Karadeniz traducir francés
88 traducción paralela
SoIomon zaferini yasamis eski gri kayaIarin aItinda peybamberIerin yürüdügü ve TanriyIa konustugu eski duvarIarin aItinda Nubia'dan kara atIiIar geIdiIer KeItIer ¡ sviçreIi dagIiIar Karadeniz'den TrakyaIiIar ¡ mparatorIugun her kösesinden savasçiIar gaddar ve merhametsiz fatihIer.
Au-dessus des pierres grises et usées qui avaient connu la gloire de Salomon sous les murs antiques où les prophètes avaient marché et parlé avec Dieu. Des Chevaliers noirs de Nubie.
Karadeniz'e açıldığınızda, buradaymış gibi emniyette olursun.
La mer Noire est aussi sûre que mon bureau.
Haki, beni Karadeniz'den geçirerek Nazileri atlatacağını düşünüyordu.
Haki pensait duper les nazis en me faisant quitter la Turquie par la mer Noire.
Karadeniz'de gemilerin batmış gibi duruyorsun.
Vous en faites une tête d'enterrement!
Karadeniz'de gemilerin batmış gibi.
Tu as l'air mal en point.
Karadeniz'in içine, Gürcistan'da güneş batmış!
Le soleil de la Géorgie est tombé dans les profondeurs de la mer Noire.
Karadeniz ve Hazar'ı vurmalıyız.
Nous devons frapper la mer Noire et la mer Caspienne ensemble.
Bu hiç kolay bir iş değil. Baltık'tan Karadeniz'e kadar idare etmeniz gereken bin kilometreden uzun bir sınır var.
Vous avez plus de mille kilomètres de front, de la Baltique à la mer Noire.
Tabutlar, Karadeniz'den gemiyle geldi.
Le bateau a amené des cercueils.
Karadeniz çok büyük.
La Mer Noire c'est quelque chose.
Rehber seni kiliseden dağlara kaçıracak... oradan da Dinyeper'e ve Karadeniz'e.
Le guide vous conduira de l'autre côté de la montagne.
Karadeniz kıyısındaki kara mayınını unutuyorsun.
Vous avez oublié la mine sur la plage de la Mer Noire.
Eski dostunuz, Kaptanınız, bugünlerde Odessa'ya, Karadeniz'e, yabancı ülkelere gidiyor.
Votre vieil ami, votre capitaine va à Odessa ces jours, à la Mer Noire, en pays étrangers.
- Utinoe'ye, ve sonra Karadeniz.
- c'est dommage. - à Utinoe, et puis vers la Mer Noire.
"Karadeniz"
"The Black Sea"
O andan itibaren biz de gemisini karşılayıp yakıp denize gömeceğimiz yer olan... Karadeniz'deki Varna Limanı'nda bekliyor olacağız.
Nous attendrons son navire à Varna et le brûlerons en mer.
Hayatımda ilk kez Karadeniz'i gördüm.
Et donc, j'ai vu la Mer Noire pour la première fois.
Rex'in yerine hoş geldiniz. Alice, Karadeniz'de gemilerin batmış gibi duruyorsun.
Alice, on dirait que tu as vu la face cachée de la lune.
Petrol gemilerdeki tankerlere koyuluyor ve Karadeniz'den İstanbul'a doğru geliyor.
Les pêtroIiers traversent Ia mer Noire en direction d'istanbul.
Donau nehri Karadeniz'e dökülüyor, değil mi?
Le Danube se jette dans la mer Noire n'est-ce pas?
Doğru ve İstanbul da Karadeniz kıyısında.
C'est vrai. Et Istanbul est au bord de la mer Noire.
Hunları kralı,... Karadeniz'den donmuş nehre kadar bütün toprakların efendisi...
Tant qu'il ne nous ennuie pas. Mais il ennuie le reste du monde qui a son tour nous ennuie.
Karadeniz de gemilerin mi battı?
Très bien. Bonjour, averse et grisaille.
Biz de siyahız ve Karadeniz'imiz var. Neden adamları böyle?
Nous sommes noirs Nous avons la mer noire
Karadeniz'den mi?
La Mer Noire?
Karadeniz'den ve Anadolu'dan kendimize bir vatan bulmak için geldik. Ama bizi hayvan gibi oradan oraya sürüyorlar!
On est venus de la Mer Noire et d'Asie Mineure pour chercher une patrie et on nous traite comme des chiens en nous renvoyant d'un endroit à l'autre.
- Bana Karadeniz'i hatırlatıyor.
Ça me rappelle l'été sur la mer Noire.
Bize Karadeniz'i hatırlatıyordu.
Ça nous rappelait la Mer Noire.
Hepsi şu anda Karadeniz'deki başkanlık köşkünü kimin alacağına karar vermek için boğuşuyor.
Ils sont tous trop occupés à se battre pour récupérer la datcha présidentielle des bords de la Mer Noire.
Tabii bütün Karadeniz'i taramazsan.
Sauf si vous asséchez toute la Mer Noire.
Liman kayıtlarına göre Argento Karadeniz'de, Türkiye'nin korumalı sularında.
Selon la capitainerie, l'Argento navigue sur la mer Noire, dans les eaux turques.
Henry'yi ve seni Karadeniz'e götürecekler ve yarın bu saatlerde Odessa'ya giden başka bir gemiye bindirileceksiniz.
Il vous emmènera tous les deux, Henry et vous, sur la mer Noire. Et demain après-midi, on vous mettra à bord d'un autre navire ; celui-là en partance pour Odessa.
Küçük bir kabile olan, Gothlar, Karadeniz yakınlarındaki topraklarından sürülmüşlerdi.
Une de ces tribus plus petites, les Goths, avait dû quitter ses terres près de la mer Noire.
Karadeniz'den Bering Boğazı'na dek uzanıyor. Yüz bin roket savaşa hazır.
De la Mer Noire au Détroit de Béring, 100 000 fusées prêtes pour la guerre.
Bin yılı aşkın bir süre önce Karadeniz'in kıyılarındaki üç kız kardeş cadılığı başlattı.
Il y a plus de mille ans, la sorcellerie fut engendrée sur les rives de la Mer Noire, par trois soeurs. Des années durant, elles parcoururent la Terre, apportant mort et destruction partout où elles se rendaient.
Güzel. Karadeniz...
C'est beau, sur la mer Noire.
Karadeniz'de gemileri batmış gibi.
Un nuage de tristesse le surplombe.
Sevgilini satabilirim hayatı İstanbul ile Karadeniz arasında son bulur.
je peux vendre ta petite salope. Elle finira entre Istanbul et la mer Noire.
Kıyıdaki bu tahta yolları çok seviyorum, Karadeniz'i hatırlatıyor.
J'adore cette promenade. Ça me rappelle la Mer Noire.
Ormangülü özünden rafine edilen bir zehir var. Karadeniz kıyılarındaki Türkiye bölgesinde, ölümcül bir felce neden olabilmesiyle kötü bir nam salmıştır.
Une toxine extraite du rhododendron ponticum, très redoutée en bord de mer Noire turque, provoque une paralysie en apparence mortelle.
Burada Karadeniz'de gemilerin batmış gibi çıkmışsın.
Tu as un air très contemplatif, ici.
Karadeniz'de gemilerin mi battı?
Qui t'a mis dans cet état-là?
Turgisya'nın nüfusu 21 milyon, Karadeniz kıyısında bir ülke Ukrayna ve Rusya'yla sınırları var.
La population est de 21 millions d'habitants en Turgisie, qui se situe près de la mer Noire et partage une frontière à l'ouest avec l'Ukraine et à l'est, avec la Russie.
Duydum ki Karadeniz'den bile güzellermiş.
Il paraît qu'ils sont plus bleus que la mer circassienne.
Karadeniz'den selamlar.
Salutations de la mer Noire.
Sovyet Başkomutanlık Karargâhı'ndan son dönemde Karadeniz'de yaptıkları deniz tatbikatlarına ait bir rapor gelmiş.
Rapport du haut commandement Soviétique sur une de leur récente manœuvre navale en mer noire
Ayrıca Karadeniz'deki Rus donanması da harekete geçmiş.
La flotte Russe en mer noire est aussi en mouvement.
Karadeniz'den gelen tüm gemileri kontrol edebileceğiz.
Nous pourrons contrôler tous les vaisseaux venant de la Mer Noire.
Transilvanya'da ve Karadeniz'in Varna ve Galaz limanlarında birden bire bir veba salgını başladı. Salgın.
Peste.
Karadeniz, Soçi!
À la pension Octobre!
KARADENİZ
LA MER NOIRE