Kardeşim mi traducir francés
679 traducción paralela
Kız kardeşim mi!
Ma soeur? "
Sözümün üzerine tükürmemi isteyen kişi kardeşim mi?
Tu me demandes de renier ma parole?
- Kardeşim Michael beni sevmez. - Sevmez mi?
Mon frère Michael ne m'aime guère.
Yani... benim kız kardeşim mi?
Vous voulez dire... ma sœur?
Kardeşim mi?
- Ma soeur?
O benim kardeşim mi, yoksa senin mi?
Il est mon frére, ou ton frére?
Ağır gelmiyor, o benim kardeşim mi diyeceğim sanıyorsun?
Tu crois que tu m'emmerdes pas parce que t'es mon frère?
- Kız kardeşim mi?
- Ma sœur? Laquelle?
"Dinle kardeşim, merak ediyorum böyle cesur bir girişimde bulunmadan önce dua etmemiz gerekmez mi?"
"Écoute, frère, je me demande... ne pourrions-nous pas prier avant de nous embarquer dans une telle entreprise?"
"Kardeşim, bakirliğini bir cadı için vermedin, değil mi?"
"frère, tu n'as pas dénoncé cette demoiselle comme étant une sorcière, tout de même?"
- Benim kardesim o, degil mi?
- C'est ma sœur, quand même.
Şu köpekler mi? - Kardeşim. Saatlerdir kulağım eşikte yukarı gelmesini bekliyorum.
Mon frère, ça fait des heures que je l'attends
Kulağa hoş geliyor, değil mi kardeşim.
Cela sonne bien.
- Adımı işittiniz mi? - Kardeşim bahsetmişti.
- On vous a parlé de moi?
Kardeşim Susie mi?
Ma sœur Susie?
Kardeşim Jeff'ten bahsettim size, değil mi?
Je vous ai parlé de mon frère Jeff n'est-ce pas?
- O tam olarak kardeşim değil. - Değil mi?
- Il n'est pas exactement mon frère.
Kardeşim mi?
Mon frère?
Kardeşim telefon etti mi?
Mon frère a appelé?
Kardeşim, ufacık bir altın bir insanın hayatına değer mi?
Un peu d'or vaut-il la vie d'un homme? Prends cette obole.
Kardeşim azıcık buraya gelebilir mi?
Pourriez-vous laisser sortir mon frère une minute?
Ona bayağı dert olmuşsun, değil mi, Poldi? - Bu kim? - Küçük kardeşim, Vincent.
Encore des embrouilles?
- Kardeşim... - Utanç verici yeni borçlar ve müsriflik mi?
Vous êtes trop solitaire, mon cher révérend.
Keith, kardeşim Nate'i hatırIıyorsun, değiI mi?
Tu te souviens de mon frère, Nate?
Kardeşim Caterina'nın gelininin evinde kalmaması gerektiğini mi düşünüyorsun?
Vous pensez que ma sœur ne devrait pas vivre chez sa belle-fille?
Hayatımın en büyük ihanetini kan kardeşim mi yapacaktı bana?
Je ne vois aucune trahison ici.
Kardeşim çok eğlenceli değil mi?
Mon frère est amusant, n'est-ce pas?
Ne demek istiyorsun? Kız kardeşim için o çocuğun pes etmesini mi bekleyeceğim?
Comment ça, ce minable va quitter ma sœur?
Ben mi? Öyle bir şaşkınlığı kız kardeşim yapmış yetmez mi?
Y a bien assez de ma soeur!
Kardeşim Kızılderili mi?
Ma soeur est une Indienne?
İki kardeşim katledilmişken mi?
Où j'ai perdu deux frères?
- Kardeşim de iyi mi?
- Tu m'écoutes?
Hep dürüst ve açık sözlüydün zaten, değil mi kardeşim?
Tu as toujours été très honnête, frérot.
Kardeşim, son zamanlarda Sophie'de olağandışı bir durum sezmedin mi?
Avez-vous remarqué quelque chose d'extraordinaire chez ma niéce Sophie, derniérement?
Kardeşim ölmeden önce size bir mektup verdi mi, beyefendi?
Avant de mourir, ma sœur vous donna-t-elle une lettre pour moi?
Sevgilin güneye mi gitti? Kardeşim.
Non, dans le Nord... ton mec y était, au Sud?
Ateşin mi var kardeşim?
Tu as de la fièvre? Je ne peux dormir.
Fidye mi? Şimdi her şey tersine döndü kardeşim.
Une rançon? Le vent a tourné.
Kendini akıllı sanıyorsun, değil mi kardeşim?
Et toi, tu es intelligent, frérot?
Söyle bana. Karın benim kız kardeşim değil mi?
Est-ce que ta femme n'est pas ma sœur?
Kardeşim! Ailemizi mahvedecek olsa bile gerçekten umurunda değil mi?
Frère, tu veux ruiner notre maison?
Hemen oradan tüydün, kardeşim, değil mi?
C'est vrai. Il s'est échappé, le frérot.
Erkek kardeşim yarışı kazandı.
Mi fratello, il a gagné la course.
Kardeşim böyle, korkaklar gibi kaçmamız sence iyi bir fikir'mi?
Frère, si on s'enfuit maintenant, ne crains-tu pas...
Bu parayı kardeşim Tatewaki mi verdi?
Cet argent est un cadeau de Tatewaki, ton frère?
Sen mi kardeşim?
Toi, mon frère?
Kardeşim Frank... bunu öğrendi mi?
Est-ce que mon frère Frank l'a su?
O "beyaz" cennetinden değil mi kardeşim?
A son paradis des Blancs?
Kardeşim Hank'e senden bahsettim. - Öyle mi? - Evet, seni sevecektir.
J'ai parlé de vous à mon frère, Hank.
Kardeşim hasta. Ölmesini mi istiyorsun?
Mon frère est malade.
Günah işledin mi, kardeşim?
Ils sont forts, hein?