Kanka traducir francés
3,392 traducción paralela
Aslında Bölüm Başkanı'yım çünkü parası daha çok ve dört tane kızım var ve vitrin mankenleriyle kanka olacak kadar alışveriş yapıyorlar.
En fait, je suis responsable de département parce que c'est mieux payé et que j'ai 4 filles qui passent tant de temps au centre commercial, que les vendeuses les appellent par leurs prénoms.
Bu yüzden adına "Kanka mesai arkadaşları" deniyor.
C'est ce que j'appelle un "ami collègue"
- N'aber, kanka?
Ça va, gars?
Kanka, ne zamandır çalışıyorsun sen?
T'as bossé comment?
- Kanka, çıkarsana.
Mec, enlève-le!
Isaac, daha iyi misin kanka?
Isaac... Tu vas mieux, mon pote?
Seni yendiğim için kusura bakma kanka.
Donc, il y a pas photo mec.
- Kanka...
- Mec. - Quoi?
Kanka, sağır değilim.
Mec, Je ne suis pas sourd.
18 yıl kanka.
18 ans, mon pote.
Kanka, ciddi misin?
Mec, allez, vraiment?
Selam, kanka. Bir iyiliğe ihtiyacım var.
- Salut, j'ai besoin d'un service.
- Neler yapıyorsun, kanka?
Comment ça va?
Hadi bakalım, kanka.
Coucou, toi.
Saç fuarı nedeniyle bilet satışları biraz ağır gidiyor ama endişelenme büyük çıkış yapacağız kanka.
Les ventes sont faibles à cause de l'expo coiffure, mais t'inquiète pas, on va faire une pub d'enfer.
Ne dedim sana? Houston benden sorulur kanka!
Je te l'avais dit, je suis le putain de caïd de Houston!
Şu iki kız var ya kanka, otelde yanına gelecekler.
Tu vois les deux filles, là-bas? Elles passeront à l'hôtel, tout à l'heure.
- Adamın hasıyım kanka!
Je suis le putain de caïd!
- Yürü be kanka, yürü!
Bordel de merde!
- Kanka mı?
Meilleur ami?
- Ne haber? Kanka.
- Quoi de neuf, mon pote?
Kanka böyle söylemene gerek yoktu.
Yo, mon pote, c'était pas nécessaire.
Kahretsin kanka.
Putain!
Kıpırdama, kanka!
Bouge pas, mec!
Hareket etme, kanka!
Ne bouge pas, mec!
Harry'ye de dediğin gibi bu o tarz filmlerden değil be kanka.
C'est comme vous l'avez dit à Harry. Ce n'est pas ce genre de film.
Kanka, çizdiğim çizgiler boyunca kestiğinden emin ol, tamam mı?
Assure-toi de découper le long des lignes que j'ai dessinées.
- Kanka, korkunçtu, çok kötüydü ama aynı zamanda komikti de.
- En fait, c'est terrible. Je dirais même pire, mais c'est amusant aussi.
Ben de yanında olacağım, kanka.
Je suis ton sous-chef, à la vie, à la mort.
Hep geç kalıyorsun, kanka.
En retard comme d'habitude?
Kanka, bu akşamki kız var ya, kardeşim, o nasıl bir amcıktı ya...
Mec, y avait cette fille, t'aurais dû voir son petit minou...
Forsun var kanka.
Écoute, tu as de la ressource.
Evet, "Atlayabilir kanka" dedi.
Oui, il a dit : "Tu peux y aller, mec."
Ağır ol kanka.
Du calme, l'ami.
Kanka evlerine seninle dönmeyecekler, tamam mı?
Hey mec, elles ne rentreront pas avec toi, d'accord?
Kanka kızın eğlenceli hoş arkadaşları var, yani istersen...
Mec, elle a quelques amies divertissants alors peut-être...
Kardeş... Benim geldiğim yerde, "kanka" derdik.
Frère... on dit "mec".
Klaus ile yeniden kanka oldunuz.
Toi et Klaus êtes à nouveau meilleurs amis.
Adamın gözleri sürekli annemin göğüslerinde, benimle kanka olmaya çalışıyor.
Il fait que de mater les nichons de maman, et il essaye d'être pote avec moi.
- N'aber, kanka?
- Ça va?
Kanka, yapma.
Arrête.
Şarkılarına bayılıyorum kanka.
Mec, j'adore ta façon de chanter, mon pote.
Kanka. Hem derslerine çalışmak hem de partilere gitmek istiyordu.
Mec, il voulait étudier et faire la fête bien sur, comme tout le monde.
Kanka, adam zar zor yürüyordu.
Mec, il pouvait à peine marcher.
Kanka, sanırım kusacağım.
Hé mec, j'crois que j'vais gerber.
- Yardımına muhtacız Mona ama bizi kanka yapmıyor bu.
On a besoin de ton aide, mais ça ne nous rend pas soudainement meilleures amies.
Sponsorlar bu kanka aşkı olayını kaşık kaşık yerler.
Les Sponsors vont adorer oette histoire de fromanoe.
- Harikasın kanka, harikasın.
C'est bien, mec, c'est bien
- Hepsi bu kadar mı kanka?
C'est tout?
Zor durumdaydım, kanka.
J'avais bu toute la journée.
Hadi gidelim kanka.
Bouge-toi.