Kahire traducir francés
458 traducción paralela
Polisler sizi asla bu Kahire kurumunda bulamazlar.
Aucune police ne te cherchera dans sa maison, au Caire.
Gerçekten de şu korkunç modern Kahire'de miyiz?
Sommes-nous vraiment dans cet affreux Caire moderne?
Kahire'ye dönmüştüm.
Je suis retourné au Caire.
Bulduklarımızı Kahire Müzesi'nin alması pis bir numara.
Je trouve que c'est un sale coup que le Musée du Caire garde tout.
Muzaffer Rommel ve emrindeki Afrika kuvvetleri İngilizleri topa tutarak Kahire'ye ve Süveyş Kanalı'na kadar geriletmişlerdi.
Tobrouk est tombée. Rommel et son Afrikakorps, victorieux, refoulent les Britanniques vers Le Caire et le canal de Suez.
O geveze ağzıyla Kahire'ye gittiğini söyleme sakın. Kim efendim?
Elle ne s'est pas enfuie au Caire, tout de même?
Kahire'yi alırsınız.
Vous prendrez Alexandrie et Le Caire.
Bugün Mısır sınırını geçtik. Şimdi İskenderiye ve Kahire'ye doğru ilerliyoruz.
J'ai traversé la frontière égyptienne et je marche sur Alexandrie et Le Caire.
Cepheye gitmene izin veriyorlar. Seni Kahire'ye gönderiyorlar. - Güvende olacaksın.
Ils vont vous envoyer au Caire, vous serez en sécurité.
Kahire'deki İngiliz Karargâhı'na bu yumru ayakla topallayarak gireceğim.
Je traîne mon pied-bot au QG britannique du Caire.
Beyler, önümde Kuzey Afrika, Trablus'tan Kahire'ye kadar olan kısım...
Voici l'Afrique du Nord, de Tripoli au Caire.
Al Agheyla, Bingazi, Sidi Barrani, Sidi Halfaya, Matruh, Al Alameyn İskenderiye ve Kahire var.
El-Agheila, Bengazi, Sidi Barrani, Sidi Halfaya, Matrouh, El-Alamein... Alexandrie, Le Caire.
- Yine de Kahire'yi almayı düşünüyorsunuz?
Et vous pensez avoir Le Caire?
Kahire'deki Shepheard's Oteli'ne rezervasyon yaptırdım.
J'ai réservé au Caire à l'hôtel Shepherd.
Kahire'de uğursuzluk olsun istemem.
Je ne prends pas de risques avec Le Caire.
- Burayla Kahire arasında.
Entre ici et Le Caire.
Çarşamba İskenderiye, Pazar Kahire.
Jeudi, Alexandrie, dimanche, Le Caire.
Ben düşününe kadar Kahire'deki camilere gamalı haçlar asılmış olacak.
Il y aura des croix gammées sur les mosquées!
Çok saygın bir Alman bilim adamı grubu Libya sınırı ile Kahire arasında lahit kazısı yapmak için Mısır'a gelmişlerdi.
Arrive un groupe de respectables scientifiques pour creuser entre la Libye et Le Caire.
Kahire'yi aldıktan sonra Downing Sokağı, 10 numaraya doğru halini postalayacağım.
Après Le Caire, j'enverrai une carte 10 Downing Street avec la bonne solution.
Kahire'de normal görevinin yanı sıra gözlerini açık tutacaksın.
Au Caire, outre la routine, ouvrez l'œil.
İskenderiye ile Kahire arasında.
C'est entre Alexandrie et Le Caire.
Kahire'de Pazar günleri giyerdim.
Je la portais au Caire.
Ekselanslarının başka emri yoksa Kahire'ye yola çıkmak üzereyim.
Si vous n'avez besoin de rien, je pars pour Le Caire.
7 Eylül'de çiçeği burnunda bir teğmen Kahire'deki küçük bir dükkandan güneş şemsiyesi aldı.
Le 7 septembre, un lieutenant achetait une ombrelle au Caire.
Kahire ve İskenderiye'nin savunulması lazım.
Il faut défendre Le Caire et Alexandrie.
İstanbul'a, Atina'ya, Kahire'ye.
Istanbul, Athènes, Le Caire...
Aletleri temin ettim : $ 37 milyon'luk bir bütçe, 3700 kişilik bir ekip Reykjavik'ten Kahire'ye, Moskova'dan Buenos Aires'e kadar bürolar.
Je vous en ai donné les moyens... Un budget de 37 millions, une équipe de 3600 employés... des bureaux de Reykjavik au Caire, de Moscou à Buenos Aires.
İstanbul ya da Kahire.
Constantinople ou du Caire.
Kahire'de, Folies Bergeres'ten almıştım.
Je l'ai acheté aux Folies Bergères, au Caire.
Geçen hafta Kahire'deyken...
La semaine dernière, quand j'étais au Caire...
- Kahire'de miydiniz!
- vous etiez au Caire!
Bırak Kahire'ye geri döneyim.
Pourquoi ne laisses-tu pas retourner au Caire?
Kahire'de olmanı istemiyorum.
Je ne te veux pas au Caire.
- Sık sık Kahire'ye gittiğini söylemiştin.
- vous avez dit que vous allez va souvent au Caire.
Kahire'ye ben de gidebilir miyim?
Je peux aller au Caire?
Kahire'den para göndereceğim sana.
Je t'enverrais chercher du Caire.
Harry, Kahire'de biraz eğlenelim.
Harry, nous serons bien au Caire.
Bu takımı en son giydiğimde Kahire'deydim.
La dernière fois que j'ai mis ce costume C'était au Caire.
Kahire'ye gitmek istiyor.
Qui veut aller au Caire.
Kahire'ye gidiyorum.
Je pars pour Le Caire.
Geçiş iznim var, Kahire'ye güzel bir seyahat var.
J'ai mon sauf-conduits et un joli voyage vers le Caire.
Kahire'ye gidiyorum.
Je pars au Caire.
Kahire'ye vardığınızda sizden haber alırız.
Nous recevrons les nouvelles de vous a votre arrivée au Caire.
Savaş sırasında Kahire'de oyuncak bir piramit almıştım.
J'avais acheté une pyramide coffret, au Caire.
Yarın akşam Kahire'den bekleniyorum bilyorsunuz.
Je suis attendu au Caire demain soir.
KAHİRE MÜZESİ CAIRO MUSEUM
"Musée du Caire"
KAHİRE SOKAKLARI
Les rues du Caire Venez mesdames et messieurs... voir le plus grand spectacle.
Kahire'de bir sokakta başlarız.
Qu'est-ce que je vous avais dit!
Kahire'de bir sokakta başlarız.
Arrive un homme menant un éléphant.
Bu akşam Kahire'ye yola çıkacaksın.
Vous allez au Caire ce soir.