English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ K ] / Kartlar

Kartlar traducir francés

4,566 traducción paralela
Tarot kartları gece yarısında okunmaktan hoşlanırlar ve benim de onların işbirliğine ihtiyacım var.
Les cartes de tarot aiment être lues au milieu de la nuit, et j'ai besoin qu'elles coopèrent.
Benim kartlarımı okuyabilir misin?
Tu peux me tirer les cartes?
Ingrid beni görmezden geliyor ve Freya ona kartlarını okumamı istiyor.
Ingrid m'évite, et Fraya m'a demandée que je lui tire les cartes.
Tarot kartları bu konuda biraz kurnazdır.
Les Tarots sont délicats.
Hadi, tarot kartlarımı okudun.
On est destinés. Tu as lu mes tarots.
Kartları bu denli harfiyen algılayamazsın.
Tu peux pas interpréter les cartes si littéralement.
Aynı tarot kartlarının söylediği gibi kendisini eskiden sevdiğim biri olarak gizleyip beni yok etmeye çalışıyordur.
Se déguiser en quelqu'un que j'aimais, essayant de me détruire, exactement comme la carte de Tarot l'a dit.
Kimlik kartlarını kaybetmek, çok ciddi bir suç özellikle de hemen rapor edilmediklerinde.
Les pertes de papiers d'accréditation sont un problème très sérieux. surtout quand ils ne sont pas reportés immédiatement.
Kartlarınız için arama iznimiz var.
On a un mandat de perquisition pour vos dossiers de carte de crédit.
- Merhaba. Eğer elindeki kartları doğru oynarsan, bu büyük bir iş anlamına gelebilir.
Si tu joues bien tes cartes, ça peut t'apporter une grosse affaire.
İş kartları, işlenmiş kol düğmeleri gibi şeyler.
Les cartes de visite, les boutons de manchette gravés, ce genre de choses.
Evet. Giriş kartlarında bir sahtekârlık tespit etti.
Il a découvert une fausse carte ID.
Orada kısa süre önce sahte giriş kartları kullanılmış.
Une fausse carte d'identification a été utilisée récemment.
Güvenlik müdürümüz giriş kartlarında bir sahtekârlık tespit etti.
Parlez avec le gérant de la sécurité. Il a trouvé une carte d'accès contrefaite.
Bu Murphy'nin SIM kartlarından birinin GPS haritası.
C'est un plan GPS d'une des cartes SIM de Murphy.
Sen iyisen, kredi kartlarının limitini doldurabilirim.
Si tu es douée, je vais atteindre le plafond de ta carte de crédit.
Artık hediye kartlarımız var.
On donne des cartes cadeaux de nos jours.
- Kartlarını düzgün oynarsa bir şey olmaz.
- Pas s'il la joue bien.
Kartlarını gördüm Vale, pek iyi değiller.
J'ai vu tes cartes, Valet, tu en es assez dépourvu.
Elimizdeki ve sonradan aldığımız kredi kartlarını limitine kadar kullandık.
On a atteint les plafonds de nos cartes de crédit, et toujours plus de cartes.
Kredi Kartlarını ve ATM'leri inceliyoruz, E-maillerini Hackledik.
On a traqué ses cartes de crédit, les distributeurs de billets, j'ai piraté ses e-mails.
Ülkeden çıkış... Yeni kimlik, pasaport, banka hesabı ve kredi kartları. Ayrıca işini başka bir yerde yapabilmesi için gereken düzgün bağlantılar.
Un moyen de transport hors du pays, nouvelle identité, passeport, compte bancaire, cartes de crédit, ainsi qu'un réseau de connaissance pour relancer ses opérations ailleurs.
Hey Dash'i, "Rahatsız Etmeyin" kartları almaya ikna ettiğimi söylemek isterim.
Sache que j'ai convaincu Dash d'acheter une pancarte "Ne pas déranger".
- Aynı sorun kredi kartlarım ve banka kartımda da var ; bu yüzden borsa hesabım bile donduruldu...
- La même chose qu'avec mes cartes de crédit, ma carte bancaire, la raison pour laquelle mes comptes d'actions en ligne ont été gelés...
Kredi kartlarını da mı?
Et tes cartes de crédit?
Hazırlanmıştım. Not aldığım kartlar, her şey vardı.
Et j'étais préparé, j'avais des fiches et tout.
Evet sonrasında o kartları arkadaşlarına satıyormuş böylece sınırlı baskı sneakers alabiliyorlarmış.
Il les vendait à ses amis pour qu'ils achètent des baskets en édition limité.
İhtiyar Bev'e tebrik kartlarını ve kullanılmış bir yüzüğü ver gitsin.
Donne juste à la vieille Bev. Une carte de supermarché et une bague usée.
Kartlar karışsın.
Changement.
Hayır. Bahis kartları kapalıydı.
Le modèle de pari était éteint.
Onu ben öldürmedim. Geçen gece kumarhanede herhangi bir dolandırıcılık ta yapmadım. Eğer bana inanmıyorsanız, kartları, kayıtları, kurpiyeyi kontrol edin.
Je ne l'ai pas tué, et je n'ai rien à voir avec la tricherie au casino hier soir, et si vous ne me croyez pas, vérifiez la vidéo, les cartes, le système de brassage...
Hayır. Elinde hileli kartlar yokken ve el çabukluğu da olmadığına göre kadın video kayıtlarını düzeltmiş olmalı.
Si elle avait échangé les cartes ou fait un tour de passe en les tirant, elle le faisait entre les images vidéo.
Bilgi kartları hazırladım.
J'ai préparé des fiches.
Mariachi grupları. Hediye kartları ile dolu piñatalar.
Mariachis et piñatas remplies de chèques cadeaux.
Kartlarını doğru oynarsan, akşamları otobüslerin park ettiği yerden geçirmene izin veririm.
Abats tes cartes finement, je te laisserai me conduire au dela du terrain où les bus se garent la nuit.
Kredi kartları ve banka hesapları donduruldu.
- Ses cartes de crédit et ses comptes bancaires sont gelés.
Demeye çalıştığım tatil kartlarını sergilemelisin.
Tout ce que je dis c'est que tu devrais exposer tes cartes de vœux. - Les exposer?
Aldığın tatil kartlarını ne yapıyorsun?
Qu'est-ce que tu fais avec les cartes que tu reçois?
Paracord'tan bir ip yapıp kartları da ona mı asıyorsun?
tu fais une guirlande à l'aide de cordes de parachute et puis tu accroches les cardes dessus?
- İçimden bir ses bana Ramazan kartları göndermek için yer aradıklarını söylüyor.
- Quelque chose me dit qu'ils ne cherchent pas des endroits où envoyer des cartes de Ramadan.
Belki eğer kartlarını doğru oynarsan Pulitzer ödülünü yatakta bulabilirsin. Bu konuşmanın sesi kafamı karıştırdı.
peut-etre que si tu joues la bonnes carte tu trouveras ton Pullitzer au lit je suis confus par le ton que prend cet appel
Ona hiç güvenlik kartlarınızı veya anahtarlarınızı vermiş miydiniz?
Lui avez-vous donné une fois les clés ou les codes de sécurité?
Kartları ne zaman oynayacaklarını merak ediyordum.
Je me demandais quand ils allaient jouer cette carte.
İmparator Maximilian'ın Prag'da bir kahini varmış... Oyun kartlarından geleceği söyleyebiliyormuş.
Il parait que l'Empereur Maximilien avait un voyant à Prague qui pouvait prédire l'avenir grâce aux cartes.
Bunlar çiçek buklelerinden alınmış taziye kartları.
Ce sont des cartes de condoléances, venant de couronnes mortuaires.
Peki ya telefon kayıtlarıyla kredi kartları?
Et qu'en est-il des factures? Téléphone, carte de crédit?
Herkes kartların Charles'la ilgili potansiyel senaryolar yazıyor. Tam tahmini yapan ilk kişi 100 kağıt alıyor.
On a tous écrit ce que tu pourrais faire. 100 $ pour le gagnant.
Çavuş Dunne'ın e-maillerini, telefon görüşmelerini ve kredi kartlarını inceledim.
Boss, j'ai consulté les mails du Sergent Dunne, ses appels et cartes de crédits.
Kartlar oynandı bile.
Jouent tes cartes dorénavant.
Balonlarla eğlenin ben de iş yerine gidip pek tanımadığım insanların imzaladığı tebrik kartlarına bakayım.
Une carte géante signée par un tas de personne que je connais à peine.
Ama sonunda müze giriş kartlarından eski bir kopyasını bulabildim.
Mais j'ai finalement trouvé une vieille copie de son badge du musée.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]