçakçılık bölgesi olarak biliniyor.
Le quartier Won Gok Dong est connu comme le quartier chaud de Ansan.
Joseon olarak belirlenen cesedin gerçek kimliği araştırılıyor.
L'enquête est en cours pour déterminer l'identité du corps.
Kurban ise 30larının başında Kuzey Koreli bir kadın.
La victime est une Joseon d'une trentaine d'années.
Gerçeği ve adaleti arayacak olan müttefike 5. dereceden Kıdemli Resmi Dedektiflik makamı verilmesiyle... Joseon'un ilk dedektifi de ortaya çıkar.
Il jure de faire la lumière sur cette affaire, s'engageant à restaurer la justice dans le pays.
Joseon için büyük bir kayıp olabilirdi.
Ça aurait pu causer beaucoup de tort au royaume!
Bu Joseon'un hiçbir reforma ihtiyacı yok!
Notre royaume n'a aucun besoin d'être reformé!
Joseon'a döndüğümde ödemeyi planlıyorum.
Je pensais revenir payer plus tard.
Joseon'da böyle ok atan birini şimdiye dek hiç görmemiştim.
Je n'avais jamais vu un homme tirer des flèches de cette façon à Joseon auparavant.
Sadece zayıf bir yaydan çıkan zayıf bir ok olduğunu sanmıştım.
Je pensais que Joseon ne possédait que de bien piètres flèches tirées d'arcs médiocres...
Joseonlular!
Citoyens de Joseon.
Elinde onların haritası olsa bile eğer nehri geçip geri gelirsen hain sayılacak ve krala hesap vermek zorunda kalacaksın.
Vous avez leur carte mais, si vous traversez la rivière, vous deviendrez un traître à votre retour à Joseon. Vous devrez en répondre devant le roi.
Şimdi Joseonlu kızların ne kadar aptal ve dik kafalı olduklarını anlıyorum.
Je sais à présent combien les femmes de Joseon peuvent être stupides et têtues.
Joseon halkının bize o şekilde davranmayacağından eminim.
J'ai peine à croire que nos camarades nous traiteraient ainsi.
Yani Namhan Kalesinde kardeşlerimize saldırmak için kullandıkları gizli silah mı demek istiyorsun?
L'arme secrète utilisée pour attaquer nos frères à la forteresse de Namhan? ( flèche eigi-sal : flèche coréenne très courte utilisée à l'époque de Joseon )
Çok az sayıda kişi kendi çabalarıyla dönmeyi başardı.
Seuls quelques-uns d'entre eux ont réussi à revenir à Joseon par leurs propres moyens.
Joseon kıyafetleri giymiş bir adam ata binmişti ve elinde kocaman bir kılıç taşıyordu.
Oui... qui montait un cheval et avait un long sabre.
Uzmanlar tarafından atın Joseon Döneminde bulunan atlara benzediği söyleniyor. İşte, o at. O at.
61 ) } c'est en cours d'investigation.
Joseon Kralı Hyeon Jong zamanından bu yana kaç yıl geçti?
Combien d'années sont passées depuis le règne du roi Hyeon Jong de Joseon?
Durumu özetlersek, 300 yıl öncesinden Joseon halkındansın.
de Joseon.
Joseon'dan geliyorum demen pek inandırıcı olmuyor.
Dire que tu viens de Joseon est invraisemblable.
Joseon Konfüçyüs'e saygı duyan bir ülke.
Les enseignements de Confucius sont les fondements du royaume de Joseon.
Sizin gibi hırsızlar bu topraklardan defolup gidene kadar! Kimura Taro ölse bile Büyük Japonya İmparatorluğu sonsuza dek yaşayacak.
Je porterai ce masque jusqu'à ce que tous les japonais aient quitté Joseon. mais le Grand Empire du Japon sera éternel.
Joson'un güvenliğinden sorumlu polis müdürünü ne cüretle öldürürler?
Comment osent-ils assassiner le Directeur de la Police qui était le garant du maintien de l'ordre public à Joseon?
Ölüm Çetesi bile kurmuşlar, neden beklesinler? Böyle bir zamanda Joson'un kamu düzeninden sorumlu tek kişi Müdür Kimura'yı bile öldürdüler.
Ils passeront bientôt à l'action. l'homme qui était chargé de maintenir l'ordre public à Joseon.
Joson'un genç adamları!
Jeunes gens de Joseon.
Joson ile Japonya'nın tek bir ülke olması sözlerle nasıl meydana gelir?
Comment Joseon et le Japon pourraient être unifiés avec de simples mots?
Joson'un genç adamları!
Jeunes gens de Joseon!
Joson ordusundan yardım isteyin lütfen.
Demandez des renforts au Commandement Militaire de Joseon.
Joson kadınları olarak İmparatora olan minnettarlığımızı biraz da olsa göstermemiz gerekmez mi?
Les femmes de Joseon doivent elles aussi montrer leur soutien et leur gratitude à Sa Majesté Impériale.
İşin aslı bu vatansever girişimlerinizden etkilendiğimiz için Joson halkına bizim Japon soyadlarımızı kullanmalarına artık izin vermeyi düşünüyoruz.
Votre admirable patriotisme nous a tellement émus qu'il se trouve justement que nous envisageons d'accorder au peuple de Joseon le grand honneur de porter des noms de famille japonais.
Josonluların soyadlarını değiştirebileceği vakit nihayet geldi!
Les citoyens de Joseon vont pouvoir abandonner leurs noms coréens.
Joson'daki Kraliyet Ordusu Karargahından isteyeceğim.
Je vais faire appel au Commandement Militaire de Joseon.
Gojong, Joseon Hanedanı'nın başına geçti ve babası Daewongun, ülkeyi dışarıdan soyutlayan güçlü bir politika sergiledi.
Ko-jong devint le nouveau Roi de la dynastie Joseon.
Joseon öylesine küçük bir ülke ki.
Joseon est en fait un tout petit pays...
Şok olduk vallahi.
108 ) } Les experts croient que ce cheval ressemblent à ceux qui ont existés à l'ère Joseon.