Kahin traducir francés
531 traducción paralela
Bilge Kahin, onun yalnız beni sevdiğini söyleyebilir misin?
"Devin éclairé, la jeune fille n'aime-t-elle que moi?"
Hayır ve sen de, kahin değilsin Bayan Bisbee.
Non, et tu n'es pas prophète, Mme Bisbee.
Telgraflarımızda vızıldayan ekonomist, bilge ya da kahin falan istemiyorum.
Je ne veux plus d'économistes, de sages, ou d'oracles qui encombrent notre câble.
Bir kahin martın on beşinden sakın, diyor.
Un devin te dit de te méfier des Ides de Mars.
Burası Kahin mağarasının girişi.
Voici l'antre de la Sybille Camara. Oh, mais c'est immense.
- Kahin misin?
Mais, vous êtes fakir?
Kahin, sen kabloları al.
Prophète, prends le fil.
- Bana kahin Nathan'ı getirin
- Fais venir le prophète Nathan.
Bir alkolik kahin.
Un oracle... alcoolique!
Büyükannemin kahin olduğunu söylemiş miydim?
Je t'ai dit qu'elle était voyante, ma grand-mère?
Ben kahin değilim, matematikçiyim.
Je ne suis pas prophète, mais mathématicien.
Neyim ben, kahin mi?
Vous me prenez pour quoi? Un voyant?
Söylediklerin senin en büyük kahin olduğunu kanıtlıyor... General Custer da tüm o kızılderilileri alt ederim diyordu!
Ce que vous avez toujours dit vous qualifie comme le plus grand prophète... depuis que le Général Custer a dit qu'il allait encercler tous ces Indiens!
Ben demiryolu çalışanıyım. Kahin değilim.
Je suis cheminot, pas prophète.
Bunun için kahin olmak gerekmez. Kararlı olmak yeter.
Je vous demande juste de la détermination.
O eşsiz bir medyum, büyük bir kahin, her iki cinsiyeti de içinde barından bir erkek-kadın!
C'est un voyant fabuleux, un initié. L'homme-femme, détenteur du secret des deux sexes.
"Kahin," dedi, "demiryolu evinden geçecek."
Il m'a dit, "Prophète, le chemin de fer passera par ta maison."
"Ne diyorsun kahin? Arazini şirkete satacak mısın?"
Alors, est-ce que tu vends Prophète? "
Sözde kahin olacaksın.
Tu es censé être un prophète.
Ahh, halkın çok mükemmel ve alim olan Kahin'i.
O Oracle du peuple, le plus parfait et le plus sage.
Bu "Kahin" beni etkilemiş olmalı.
Cet "Oracle" m'a vraiment secoué.
Şimdi Kahin sizlere şeref konukları gibi davranılmasını arzuluyor.
L'Oracle veut que vous soyez traités comme des invités d'honneur.
Kahin yaşlı adamı nasıl cezalandırdı?
Comment l'Oracle a-t-il puni le vieil homme?
Sizin söylediklerinizi Kahin bir şekilde biliyor, değil mi?
L'Oracle a le pouvoir de savoir ce que vous dites?
Kahin tüm insanların düşüncelerini ve kalplerindekini bilir.
L'Oracle connaît les esprits et les coeurs du peuple.
Sanırım biz de Kahin'in gücünü öğrenecektik.
Nous devions savoir que l'Oracle est puissant.
Kahin sadece "yakında" der.
L'Oracle ne dit que "bientôt".
Kaptan, Kahin odası.
Capitaine, la salle de l'Oracle.
Anlaşılan Kahin burada olduğumuzu göremiyor.
L'Oracle ne semble pas savoir que nous sommes là.
Kahin'in cezalandırıcı tavrı Natira oraya diz dökünce oldu.
L'instrument de répression a été activé quand Natira s'est agenouillée ici.
Kahin onları bıraktığında, götür onları.
Lorsque l'Oracle les relâchera, emmenez-les.
Onlar Kahin odasına girdiler.
Ils sont dans la salle de l'Oracle.
Biz onu sizin Kahin'in gazabından kurtardık.
Nous l'avons libéré de la cruauté de votre Oracle.
Kahin odası.
La... salle de l'Oracle.
Kahin odasında kitabede de gördüğün o dünya.
Le monde qui est sur la plaque dans la salle de l'Oracle.
Kahin bizi artık cezalandıramaz.
L'Oracle ne peut plus nous punir.
Sen bir kahin olmalısın.
Etre éclairé et vous êtes le Prophète.
Ben kahin miyim?
Je ne suis pas devin.
Kahin bunu da öngörmüştü.
- Barbillus me l'a dit. - Il a lu mon horoscope.
Kahin, Tiberius'un kendisinden sonra, yerine Caligula'yı seçeceğini de söyledi.
Il a dit aussi que Tibère choisirait Caligula comme successeur. Pourquoi?
Kahin Thrasyllus tanrıça olacağımdan emin olduğunu söylüyor demek ki emin değil, olacağımı düşünüyor, o kadar.
Thrasyllus m'a dit qu'il en était sûr mais en vérité, il n'est pas sûr, il le pense seulement.
Bu köhne dine karşı olan hüzünlü sadakatiniz ne çalınan planları ele geçirmenizi ne de bir kahin gibi asilerin gizlendiği yeri görmenizi sağladı.
Votre foi dans l'ancienne religion... n'a pas fait réapparaître les plans volés... et ne vous a pas révélé la base secrète des rebelles —
Belki kahin canavarı denizden yükselirken gördü.
Peut-être est-ce ici que le prophète a vu ici le monstre sortant de la mer.
Siz medyum yada kahin misiniz?
Vous êtes médium? Ou mystique?
Kahin ve bilge olan üç yaşlı kör kadınların.
Trois vieilles femmes aveugles... ayant des dons de prophétie et de connaissance.
Evet küçük dostum, demek Kuzey Kahin'ine gidiyorsun?
Alors, petit camarade, tu es sur la route de l'Oracle du Sud Oui.
Galiba evlat sen bu kahin domuzun bakıcısısın.
Je présume, mon garçon, que tu es le gardien de ce cochon divinatoire?
Kızın, büyük bir kahin!
Ta fille est extralucide.
" Ve kahin dedi ki :
Et le prophète dit :
Akropolis'in solunda, Kahin mağarasının girişi var.
À gauche de l'Acropole, l'antre de la Sybille.
- Sen misin kahin?
Mon pauvre père...