English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ K ] / Kallie

Kallie traducir francés

102 traducción paralela
Malum konuyu irdeleyen iki filme izin vermişti.
L'Agression Sexuelle d'Abigail F. De Kallie Korrie - LA PERDRE! Et elle venait d'approuver deux films sur ce sujet.
- Kallie, eski moda süsleri sever.
Kallie aime les décorations à l'ancienne.
Kallie burada olacağını söylemişti.
Kallie a dit que vous seriez ici.
- Kallie istediğini alabilsin diye.
Tout est pour elle. Il en est ainsi pour que Kallie ait tout ce qu'elle veut.
Kallie'yi kontrol et ve içeride kal.
Cherchez kallie et restez à l'intérieur.
Lila ve Kallie.
Euh Lila et Kallie.
- Ve Kallie süs eşyası topluyordu.
Et Kallie collectionne les décorations.
Kallie çok sevmişti.
Kallie aimait ça.
Kallie, neden bu resim?
Kallie, pourquoi cette photo?
Kallie, yanında olan bir babayı hak ediyor.
Kallie mérite un père qui est là.
Kallie'ye yolladığın süstü.
c'était la décoration que vous avez envoyé à Kallie.
Kallie, onunla yer değiştirmemi istedi.
Kallie me voulait pour le remplacer.
Kallie, daha iyi bir baba bulacak! Hayır!
Kallie aura un meilleur père.
Babamı rahat bırak!
Laissez mon père tranquille. Kallie!
Şimdi Noel. O değişmeyecek, Kallie.
Il ne changera jamais, Kallie.
Adı Kallie Wimms.
Son nom est Kallie Wimms.
Her şeyi Kallie'nin üzerine yıktı.
Elle a accusée Kallie.
Kallie şimdi 20 yıllık cezanın 10. yılını çekiyor.
Maintenant Kallie écope de 10 a 20 ans...
Belki de Kallie yalancı kaltağın tekidir.
Kallie est une vraie menteuse.
Nicole gerektiğinde Kallie'i sattı ve aynısını sana da yapacaktır.
Nicole a balancée Kallie quand elle en avait besoin et elle va te faire la meme chose.
İlk hareketi sen yapmadığın sürece seni de Kallie gibi ortada bırakacaktır.
Elle te laissera moisir comme elle l'a fait a Kallie a moins que tu n'agisses avant.
Yo, Kallie, uyan!
Kallie réveille-toi!
- Kallie burada mı?
- Il y a Kallie?
Kallie Leeds - L
Kallie Leeds...
Dün gece Kallie Leeds adında biri kayıt edilmemiş.
On a ramassé personne appelée Kallie Leeds hier soir.
- Hey, bacaksız. Ben Kallie'i gördüm.
Je l'ai vu.
Kallie mi söyledi?
Kallie a dit ça?
Kallie birkaç gece önce park alanında ana avrat düz gidiyordu ben de onu dışarı atmak zorunda kaldım. Şimdi ise ölü bir kız ile ilgim olduğunu söylemeye çalışıyor..... ki bu da kuyruklu yalan.
Elle hurlait sur le parking il y a quelques nuits, j'ai dû la faire dégager et elle est entrain de dire que je connais cette fille morte, ce qui est un putain de mensonge.
Bu sabah karakoldaki kız Kallie'i arıyordu. Kayıp olduğunu düşünüyordu.
Cette fille au poste ce matin... elle cherchait Kallie, en pensant qu'elle avait disparue.
Kallie buradan atıldıysa bu yoldan geri dönmüş olmalı.
Kallie s'est faite dégager d'ici, elle a dû prendre cette route.
Kallie'i gördün mü?
Tu as vu Kallie?
Hep Kallie'e çakmak istiyordu biliyorsun yani bir artı bir...
Tu sais qu'il a toujours voulu se faire Kallie, donc un plus un...
Kallie? Seni götveren kaltak.
Salope de Punk.
Adı Kallie Leeds ve arkadaşlarının hepsi onu birkaç gündür görmemiş.
Son nom est Kallie Leeds, Aucun des gosses, avec qui elle traîne, ne l'ont vue ces derniers jours.
Joe, Kallie'i gördün mü?
Joe, t'as vue Kallie?
Kızınız Kallie için buraya geldim.
Je suis ici pour votre fille, Kallie.
Arkadaşın Kallie'i arıyorum.
Je cherche ton amie Kallie.
Peki ya şu kayıp kız, Kallie Leeds?
Et la fille disparue... Kallie Leeds?
Kallie Leeds.
Kallie Leeds.
Kallie nerede?
Où est Kallie?
Bunu Kallie mi söyledi?
Kallie a dit ça?
Kızınız, Kallie.
Votre fille, Kallie.
Kallie sana hiç bu kasetlerden söz etmiş miydi?
Kallie t'a jamais parlé de faire ces vidéos?
Bazı çocukların böyle şeyleri yaptığını biliyorum ama Kallie yapmaz.
Je connaissais des gosses qui feraient ça, mais... pas Kallie.
Kallie böyle bir şeyi asla yapmaz.
Elle ne ferait jamais un truc pareil.
Kayıp kızımız Kallie Leeds'in kaybolduğu gece o otelde kasede çekildiğini biliyoruz.
On sait que notre fille disparue, Kallie Leeds, était à l'hôtel la nuit de sa disparition, faisant l'une de ces vidéo.
Kallie Leeds'i otelin otoparkında gördüğünü söylemiştin.
Ouais, vous l'avez dit. Vous avez dit avoir vu Kallie Leeds dans le parking de l'hôtel cette nuit-là.
- Bu benim hatam!
- Oh, Kallie, ma chérie.
- Kallie, tatlım.
Ce n'est pas de ta faute.
Şimdi, Kallie!
Maintenant, kallie!
- Kallie'i gören oldu mu?
Personne d'entre vous n'a vu Kallie?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]